|
|
10 Mart Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, İş Güvencesi Yasa Tasarısının işverenler tarafından yanlış anlaşıldığını belirterek, yasanın, hiçbir işverenin işçi çıkartmasına engel olmadığını söyledi. Bakan Okuyan, TİSKin Abantta düzenlediği Çalışma Hayatında Çağa Uyum konulu seminerde, 2 yıllık süreçte tartışılan konuların enine boyuna konuşulduğunu, sosyal taraflarla mutabakat sağlanmak suretiyle bir Bilim Kurulu oluşturulduğunu söyledi. |
İş Güvencesi Yasa Tasarısı kavgası Okuyan: Atıl kadrolar iptal edilmeli Okuyan: İş güvencesi 1-2 aya çıkacak Okuyan: İş güvencesinde imza tamam |
|||
Bilim Kurulundan objektif kriterlerle çalışmayı sonuçlandırmaları istendiğini bildiren Bakan Okuyan, şöyle devam etti: Bu kurulda sosyal tarafların belirlediği 9 hoca bulunuyor. Ayrıca hükümeti temsilen 3 hoca da bu kurulda yer alıyor. Kurulda görev yapan hocalardan herhangi bir talebimiz olmadı. Biz, hocalardan sadece bilim adamı hüviyeti ile bu yasa tasarısını hazırlamalarını istedik. Bakan Okuyan 1475 sayılı İş Kanununun yeniden ele alındığını vurgulayarak, Yeniden ele alınan kanun önümüzdeki günlerde tamamlanacak. 2821-22 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Kanununun da sonuçlandırılması için çalışmalar sürdürülüyor dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Hava, Deniz İş Kanununun AB normlarına uygun olmasını, ayrıca uluslararası imzalanan anlaşmaların dikkate alınmasını Bilim Kurulundan istediklerini ifade ederek, Bu ikisinden farklı olarak bir de Türkiyenin gerçeklerini gözönünde bulundurmalarını istedik, biz başka bir telkinde bulunmadık diye konuştu. İŞ GÜVENCESİ YASA TASARISI Bakan Okuyan, Türkiyenin ILO Sözleşmesine imza attığını, ayrıca AB Katılım Ortaklığı Belgesi ve Ulusal Programda İş Güvencesi Yasa Tasarısının gündeme alındığını belirterek, şunları söyledi: Ulusal Programda kısa vadede İş Güvencesi Yasa Tasarısının 19 Mart tarihine kadar Türkiye tarafından hayata geçirileceği ABye taahhüt edildi. İş Güvencesi Yasa Tasarısı işveren tarafından yanlış anlaşılıyor. Bu yasa kesinlikle hiçbir işverenin işçi çıkartmasına engel değil. Bugün Türkiyede hukuksal başvurularda iş mahkemelerinde işçiler tarafından işverenler aleyhinde açılan davaların büyük bir bölümü işveren aleyhine sonuçlanıyor. Burada hukuksal bir boşluk var. İşveren işçiyi hırsızlık yaparken yakalasa bile işçi mahkemeye başvurduğunda, mahkeme işçiyi haklı bulup, tazminat verilmesini kararlaştırabiliyor. Ben şunu anlatmaya çalışıyorum; Yapılan propaganda yanlış. (İşveren hiçbir işçiyi çıkaramayacak) propagandası yanlış. Bunu bir örnekle anlatmak istiyorum. 100 işçinin çalıştığı bir fabrikada işveren, yaptığı teknolojik yenilemeler sonrasında 60 işçi ile işini yapacağına karar verirse, 40 işçiyi çıkarmasına bu yasa karşı çıkmıyor. Bu yasa, işçileri haklı sebeplerle çıkarma hakkı da veriyor. Öyle olmazsa ne olur? 3-4 ay sonra fabrika kapanır ve 100 işçi işsiz kalır. Bunun mantığı yok. Bakan Okuyanın bazı işverenlerin vasıfsız çalıştırdığı işçileri 10-11 ay çalıştırıp kıdem tazminatı ödememek için işten çıkardığını söylemesi üzerine, ANAP Milletvekili Ekrem Pakdemirli, 1475e göre, 6 ay sonra işçiler tazminat hakkı kazanıyor diyerek, karşılık verdi. Bakan Okuyan, bunun üzerine, Sayın Pakdemirli, daha önce de söylemiştim. Bu konuyu siz iyice tetkik edin. Siz yanlış biliyorsunuz. 13 aydan önce kıdem tazminatı hakkı verilmiyor. Bu konuyu gerekirse grupta da tartışırız dedi. PERFORMANS KRİTERİ HAZIRLANMALI Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Okuyan, kamuda çalışanların sebep olduğu devletin hantal yapısının biraz da 657 sayılı yasada yer alan mutlak bir iş güvencesi olmasından kaynaklandığına dikkati çekerek, Ben bunu doğru bulmuyorum. Bence bir performans kriteri hazırlanmalı. Bu kriter çerçevesinde 2-3 yıllık sözleşme yapılmalı. Ama 300 alıyorsa, çalışana 500 lira verilmeli diye konuştu. Hazırlanan İş Güvencesi Yasa Tasarısının en mutedil, en muhafazakar yasa tasarısı olduğunu vurgulan Okuyan, Bu tasarıya itiraz edenler ve tasarının itiraz edilecek yönleri olacaktır. Ben en doğrusunun sosyal tarafların gayretleriyle hayata geçirileceğine inanıyorum dedi. İŞÇİLER DE BURADA OLSAYDI Bakan Okuyan, Abantta yapılan toplantıda tartışmaların bir bölümüne çalışanların da katılmasının daha iyi olacağına işaret ederek, şunları kaydetti: Burada TİSKin düzenlediği bir seminer yapılıyor. Onları çağırmamalarını kendi takdirlerine bırakıyorum. Keşke şu anda işçiler de burada olsaydı. Hükümet burada, işveren burada, işçiler nerede? Bakan Okuyan, seminerden sonra bir gazetecinin, TİSK Başkanı Refik Baydurun Sosyal haklar ekonominin önüne geçti sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna şu yanıtı verdi: Ben öyle düşünmüyorum. Gelişmeler o tarzda değil. Bu iddianın alt zemininin ne olduğunu tartışmamız lazım. Bu ülkede 50 yıl süreyle İş Güvencesi Yasa Tasarısı, İşsizlik Sigortası tartışılıyor. Cumhuriyetin kurulduğu günden bugüne geçen zamanın yarısı bu tartışmalarla geçmiş. Yaptığımız çalışmalara bakarsanız, ilk defa 31 Martta işsizlik ödeneği ödemesi yapılacak. İngilterede bu ödeme ilk defa 1911 yılında yapılmış. Türkiyede 90 yıl sonra bu aşamaya gelinmiş. İngilterede çalışan işçilerin Türkiyedekilerden farkı ne? Bakan Okuyan, Abanta gelişinde Türk-İşe bağlı 20 sendikanın yöneticisi tarafından karanfilerle karşılandı. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||