|
|
|
Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nın (TEMA), “Ocak ayı etkinlikleri çerçevesinde”, Yemişçi’nin konuşmacı olarak katıldığı “Türkiye’de Rüzgar Enerjisi Kullanımı” konulu konferans düzenledi.
Konferansta konuşan Yemişçi, rüzgar enerjisi konusundaki çalışmalara 1998 yılında başladıklarını kaydederek, şunları söyledi:
“Rüzgar enerjisine önem vermemizin birinci nedeni, fosil kaynaklarının tükenmesi ve kullanımının çevreye zarar vermesi. Hidro elektrik santrallar çevreye zararsız ancak, su kaynakları giderek tükeniyor. Çalışmalara ilk başladığımızda, rüzgar enerjisi aleyhinde propagandalar yürütüldü. Ancak zamanla, rüzgar enerjisinin ne çevreye, ne de doğaya hiçbir zararı olmadığı görüldü.”
SADECE 3 SANTRAL VAR
Türkiye’de ilk rüzgar enerjisi santralının Çeşme’de kurulduğunu belirten Yemişçi, “Türkiye’de 3 adet rüzgar enerjisi santralı var. Bunlardan ARES, TEDAŞ’a enerji satan tek santral. Devletten tek kuruş para almadan kurulmuş bir santraldır. Halen, TEDAŞ’a 5.4 cente elektrik satıyoruz” diye konuştu.
Dünyada, rüzgar enerjisine büyük önem verildiğini vurgulayan Yemişçi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Dünya, rüzgar enerjisinden 21 bin megawatt enerji elde ediyor. Türkiye’de ise bu rakam 20 megawatt. Türkiye’de 16 adet yap-işlet-devret modelli yapıma hazır onaylanmayı bekleyen proje var. Ancak projelere devlet, hazine garantisinin alım prensiplerinin yeniden belirlenmesi gibi bir bahaneyle onay vermiyor. Ülkemiz ekonomisinde bu kadar, istihdama açık bir ortam varken rüzgar enerjisi santrallarının yapılmaması düşündürüyor.” |
|