|
ASO yatırım teşvikinde yardım istedi ASO: Bankalar grup şirketlerine kredi kullandırmamalı İstihdam paketi: Primler indiriliyor |
|||
ÇAĞLAYAN: CİDDİ YÜK GETİRECEK Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, 1 Nisan itibariyle artırılacak olan sigorta prim tabanının, işverene ciddi bir yük getireceği uyarısında bulundu. CNBC-eye konuk olan çağlayan, kamu kesiminin 222 milyon lira alan asgari ücretli için 340 milyon lira üzerinden prim ödenmesini istediğini anlattı. Bir işçinin aylık maliyetinin 500 milyon liraya ulaştığını belirten Çağlayan, prim tabanında yapılacak yüksek oranlı bir artışın işsizliği arttıracağını söyledi. Çağlayan, konuyu görüşmek üzere Başbakan Bülent Ecevitten randevu talep ettiklerini de dile getirdi. ECEVİTE MEKTUP GÖNDERİLDİ Bu arada, Çağlayan, Başbakan Bülent Ecevite yolladığı mektupta, Türk ekonomisinde yaşanan zorluklara ve olumsuzluklara rağmen, üretim ve istihdamı koruma konusunda yoğun gayret içinde bulunan Türk sanayii ve çalışma hayatının yeni ve ciddi bir tehlike ile karşı karşıya bulunduğunu söyledi. Çağlayan, eğer yasada gerekli düzenleme yapılmazsa 1 Nisan 2002den itibaren, asgari ücretin brüt 222 milyon lira olduğu Türkiyede bu düzenlemeyle SSK primine esas taban rakamın 340 milyon liranın üzerinde olacağını belirterek, Bir taraftan 222 milyon lira asgari ücret tespit edilirken, diğer yandan da bu asgari ücreti tanımayıp 340 milyon lira üzerinde bir rakam tespit edilmesini anlamak mümkün değildir. Bu bir çifte standarttır dedi. DEVLETİN AÇIĞI KAPATILACAK İşverenden alınacak olan bu artışın devletin açıklarını kapatmada kullanılacağını ifade eden Çağlayan, işgücü istihdam kaybının yüksek olduğu ortamda, çalışma hayatını ağır yüklerle karşı karşıya bırakacağını bildirdi. Çağlayan, Son yaşanan kriz ile Türk ekonomisinin yüzde 10lara yaklaşan seviyelerde küçüldüğünü, 1.5 milyona yakın insanın işini kaybettiğini ve özellikle başta KOBİler olmak üzere, işletmelerin son bir gayretle suni teneffüsle ayakta durmaya çalıştığı bir ortamda eğer bu kanunda gerekli düzenlemeler yapılmazsa işini kaybetmiş 1.5 milyona yakın insana yeni bir o kadar ilave işsiz ekleneceğini bildirdi. Çağlayan mektubunda, SSK prim tabanının asgari ücret rakamına çekilmesini de isteyerek aksi halde 1 Nisan 2002 tarihinin Türk sanayiinin ve çalışma hayatının kara bir günü olacağını vurguladı. TİSK, İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISINDA BULUNDU Bu arada, Türkiye İşveren Sendikaları Konfedarasyonu (TİSK), oda ve borsaları, 1 Nisanda yürürlüğe girecek SSK prim artışına karşı işbirliğine çağırdı. TİSK Başkanı Refik Baydur ve Genel Sekreter Bülent Pirler imzası ile gönderilen yazıda, Sosyal Güvenlik Reformu adı altında 8 Eylül 1999da yürürlüğe giren ve sigortasız işçi çalıştırmayı önleyeceği, sosyal güvenlik şemsiyesini genişleteceği ileri sürülen 4447 sayılı Kanunun, SSKya ödenen primleri katlanılamaz düzeylere ulaştıran maddesi, 2002 yılı için tehlike işareti vermeye başlamıştır denildi. Değişikliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte SSK prim yükünün bir anda hiçbir ekonomik göstergeye ve gerekçeye sığmayacak şekilde tavanda yüzde 547, tabanda yüzde 107 oranında arttığı belirtilen yazıda, şu görüşler yer alıyor: Bir başka anlatımla 4447 sayılı Kanun öncesinde işverenin prim yükü 1999 yılında ortalama net ücretin yüzde 23ü ölçüsünde bir büyüklükte iken, bu oran 2000de yüzde 41e yükselmiştir. 2001 yılında, şikayet konusu maddenin Bakanlar Kuruluna tanıdığı, prime esas kazanç üst sınırı, alt sınırın 5 katına kadar yükseltme yetkisinin Bakanlar Kurulunca kullanılması ile günümüzde prim yükü işçiye ödenen ücretin yarısına yaklaşmıştır. Prim yükündeki bu artışa karşılık SSKnın tahsilat oranında bir değişim olmadığı gibi, sigortalı sayısında arzulanan yükseliş de sağlanamamıştır. 1 NİSAN ŞAKASI DEĞİL Tüm bu olumsuzluklar, hak etmediğimiz krizler, küçülmeler, işyeri kapanmaları, çalışanlarımızın işsiz kalması yetmiyormuşcasına, önümüzde bir büyük tehlike daha bizleri beklemektedir denilen yazıda, şunlar kaydediliyor: Eğer, gerekli düzeltme yapılmazsa 1 Nisan 2002 tarihi, 1 Nisan şakası değil, 1 Nisan gerçeği olarak karşımıza, yüzde 60lar düzeyinde ilave prim yükü getirecektir. Mevcut kanun hükmü bunu emretmektedir. Ekonomik koşullar dikkate alındığında bu artışın yansımalarının; devlet eliyle sosyal güvenlik sistemi dışına itilenlere yeni gönüllülerin eklenmesi, kayıtdışına kaçışın hızlanması, finansal darboğazdaki işletmelerin, özellikle KOBİlerin sırf bu nedenle iflasa sürüklenmesi, SSKnın yüksek, ancak tahsil edilemeyen gelirlere sahip olması, prim yerine arsa ve bina tahsil eder hale gelerek, emlak zengini bir kuruluşa dönüşmesi şeklinde olacağını görmemek imkansızdır. Bu olumsuz tabloyu görmeyenleri uyarmanın, bizlerin görevi olduğuna inanıyoruz ve sizleri bu konuda göreve davet ediyoruz. Unutmayalım ki, SSK; çalışan ve çalıştıranların ödediği primlerle finanse edilen tek sosyal güvenlik kurumumuzdur. Aynı zamanda, ödenen primler karşılığında en kötü hizmeti veren kurumdur. SSK PRİM ARTIŞINA HAYIR SSKnın ayakta kalabilmesi için daha fazla prime değil, daha iyi ve etkin yönetime, yeni sigortalılara ihtiyacı bulunduğu öne sürülen yazıda, özetle şu çağrıya yer veriliyor: TİSK olarak sizlerden, hükümeti, bir an önce bu adaletsizliği ve dengesizliği ortadan kaldıracak yasal değişikliği yapmak, çalışan ve çalıştırana yeni prim yükü getirmemek konusunda uyarmanızı bekliyoruz. Eğer sizler de (SSK Prim Artışına Hayır) görüşümüzde birleşiyorsanız, lütfen iliniz, bölgeniz milletvekillerine, bakanlarına, yetkililerine durumu aktararak ortak sorunumuzun çözümüne destek olunuz. Talebimiz; SSK primine esas kazanç alt ve üst sınırlarının, 2002 yılı için artırılmayarak mevcut düzeylerinin sabit tutulmasını sağlayacak kanun değişikliğinin bir an önce gerçekleştirilmesidir. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||