|
IMF: Küresel risklere dikkat DB Raporu: Durgunluk derin olacak Köhler: Durgunluk tehlikesi bitti Dünya Bankası, kredilerde kendini savundu Soros: Dış yardımlar işe yaramıyor DTÖ'den yoksullara yeni fon |
|||
Geçiş dönemindeki ve kalkınmakta olan ülkelere uzun vadeli net sermaye girişleri son beş yıldır sürekli azalışla 2001de 234 milyar dolara düştü. Bu tür ülkelere uzun vadeli özel sermaye girişleri 2000-2001 döneminde 30 milyar dolar, 1999daki düzeyine göre ise 100 milyar dolardan fazla azaldı. Resmi kalkınma yardımları (ODA) da Soğuk Savaş döneminin sona ermesinin ardından 1990larda hızla azalmışken, 1997daki Asya mali krizine cevaben kısa süre için arttı, ancak, geçen ilk yılda düştü. Toplam resmi kalkınma yardımları 2001de 1990dakine kıyasla net olarak yüzde 20 azaldı. ODA toplamı 1990da 45, 1991de 50-52 milyar dolar civarında iken, 1994de yeniden 50 milyar doları yakaladıktan sonra sürekli azalışla 1997de 40 milyar doların da altına indi, 2001de bu düzeylerde kaldı. Geçiş dönemindeki ve kalkınmakta olan ülkelerdeki uzun vadeli sermaye girişleri 1997de 334 milyar dolar ile tavana vurmuştu. YARDIMLAR DAHA ETKİN KULLANILIYOR Dünya Bankası baş ekonomisti Nicholas Sterne göre, birçok yoksul ülkenin politikalarını, kurumlarını ve performanslarını geçen 10 yılda iyileştirmeleri sayesinde, bu ülkelere yönelik dış yardımlar artık hiç olmadığı denli etkin kullanılıyor. Ancak, başarılı yoksul ülkeler bile global büyümedeki düşüş, temel mallar ve hammaddeler fiyatlarındaki ters eğilimler ve dış yardımlardaki azalıştan zarar görüyor. Temel mallar ve hammaddeler ile değerli metallerin fiyatlarının tarihi düşüş rekorları kırması karşısında, bu tür malların ihracatına bağımlı ülkeler ile ABDde 11 Eylüldeki terörist saldırılar sonrasında turizm gelirlerine bağımlı ülkeler, seyahatlerdeki azalıştan zarar gördü. Dünya Bankası, Yeni Binyılın Kalkınma Hedeflerine ulaşılması için kalkınmakta olan ülkelerin performanslarında iyileşme varsayımıyla, yılda 40-60 milyar dolar ek kalkınma yardımı gerekiyor. Günde 1 ABD dolarından daha az gelirle yaşayan yoksulların sayısının 2015e kadar yarıya indirilip, sağlık ve eğitimin önemli ölçüde iyileştirilmesi hedefleniyor. Kalkınma için yeni ortaklıkta anahtar unsur, zengin ülkelerin tarım ve tekstil dahil, pazarlarını kalkınmakta olan ülkelere açmaları. Türkiyenin de üyesi bulunduğu Dünya Ticaret Örgütünün (WTO) çoktaraflı ticaret müzakerelerine ilişkin Dohadaki toplantısında, kalkınmanın bu yönde önemli adım olması benimsendi. YOKSULLAR DAHİ MALİ SİSTEMLE BÜTÜNLEŞTİ En yoksul ülkeler bile, mesela, yabancı bankalara açılıp, yabancı sermaye çekerek global mali sistemle giderek daha fazla bütünleşiyor. Bu ülkeler, her ne kadar uluslararası sermaye piyasalarından borçlanmada hala zorlansalar da, ekonomilerinin ölçeklerine kıyasla, orta gelir grubundaki kalkınmakta olan ülkelerle aynı miktarda doğrudan yabancı sermaye çekiyor. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||