Home page
Haber Menüsü


Maliye Bakanı Sümer Oral
Oral: 2001 bütçe açığı 28.5 katrilyon
Maliye Bakanı Oral, 2001’de sağlıklı bir bütçe yılı geçirildiğini ifade ederken, bütçe açığının 28.5 katrilyon lira, faiz dışı fazlanın ise 12.5 katrilyon lira olduğunu açıkladı.
Ankara
AA
    6 Şubat—  Maliye Bakanı Sümer Oral, 2001 yılında bütçe açığının 28 katrilyon 566 trilyon lira, faiz hariç fazlanın ise 12 katrilyon 498 trilyon lira olarak gerçekleştiğini söyledi. Bakan Oral, yaptığı basın toplantısında, 2000 yılında olduğu gibi 2001 yılında da öngörülen faiz hariç bütçe fazlasının gerçekleştirilmesi için mali disipline riayet edildiğini söyledi.  

   
 
       
   
MSNBC News IMF yeni stand-by'ı onayladı: 9 milyar $ geliyor
MSNBC News 2002 bütçesi resmen yürürlükte
MSNBC News Oral: Olumsuz tablo kayboluyor
MSNBC News Oral: Borçların döndürülmesinde sorun yok
MSNBC News Oral'dan memura ek maaş müjdesi
MSNBC News Oral: ÖTV, 2002'nin ikinci yarısında
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Maliye Bakanı Oral, son derece sağlıklı ve hedeflere uygun bir bütçe yılının geride bırakıldığını belirterek, sorunlu geçen 2001’de bütçede faiz dışı fazlada öngörülen hedefe ulaşılmasının son derece önemli olduğuna da işaret etti.
       Oral, bütçe finansmanı için bütçeye konulan borç faizlerinde aşağı doğru inişin olduğunu vurguladığı konuşmasında, “2001 yılı bütçesi yaşanan gelişmelere rağmen dikkat çekici bir performans göstermiştir” dedi.
       
VERGİ GELİRLERİ 51.8 KATRİLYON LİRA
       Kararlı uygulamalar sonucunda vergi gelirlerinin 51 katrilyon 812 trilyon lira olarak gerçekleştiğini ifade eden Oral, gelirlerin 39 katrilyon 768 trilyon lirasının vergi gelirlerinden oluştuğunu bildirdi.
       2001 yılında giderlerin 80 katrilyon 379 trilyon lira olarak gerçekleştiğini belirten Oral, gider kalemi içinde 41 katrilyon 64 trilyon lira faiz, 28 katrilyon 566 trilyon lira da bütçe açığı gerçekleştiğini kaydetti.
       Oral, ayrıca bütçe kanunun verdiği yetkiye dayanılarak borç faizleri için 3 katrilyon 125 trilyon lira, sosyal güvenlik kuruluşları için 1 katrilyon 10 trilyon lira bütçeden mahsup edilecek ödemeler hesabına kaydedildiğini ifade etti.
       Bakan Oral, bu kayıtlarla birlikte bütçe açığının 32 katrilyon 702 trilyon lira, faiz hariç fazlanın da 11 katrilyon 487 trilyon lira olduğunu söyledi.
Oral: Memur enflasyona ezilmeyecek

       Oral, söz konusu 3 katrilyon 125 trilyon liralık faizin geçmiş yıllarda özel hesaplarda izlenmekte iken 2002 yılı bütçe kanunun değiştiren 4640 sayılı kanun uyarınca kamu bankalarındaki devlet iç borçlanma senetlerinin değişim işlemleri sırasında, nakit olarak ödenmemekle beraber faiz gideri olarak kayda alınan tutar olduğunu belirtti.
       
FAİZ ÖDEMELERİNİN BÜYÜK BÖLÜMÜ KAMU BANKALARINA
       Oral, 2001 yılında faiz ödemelerinin 22 katrilyon lirasının, kamu bankalarının mali yapılarında güçlendirilmesi kapsamında çıkartılmış olan Özel Tertip Tahvillerin 2001 yılı faiz giderlerinden kaynaklandığını söyledi.
       Oral, sosyal güvenlik kuruluşlarına ait 1 katrilyon 10 trilyon liranın ise ilgili tertibinde yeterli ödenek bulunmadığından teknik zorunluluklar nedeniyle kaydedilen tutar olduğunu da ifade etti.
       Bakan Oral, faiz dışı bütçe fazlasından, 2002 yılında devredilmek üzere bütçeden Mahsup Edilecek Ödemeler Hesabı’ndan yapılan ödemeler düşülse bile, öngörülen hedeflere ulaşılmış bulunduğunu kaydetti.
       Bu sonuçların bütçeden mahsup edilecek ödemeler hesabına alınanlar dahil, geçen yıl ile karşılaştırıldığında gelirlerde yüzde 55, vergi gelirlerinde yüzde 50 oranında artış kaydedildiğini ifade ederken, giderlerde de yüzde 81, faiz hariç giderlerde yüzde 54, faiz giderlerinde yüzde 116, faiz hariç fazlada yüzde 60 oranında artış kaydedildiğinin görüldüğünü söyledi.
       
FAİZ DIŞI HARCAMALAR
       Oral, faiz dışı harcamalarda, bütçe kanunlarında öngörülen ödenek toplamı ile gerçekleşen tutar arasında 1 katrilyon 583 trilyon lira fark bulunduğunu da kaydetti.
       Bu farkın 175 trilyon lirasının personel giderleri arasında yeralan, özellikle ilaç fiyatlarında görülen yüzde 100 civarında artış nedeniyle tedavi giderlerinden, 25 trilyon lirasının yine personel giderleri arasında yeralan ve beklenenden fazla işçinin emekli olması nedeniyle kıdem tazminatlarından kaynaklandığını söyledi.
       Oral, bu farkın 115 trilyon lirasının diğer cari giderler arasında yer alan yeşil kart ödemelerinden, 868 trilyon lirasının vergi iadesinden, 360 trilyon lirasının da yıl içinde gelen dış proje kredileri nedeniyle ödenek yazılan harcamalardan kaynaklandığını söyledi.
       
2001 GELİRLERİ
       Maliye Bakanı Oral, 2001 yılında konsolide bütçe gelirlerinin 51 katrilyon 812 trilyon lira, vergi gelirlerinin 39 katrilyon 768 trilyon lira, vergi dışı normal gelirler 7 katrilyon 398 trilyon lira, özel gelir ve fonların 3 katrilyon 977 trilyon lira, katma bütçe gelirlerinin ise 669 trilyon lira olarak gerçekleştiğini kaydetti.
       2001 yılı bütçe gelirlerinin geçen yıla göre kıyaslandığında, vergi gelirlerinde yüzde 50, vergi dışı normal gelirlerde yüzde 112, özel gelir ve fon gelirlerinde yüzde 30, katma bütçeli gelirlerinde yüzde 68 oranında artış gerçekleştiğini kaydeden Oral, “Böylece, 2001 yılı vergi gelirleri hedeflenen tutarın yüzde 5.4 üzerinde gerçekleşmiş bulunmaktadır” dedi.
       
VERGİ GELİRİ HEDEFLERİN ÜZERİNDE
       Oral, Ek Gelir Vergisi, Ek Kurumlar Vergisi, Ek Emlak Vergisi gibi vergilerin 2001 yılında uygulanmaması nedeniyle meydana gelen azalmaya rağmen, özellikle gelirlerden alınan vergi kalemlerinde hedeflerin üzerinde bir artış sağlanarak 2001 yılında bu olumlu sonuca ulaşıldığını söyledi.
       Bakan Oral, 2001 yılı bütçe büyüklerinin 21 Haziran 2001 tarihinde yürürlüğe giren Ek Ödenek Kanunu da dahil, gerilirlerin 49 katrilyon 60 trilyon lira, verginin 37 katrilyon 710 trilyon lira, giderlerin 79 katrilyon lira, faizlerin 41 katrilyon 268 trilyon lira, bütçe açının 29 katrilyon 940 trilyon lira, faiz hariç fazlanın ise 11 katrilyon 328 trilyon lira olarak öngörüldüğünü de hatırlattı.
       
TAM ÜYELİK KONUSUNDA TAVIR NETLEŞMELİ
       Oral, Avrupa Birliği’ne tam üyelik konusunda, “olursa olur, olmazsa olmaz, olmaz ama yapmaya çalışalım” havasından çıkılması gerektiğini söyledi. 2002 yapısal değişim hedeflerini anlatırken, Türkiye olarak misyonunun çerçevesi ve özünün “muasır medeniyet” ve şu andaki buna uygun hedefinin de “Avrupa Birliği’ne tam üyelik” olduğunu kaydetti.
       Maliye Bakanlığı olarak, bu yıl için vizyonlarının AB ile tam üyelik müzakere sürecini başlatmak için üzerlerine düşen her görevi tamamlamak olduğunu ifade eden Oral, “2004 yılı sonuna kadar da Bakanlığımızı ilgilendiren tüm AB müktesebatına tam uyumu taahhüt ediyoruz” dedi.
       AB’ye uyumun “yapısal değişim” demek olduğunu belirten Bakan Oral, değişimin özellikle yapısal değişimin zor bir iş olduğunu, bu zorluğun değişimin yönetilmesindeki güçlükten kaynaklandığını vurguladı.
       Bakan Oral, yapısal değişimin kamuoyunun ilgisi, kabulü ve takibi olmadan gerçekleşemeyeceğini de bildirerek, “Bu basın toplantısının amacı, kamuoyunun ilgisini yapısal değişime ve AB’ye uyuma odaklamaktır. Bundan sonra da kamuoyunun ilgisini ayakta tutmak ve değişim sürecini takip etmesini sağlamak için bilgilendirme çalışmalarımız devam edecektir” şeklinde konuştu.
       
ŞEFFAFLIK ÖNCELİKLİ
       Yapısal değişimin üç unsur üzerinden şekillenmekte olduğunu vurgulayan Bakan Oral, bunların şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılım olduğunu kaydetti. Bakan Oral, bu üç unsur arttıkça toplumun, işleyen demokrasiye, kamunun etkin bir devlet yapısına kavuşacağını ve mükellefin de vergiye uyumda tereddüt etmeyeceğini, bunların bütününün de ekonomiyi güçlendireceğini söyledi. Bakan Oral, şöyle devam etti:
       “Müspet yöndeki gelişmeler kadar olumsuz yöndeki gelişmeler de birbirine sıkıca bağlıdır. Aksak bir rejim, yolsuzluk ve vergi kaçağı ile birlikte ekonomiyi zayıflatır ve kilitler. Ekonomimizin temel problemi kamunun finansman açığı ve borçlanma gereğidir. Şeffaf olmayan, riski finans sektörü üzerinde kümüle oluşmuş bir kamu maliyesini, bıçak sırtında yarım yüzyıldır sürdürdük. son 20 yılda kamu kesimi borçlanma gereğinin GSMH içindeki payı yüzde 260, kamu borç stokunun GSMH’ya oranı yüzde 210, devletin faiz ödemelerinin vergi gelirlerine oranı 18 kat artmıştır. Bu gelişme, daha önceki üç kıstas olan şeffaflık, hesap verilebilirlik ve katılım açısından kötü bir tecrübedir.”
       
TAM ÜYELİK İÇİN İKİ ŞART
       Bakan Oral, AB’ye tam üye olmak için ekonominin iki yönden hazırlanması gerektiğini belirterek, bunları piyasa kurallarına göre çalışan bir ekonomi ve rekabete dayanabilecek güçte bir ekonomi olarak açıkladı.
       AB’nin aday ülkelere ekonomik kriterler başlığı altında, ekonomik istikrar, topluluk müktesebatına uyum ve bu müktesebatı uygulayabilecek idari kapasite olan 3 şeritli yol haritası sunduğunu belirten Bakan Oral, ekonomik istikrar konusunda IMF’nin desteğinin sağlandığını bildirdi.
       Uyum konusunda, AB ile işbirliğinin şekillendirildiğini ve genişletildiğini ifade eden Bakan Oral, uyum kanunlarının ekonominin piyasa kurallarına göre çalışmasına yardımcı olacağını ve Dünya Bankası’nın da desteğini sağlayarak, etkin devleti yaratacak projeleri uygulamaya koyduklarını bildirdi.
       
AMAÇ İYİLEŞMEYİ KILICI KILMAK
       Maliye Bakanı Sümer Oral, 2002 Faaliyet Programı’nın amacının krizi atlatmak değil, yapısal değişimle iyileşmeyi kalıcı kılmak olduğunu söyledi. Oral, “Bu yıl Avrupa Birliği ile tam üyelik için müzakere sürecini başlatmayı, 2004 yılı sonuna kadar, Bakanlığımızı ilgilendiren topluluk müktesebat başlıklarına tam uyumu sağlayacak yapısal değişimi tamamlamayı taahhüt ediyoruz” dedi.
       Oral, Maliye Bakanlığı olarak Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası olmak üzere 3 uluslararası kurumla, 6 belge üzerinden muhatap olduklarını anlattı.
       AB ile Katılım Ortaklığı Belgesi, Yıllık İlerleme Raporları, AB Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı ve Katılım Öncesi Ekonomik Program, IMF ile Stand-By ve Dünya Bankası ile Uyum Kredisi konusunda muhatap olduklarını kaydeden Oral, bu üç kurumla yapılan çalışmaların ortak hedefinin AB’ye tam üyelik olduğunu söyledi.
       Oral, 57. Hükümetin görev süresince hazırladığı kanunların, AB’ye uyum yönünden büyük mesafe alındığını gösterdiğini belirtirken, kanunların, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve katılım unsurları itibariyle sağlıklı ve disiplinli bir kamu maliyesine, dolayısıyla makroekonomik istikrara, güçlü bir piyasa ekonomisine ve daha etkin bir devlet idaresine zemin hazırladığını kaydetti.
       Dünya Bankası’ndan alınacak Kamu ve Mali Sektör Uyum Kredisi’nin hazırlıklarının tamamlanmak üzere olduğunu kaydeden Oral, bu kredinin öngördüğü Kamu Sektörü Reformu’nun doğrudan Maliye Bakanlığı’nı ilgilendiren bölümlerinin, Bütçe Reformu, Muhasebe Reformu, Personel Reformu ve Vergi Reformu olduğunu söyledi.
       
BÜTÇE REFORMU ŞEFFAFLIK İÇİN
       Bakan Oral, Bütçe Reformu’nun temel amacının bugüne kadar genel ve katma bütçenin bir bakıma arkasına saklanan kamu kesimi borçlanma gereğinin şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine uygun hale getirilmesi olduğunu söyledi. Bundan böyle, Genel ve Katma Bütçe Tasarıları’nı Parlamento’ya sunarken, mahalli idareler ve sosyal güvenlik kurumlarının da dahil olduğu genel devletin mali durumunun rapor edileceğini kaydeden Oral, bu bağlı olarak borç yönetiminin de şeffaf hale geleceğini söyledi.
       Oral, uluslararası standartlara uygun yeni bir bütçe kod yapısı ile bütçenin şeffaflığı ve hesap verilebilirliğinin artırılacağını belirtirken, yine Bütçe Reformu çerçevesinde, girdilerin değil, sonuçların kontrol edildiği Performans Bütçeleme’ye geçileceğini ve Toplam Kalite Yönetimi’nin uygulama aracı olarak kullanılacağını kaydetti.
       
SAY2000İ’E HIZ VERİLECEK
       Muhasebe Reformu çerçevesinde SAY 2000İ Projesi’nin yeni hesap planına ve muhasebe sistemine uyarlanacağını ifade eden Oral, Genel ve katma bütçeli kuruluşlarla birlikte mahalli idareler, sosyal güvenlik kuruluşları ve döner sermayelerin de kapsama alınarak, genel devlet için, uluslararası standartlara uygun, konsolide edilebilir bilanço ve tablolar üretebilmek amacıyla Tahakkuk Bazlı Muhasebe’ye geçileceğini söyledi.
       Oral, bütçe ve muhasebe reformlarının hukuk zeminini oluşturacak ve 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu’nun yerine geçecek yeni Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu Tasarısı yıl ortasına kadar Parlamento’ya sunulacağını kaydetti.
       
PERSONEL REFORMU İÇİN YENİ STRATEJİ
       Personel Reformu için bir reform stratejisi hazırladıklarını kaydeden Oral, personel reformuna sadece norm kadro ve ücret rejimi olarak bakmadıklarını söyledi.
       Reform stratejisinin temel unsurlarının belirlendiğini ifade eden Oral, öncelikle devletin görev ve fonksiyonlarının kuruluşlar, merkez ve taşra, merkezi ve yerinden yönetimler itibariyle analiz edileceğini söyledi. Buna göre şekillenecek yeni yapılanmadan sonra, iş analizleri üzerinden norm kadro çalışmalarına geçileceğini kaydeden Oral, kurumların yeniden yapılanmasına uygun şekilde kamu çalışanları da devlet memurları, kamu görevlileri, işçiler olarak belirleneceğini bildirdi.
       Memurların çalışma güvencelerinin, kamu görevlileri ve işçilerin sendika ve sözleşme haklarının tahkim edileceğini belirten Oral, performansa dayalı esnek ücret sisteminin kurulacağını, eğitimin personel veriminin temeli olacağını kaydetti.
       Oral, personel reformunun en zor yönünün değişimi yönetme süreci olduğunu ifade ederken, geçiş ve dönüşüm işlemlerinin yetki kanunları ile yürütüleceğini söyledi.
       
VERGİDE HEDEF AB’YE UYUM
       Vergi konusunda da temel hedefin AB’ye uyum olduğunu ifade eden Oral, Dünya Bankası ile geliştirilen vergi reformu stratejisinin de bu hedefe göre şekillendirileceğini söyledi. AB’nin temel idari yapılanma belgesinde vergi ile ilgili idari kapasite için 11 standart öngörüldüğünü kaydeden Bakan Oral, bu standartların adayların reform süreçlerinde rehber ve alacakları teknik yardım için de ölçü olduğunu söyledi.
       Oral, AB müktesebatına göre vergi idarelerinin vergiye uyum görevinin mükelleflere iyi hizmet vererek, kayıp ve kaçağı önleyecek sistem ve süreçler geliştirerek, iyi bir muhasebe düzeni yaratarak, kontrol görevinin, risk analizine dayalı isabetli seçimlerle vergiye uymakta tereddüt eden mükellefi caydıracağını ve bilgi, bilgi değişimi sistemleri üzerinden yapılacağını kaydetti.
       Birlik içi işbirliğine olanak sağlamak üzere aday ülkeler, Birlik ile uyumlu bilgisayar sistemleri kurma durumunda olduğuna dikkat çeken Oral, “AB’nin müktesebatını esas alarak, biz de Dünya Bankası ile birlikte yürüteceğimiz vergi reform stratejimizi mevzuat, insan kaynakları, bilgi işlem üzerine yerleştirdik” dedi.
       Bakan Oral, mükellefin vergiye uyumunu teşvik etmek için, vergi mevzuatının sadeleştirileceğini, vergi ödeme zamanlarının gözden geçirileceğini, istisna ve muafiyetlerin günün şartlarına göre yeniden ele alınacağını, mali işlemlerin mali kurumlar üzerinden geçirilmesine başlanacağını, vergi oranlarının indiriminin programa bağlanacağını, AB’ye uyumlu özel tüketim vergisinin hazırlanacağını söyledi.
       Gelir idaresinde de yeterli sayı ve nitelikli personelin istihdam edileceğini, bilgi işlem sistemlerinin etkinliğin arttırılması yönünde geliştirileceğini kaydeden Oral, “Reformların amacı, şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılım ilkelerine dayalı, daha etkin ve kaliteli hizmet sunacak bir idari kapasiteyi yaratmak” dedi. Oral, halen AB’ye 22 proje önerilerinin bulunduğunu da söyledi.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları