|
29 Ağustos Petrol krizleri, küresel ısınma ve iklim değişimi problemleri insanlığı rüzgar, güneş, jeotermal gibi, temiz enerji kaynaklarını yöneltti. Nükleer enerji santrallarının da Türkiyede uzun bir süre dondurulmasının ardından rüzgar enerjisi santrallarının pervaneleri bazı bölgelerimizde dönmeye başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı son olarak müracaatta bulunan 6 firmaya onay verdi. |
Yiğitgüden: Pahalı çözümleri kabul ediyoruz TEAŞ'ın bazı santrallerinde maliyet yüksek DPT, 'bu projeler hassas' dedi ve YPK'ya gönderdi |
|||
Türkiyenin rüzgar potansiyelinin 10 bin megavat civarında olduğu hesaplanmasına rağmen, halen toplam 19 megavatlık rüzgar santralı bulunmakta. Şu anda Türkiyede rüzgar enerjisi üreten 3 santral bulunuyor. Bu santrallardan ikisi İzmir Alaçatıda kurulu. Buradaki santrallar 8.8 megavata kadar enerji üretirken, Bozcaadaki santral 10.2 megavat enerji üretebiliyor. Enerji bakanlığına santral için müraacat eden ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)den onay alan 6 firma da santral kurmak için kolları sıvadı. Halen DPTde 40 proje onay beklemekte. Türkiyede 4-5 senedir bazı firmalar rüzgar santralı çalışmalarını sürdürüyor. Düne kadar alternatif enerji olarak sunulduğunda kimsenin aklının ucundan bile geçirmediği rüzgar enerjisi birinci plana geçti. Hemen hergün santral kuran Almanyada ise kurulu santral 400-463 megavat arasında. |
|||||||||
Live Vote is temporarily unavailable.
|
RESSİAD BAŞKANINDAN UYARI Rüzgar Enerji Santralları Sanayi İşadamları Derneği Başkanı (RESSİAD) Prof. Dr. Mustafa Özcan Ültanır dünya enerji sektöründe atılım yapan ve gelecek için umut bağlanan yenilenebilir tek kaynağın rüzgar enerjisi olduğunu söyledi. 1995 yılında dünyanın kurulu rüzgar gücü 4843 megavat düzeyinde olduğunu belirten Ültanır, 1999 yılının sonuna gelinerek 2000li yıllara adım atılacağı sırada, yani geçen dört yılda dünyanın rüzgar kurulu gücü 2.8 kat artarak 13455 megavata ulaştığına dikkat çekti. Dünya kurulu rüzgar gücünün 2003 yılı sonunda 33400 megavata ulaşması bekleniyor. 2004-2010 yılları arasında ise bu güç 181000 megavata ulaşacak. 2010 sonrasında yıllık %20lik bir artışla 2020 yılı sonunda 1.2 milyon megavata ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu kurulu güçle üretilebilecek elektrik enerjisi 2966 TWh olup, dünya elektrik tüketiminin %10.85ini karşılayabilecektir. 2040 yılında dünya elektrik talebinin % 20den fazlasının karşılanmasında rüzgar enerjisinin kullanılacağı ileri sürülüdü. DÜNYAYA GÖRE TÜRKİYEDE OLMASI GEREKEN Türkiye rüzgar enerjisinin kullanılmasına elverişli ülkeler arasında. RESSİADın Onursal Başkanı olan Başbakan Bülent Ecevit, nükleer enerjiye alternatif kaynaklar arasında rüzgar enerjisine yer verdiği biliniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümerde Türkiyede 10 bin megavat rüzgar potansiyelinin kullanılması gerektiğini, defalarca söyledi. Dünyadaki gelişime koşut olarak 2020 yılında Türkiyede tüketilmesi beklenen elektrik enerjisinin % 10unun rüzgardan karşılanması hedeflenecek olursa, 54 milyar kWh rüzgar elektriği üretmek gerekecek. Bunun için gerekli rüzgar kurulu gücü yaklaşık 20 bin MW olup, Türkiyenin ekonomik rüzgar potansiyeline karşılıktır. TÜRKİYEDE RÜZGAR SANTRALLARI VE GELECEĞİ Ültanır, Başbakanlığın direktifi ile yapılan seçime uygun olarak, 27 Mayıs 2000 tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Hazine Müsteşarlığı arasında protokole bağlanan ve 2001-2002 yıllarında kurulması öngörülen BOT santralları kapsamında; 2001 yılı için 9 proje ile toplam 345 megavat rüzgar santralı kurulacağını söyledi. Aynı toplantıda alınan karar uyarınca, 2002 yılında 8 proje ile toplam 150 megavat rüzgar kurulu gücü de buna eklenecektir. Ayrıca, 7 Nisan 2000 tarihinde ihale olunan toplam 240 megavat gücündeki 9 santral, 2002 yılında üretime geçebilmek için onay beklemektedir. İlan kapsamında 24 Mayıs 2001 tarihinde fizibilite raporu alınacak 16 adet 390 megavatlık rüzgar santralı için rüzgar yatırımcıları ölçümlerini sürdürmektedirler. Bunlar daha sonraki yıllarda işletmeye girebilecektir. TEAŞ RÜZGAR SANTRALI İSTEMİYOR MU? RESİAD Başkanı Ültanır TEAŞ (Türkiye Elektrik Üretim İletim A.Ş) üretiminin kesintili olmasını neden göstererek, rüzgar santrallarına sıcak bakmadığını öne sürdü. 1 MEGAVATLA 75 APARTMANA ENERJİ Bozcaadada rüzgar santralıyla enerji üreten BORES şirketinini sahibi Önder Demirer, 2000 bin nüfuslu Bozcaadanın tamamı ile Çanakkalenin bir bölümüne kendilerinin elektrik verdiğini söyledi. Bozcaadadaki santralarının 10.2 megavat gücünde olduğunu söyleyen Demirer, 10 megavat güç, 33 milyon kilowatsaat eder. O da yaklaşık 30 bin kişinin ihtiyacını karşılar. Bozcaadanın tamamı, Çanakkalenin ise yaklaşık yüzde 2sini biz karşılıyoruz dedi. Demirer, üç ay gibi bir sürede kurulan 10 megavat santralın, maliyetinin 12.5 milyon dolar olduğunu söyledi. 1 megavatlık enerji gücüyle ortalama 15 daireli 75 apartman elektrik kullanabiliyor. Türkiyede ilk kez İzmir Çeşmede üç, Bozcaadada da 17 türbinlik rüzgar enerjisi santralı kurucusu Demirer bu işe beş yıl önce gönül koymuş ama bürokrasi daha iyi işlese çok erken teslim edebileceklerini söylüyor. Rüzgar santrallarını çok temiz enerji ürettiğini vurgulayan Demirer şunları söyledi: Dünyada rüzgar enerjisi kullanımı ilk Romalılar ve Bizanslılar zamanında başladı. Rüzgarla çalışan yeldeğirmenleri tarım alanında kullanıldı. Yelkenli gemiler sayesinde kıtalar keşfedildi, taşımacılık yapıldı. Daha sonraki yıllarda suyun nimetinden faydalanılarak hidroelektrik santralları yapılarak, elektrik enerjisi üretildi. Termik ve nükleer santralların devreye girmesiyle çevre kirlendi, oksijen azaldı, insan sağlığı bozuldu. | ||||||||
|
Atmosferik ısınma nedeniyle dünya sera etkisi altına girdi. Petrol rezervleri 300 milyon yılda oluştu. İnsanoğlu bunu 150 yılda tüketti. Rüzgar sayesinde ülkenin her tarafına rüzgar enerjisi türbinleri koyan Almanyanın kurulu gücü 1990da 44 megavat iken, 1991de sabit fiyat ile yüzde yüz satın alma kanunundan sonra bu rakam 1999da 4 bin 445e ulaştı. Üstelik Almanyanın büyük enerji fazlası olmasına rağmen sadece geçen sene bin 565 megavatlık rüzgardan kurulu güç daha ekledi. Yani her iki günde bir 17 türbinlik rüzgar enerjisi santralı yaptı. Bu da bizim Bozcaadada yaptığımız santrala eşdeğer. Devletten tek kuruş almadan rüzgar enerjisi santralı ürettiklerini söyleyen Demirer, Yap - işlet - devret modeline göre yaptıkları santralı 20 yıl sonra çalışır vaziyette, bedava devredeceklerini söylüyor. Demirer, bol rüzgarlı ülkemiz için yıllardır yaptığı girişimleri şöyle anlatıyor: 24 BÖLGEDE RÜZGAR ÖLÇÜMÜ Dünyanın her tarafında rüzgar enerjisi santrallarının varlığı hakkında inceleme yaptıktan sonra ülkemizde de olması için büyük bir çaba içine girdim. 1996 yılında üç ay içinde Türkiyede bin 350 bölgeyi gezdim. Baktım rüzgar çok bol. Hemen ABDden rüzgar ölçüm direği ısmarladım. Firmamız üç hafta içinde bu direkleri üretti. Bir sene içinde Antalya, Sinop, Datça, Çeşme, Manisa, Çanakkale, Tekirdağ başta olmak üzere 24 bölgeyi bilimsel olarak ölçtükten sonra bu direkleri diktik. Potansiyel çok yüksekti. 1998de Çeşmeye üç türbinlik rüzgar santralı, daha sonra da başka bir firma yine aynı bölgeye 12 türbinlik santral daha yaptı. Ardından Bozcaadadaki projemizi 1998de Enerji Bakanlığına sunduk. Çeşitli merhalelerden geçtikten sonra nihayet iki buçuk yıl sonra Bozcaadaya 17 türbinden oluşan rüzgar enerjisi santralını kurabildik. Rüzgar türbinlerinin kulelerini de dışa bağımlı olmadan Çimtaş firması üretmeye başladı. 250 MİLYAR DOLARLIK GÜÇ Türkiyenin halen elektrik üreten 36 barajın 10 misli rüzgar enerjisine sahip olduğu iddia ediliyor. Denizlere de kurulabilen santrallar sayesinde ise rüzgar cenneti olan Türkiyenin 250 milyar dolarlık bir enerji potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekiliyor. Kardeş İnşaat yetkilisi Yıldırım Kardeş, Türkiyedeki barajlardan elde edilen elektriğin 10 mislini elde edebilecek rüzgar potansiyeline sahip olduğumuzu söyledi. Rüzgar enerjisinin Türkiye için bulunmaz bir nimet olduğunu söyleyen Yıldırım Kardeş şunları söyledi: Rüzgar santral kurulan yerlerde yön değiştirebilir. Fakat bu santralların kafaları 360 derece döner. Kulede 40 metre çapında pervane vardır. İnce kanatlar, rüzgar hangi yönden eserse, o şekilde alır ince taraflara verir. Dolayısıyla fazla tur yapabilir. Kardeş, rüzgar alan bölgelerde 100 dönüm arazisi olanların bile rüzgar santralı kurabileceğini söyledi. Şu anda rüzgar enerjisinde Almanya birinci durumda. Bu ülkeyi ikinci sırada Amerika izliyor. Türkiye ise 9 megavatla en son sırada. Enerji Bakalığına yapılan müracaatlar 2300 megavata kadar ulaşıyor. Bu gerçekleşirse dünyada üçüncü sıraya oturacağız. Avrupadan ithal edilen ve geliştirilen projelerde mevcut santralların önüne bir baraj sistemi konarak, 6 katına çakarılabiliyor. Enerji Bakanlığında proje dosyaları her geçer gün kabarıyor. Ancak bakanlığın alt yapı yetersizliği sonucu çözümsüz dosyaların sayısı her geçen gün artıyor. Türkiyede 60 yıldır rüzgar ölçümleri yapılıyor. KIRSAL ALAN İÇİN İŞ KAYNAĞI Rüzgar enerjisinin temizliği herkes tarafından biliniyor. Örneğin, 750 kilovatlık bir rüzgar santralının sağlayacağı bir yıllık enerjiyi kömürle çalışan bir termik santral ile üretmeye teşebbüs edildiğinde, atmosfere, bin 179 ton karbondioksit, altı ton 900 kilo kükürtdioksit ve dört ton 300 kilo azotoksit salınıyor. Ne kadar çok rüzgar enerjisi kullanılırsa o kadar az hava kirliliğine, asit yağışlarına ve sera gazı emisyonuna neden olunur. Ayrıca rüzgar enerjisi kırsal alan için bir iş kaynağı. Bol olması, tükenmemesi, yerli olması, ucuz ve güvenli olması rüzgarı alternatif yapmaya yetiyor. Rüzgar enerjisi bakımından Türkiye oldukça şanslı. Ege ve Akdeniz bölgelerinde bulunan antik çağlardan kalma rüzgar değirmenlerinin kalıntıları var. Esenler, Esenyurt, Esenköy gibi yer isimleri de o yerlerin rüzgar enerjisi potansiyeli bakımından çok küçük de olsa bir fikir vermekte. Fakat, rüzgar enerjisi potansiyelinin belirlenebilmesi için mutlaka meteorolojik gözlem ve analizlerin yapılması gerekmektedir. Ayrıca rüzgar türbinleri, çıkardıkları gürültü, TV görüntülerini bozmaları ve telekomünikasyon sistemlerine etki etmesi nedeniyle, yerleşim yerlerinin yakınına kurulmaları sakıncalı. Türkiyede elektrik enerjisi tüketimi yılda yüzde 10 oranında artmaktadır. Böylece 2010 yılında, elektrik tüketimi yılda 250 milyar kilovat saate ulaşacak. Bu şartlarda devre dışı kalan nükleer enerji yerine rüzgar enerjisi için rüzgarın en kısa zamanda yakalanması şart. | ||||||||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||