|
Derviş: Bunalımlı günler geride kaldı IMF'nin Türkiye toplantısı kesinleşti Tanrıkulu: Tüketici Yasası'nda bankalarla anlaştık Tanrıkulu: Ekonominin ateşi çıkıyor Tanrıkulu: Kart faizi artışı 1 ay önce bildirilecek |
|||
Tanrıkulu, Adana HiltonSA Otelinde düzenlenen Sanayi Odaları 5. Konsey Toplantısındaki konuşmasında, yüksek enflasyon ve dengesiz büyümenin etkisiyle oluşan bütçe açıklarının, sonuçta, ülke ekonomisini son 20 yıllık dönemin en ciddi daralması ile karşı karşıya bıraktığını söyledi. TOBBdan iyimserlik uyarısı Uluslararası Para Fonu (IMF) destekli yeni programın 2000in ilk yarı yıl sonuçlarının oldukça ümit verici gerçekleşmesine rağmen, 2000 yılının çok çeşitli sebeplerle izah edilmeye çalışılan Kasım krizi ile neticelendiğini anımsatan Tanrıkulu, şöyle konuştu: IMFnin ek rezerv kolaylığı sağlaması ve programa verdiği desteğin sürdürülmesine rağmen, bankacılık kesiminde yıllardır süregelen zafiyetler sonucu Şubat krizi meydana gelmiştir. Ne yazık ki; söz konusu iki kriz hem uygulanmakta olan programları, hem de toplumun her kesiminden insanımızın moralini hayli olumsuz yönde etkilemiş, olumlu yönde gelişmekte olan beklentilerimizi sekteye uğratmıştır. BÜYÜK HEDEF İHRACATIN CANLANDIRMASI Tankıkulu, 2001 yılında uygulamaya konulan güçlü ekonomiye geçiş programının ise dalgalı kur politikasına dayanan, özellikle iç borçlanmanın sürdürülebilir hale getirilmesini ve ihracatın artırılarak cari işlemler açığının giderilmesini hedeflediğini belirtti. Ekonomide yapısal reformların hızla tamamlanarak, bu tür krizlere yol açan nedenlerin ortadan kaldırılmasını amaçlayan yeni programın başarıya ulaşması için çaba sarfedildiğini anlatan Tanrukulu, şöyle devam etti: Ancak, burada bir hususu çok açık bir şekilde ifade etmek mecburiyeti vardır. Türkiye, ekonomik krizleri hazırlayan ve sebep olan hastalığın teşhisinde doğru karar vermek zorundadır. Aksi takdirde, çözüme ulaşmak pek kolay olmayacaktır. Türkiyede sanayinin gelişmesinden, üretimin, istihdamın ve sanayinin rekabet gücünün artmasından sorumlu olduğunu kabul eden bir bakan olarak, son günlerde yaşadığımız gelişmeler beni fazlasıyla memnun etmiştir. 2002 yılında krizin aşılması için çok olumlu sinyaller alınmış durumdadır. İYİLEŞME İLK ÇEYREKTEN SONRA Tanrıkulu, üretim ve istihdamın desteklenmesiyle birlikte satışlarda da canlanma beklendiğini ifade ederek, Reel sektör için kararlaştırılan tüm tedbirlerin uygulamaya geçmesi ile 2002 yılının ilk çeyreğinden sonra bu canlanma iyice hissedilebilecektir dedi. IMFnin vermeyi kararlaştırdığı yeni ek kaynaklarla birlikte 2002 ve 2003 için borç servisinde bir sorun yaşanmayacağının da anlaşıldığına dikkati çeken Tanrıkulu, kur devalüasyon konusunun öngörülebilir menzile gireceğini, ekonomik istikrar ve mütevazi bir büyümenin piyasalara moral vereceğini ifade etti. Sanayici elektrik fiyatından dertli Tanrıkulu, önemli göstergelerden biri olan faiz dışı bütçe fazlasında da öngörülen hedeflerin tutturulmasının sürpriz olmayacağını belirterek, Sonuç olarak ekonomide artık krizin kontrol altına alındığını ve yavaş yavaş krizden çıkılacağını söylemek mümkündür dedi. Sorunun bununla da bitmediğini, Avrupa Birliğine uyum için atılacak adımların da çok önemli olduğunu belirten Tanrıkulu, kısa vadeli hedeflere ulaşılmasının yanı sıra orta vadeli hedefler için de çalışmanın sürdürülmesi gerektiğine dikkati çekerek, ABye uyum sürecinde bu yılın başarılı geçmesinin Türkiyenin önünü iyice açacağını söyledi. Bakan Tanrıkulu, sanayi üretiminin ve kapasite kullanımının artırılması için bakanlık olarak yaptıkları tüm çalışmaları, sektör ve ilgili toplum kuruluşlarının işbirliği ile sürdürdüklerini belirterek, şunları kaydetti: TOBB, tüketici, Türk Patent Enstitüsü, yan sanayi ile kooperatifler ve Türk ticaret kanunlarında yapılan değişiklikler de sevkedilmeye veya meclis komisyonlarında görüşülmeye hazır duruma getirilmiştir. Yine konsey gündeminde olan (Türkiyede üretilen malı satın al) projesi bakanlığımızca her platformda desteklenmiştir. Toplumumuz yakın zamana kadar kendi ürettiği malların tüketimi konusunda mesafeli kalmış ve şüpheyle yaklaşmıştır. Bu şüphede, bir dereceye kadar düşük kalitede üretilen ürünlerin ve tüketici taleplerini dikkate almayan üretcilerin etkisi olmuştur. Fakat, şimdi Türk sanayiinin gerçekten bir ivme kazandığını ve gelinen noktada kendi ürünlerimizin dünyanın diğer ülkeleriyle rekabet edebilecek duruma geldiğini görmekteyiz. KAÇAK İŞÇİ SORUNU BÜYÜK Bakan Tanrıkulu, sanayicilerin, İş Güvencesi Yasa Tasarısı ile ilgili olarak dile getirdikleri şikayetlere değinirken de şöyle konuştu: İş güvencesine dair yasa çalışmalarının sanayiciye ve işverenlere yönelik uygulamalarının da dikkatle takip edilmesi gerektiği hususunu belirtmek istiyorum. Ücret maliyetlerinin yüksekliğinin pek çok firmayı kayıtdışına ittiği bilinmektedir. Bu durumda, firmalar bir yandan yeni işçi alımlarında kayıtsız istihdama yönelmekte, bir yandan da çalıştırdığı işçiyle bu yönde anlaşmaktadır. Çeşitli sektörlerde kaçak işçi istihdamı artmaktadır. Bu nedenlerle, İş Güvencesi Yasa Tasarısının, kaçak işçi istihdamını önleyecek düzenlemeler içermesi büyük önem arzetmektedir. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||