Home page
Haber Menüsü


 
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu
TOBB: Büyümeyi sağlamaya yönelik vergi gerekli
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, büyümeyi sağlamaya ve yatırımları canlandırmaya yönelik vergi politikasının benimsenmesi gerektiğini söyledi. ASO Başkanı Çağlayan da, vergi sisteminin rekabet gücünü azalttığını kaydetti.
Ankara
NTV-MSNBC VE AJANSLAR
 
    20 Aralık—  Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, büyümeyi sağlamaya ve yatırımları canlandırmaya yönelik vergi politikasının benimsenmesi gerektiğini söyledi. Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan da, vergi sisteminin rekabet gücünü azalttığını kaydederken, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye’nin hakettiği yeri alması için istikrarın en kısa sürede sağlanması gerektiğini belirtti. Türkiye vergi sistemi, Türkiye Genç İşadamları (TÜGİAD) tarafından düzenlenen “Vergi Politikaları-Reel Sektörün Görüş ve Önerileri” konulu panelde masaya yatırıldı.  

   
 
       
   
MSNBC News Oral: En çok vergiyi Kasım'da topladık
MSNBC News Bakan Derviş: Yeni vergi artışı yok
MSNBC News Yılmaz: Vergi adaleti yok
MSNBC News Oral: Yeni vergi yok
MSNBC News Oral'dan vergi indirimi talebine ret
MSNBC News Vergilerde artış yüzde 53.2 olacak
MSNBC News TÜSİAD vergi indirimi istedi
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
TOBB: BÜYÜMEYE YÖNELİK VERGİ POLİTİKASI
       Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kısa vadede piyasalarda istikrarı sağlamaya, piyasaları canlandırmaya, orta ve uzun vadede ise gelir artırıcı yatırımları ve büyümeyi sağlamaya yönelik fonksiyonları ifa edebilecek vergi politikalarının hedeflenmesi ve uygulanması gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, yaptığı konuşmada, son krizde ilk kez bankacılık kesiminde ciddi boyutta sıkıntı yaşanması nedeniyle piyasanın normal işleyişine dönmesinin çok uzun bir süre gerektirdiğini kaydetti.
       Hisarcıklıoğlu, gelecek endişesi, gelir kayıpları ve diğer nedenlerden dolayı daralan iç talep ile birlikte çok geniş bir kesimin krizden etkilendiğini hatırlatarak, zaten öz kaynak sıkıntısı yaşayan işletmelerin, bu krizin nihai yüklenicileri olduğunu söyledi.
       Güçlü ekonomiye geçiş programı ve 2002-2004 yıllarında izlenmesi öngörülen programda devletin borç yükünün taşınamaz hale geldiği tespitinden yola çıkıldığını belirten Hisarcıklıoğlu, bu nedenle tüm dikkatlerin iç ve dış borçların çevrilmesine, mali sistemin sorunlarına, kamu kesiminin borçlanma gereğine ve faiz ödemelerine yöneldiğini anlattı. “Çok kısa vade için makro ekonomik dengelerin kurulması ve sistemin işler hale getirilmesi için bu gereklidir. Ancak 65 milyonluk Türkiye günü birlik yaşayamaz” diyen Hisarcıklıoğlu, krizlere karşı izlenecek politikaları, genel makro ekonomik dengeleri kurmaya, piyasalara güveni yerleştirmeye, orta ve uzun vadede büyümeye yönelik bakış açısına sahip olunması gerektiğinin altını çizdi.
       Bu nedenle para politikalarını tamamlayacak, maliye politikalarının geliştirilerek uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, aksi taktirde makro ekonomik göstergelerdeki iyileşmelerin kalıcı mahiyette olmayacağını söyledi.
       
VERGİ SİSTEMİ İYİLEŞTİRİLMELİ
       Etkili maliye politikalarının uygulanabilmesi için adil ve yaygın reel kazançlara dayalı, basit bir vergileme rejimine sahip olmak gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, Türk kamuoyundaki yaygın kanının dürüst davranıp yasalara uygun hareket eden esnaf, tüccar ve şirketler için Türkiye’nin bir vergi cehennemi, vergi kaçıranlar için ise vergi cenneti olduğunu söyledi.
       Hisarcıklıoğlu, Türk kamuoyunun kayıtdışı ekonominin en önemli nedeninin yüksek vergi oranları olduğunu ve enflasyon muhasebesi uygulanmadığı için enflasyonun da vergisinin ödendiğini, sürekli olarak mükelleflerin üzerine gidildiğini, bir işçinin vergi ve sigorta pirimi nedeniyle işçi çalıştırmanın iyice zorlaştığını ve toplanan vergilerin, gerekli yerlere sarf edilmediğini düşündüğünü anlattı. Vatandaşın vergi ile bu düşüncelerin doğru olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, KDV’de, Gelir Vergisi’nde ve Kurumlar Vergisi’nde oranların yüksek olduğuna dikkat çekerek, “Türk vergi sistemi, adil vergilemenin temeli olan ödeme gücü ilkesi bir tarafa bırakıldığı için gelire dayalı yapısından uzaklaşarak, dolaylı vergilere dayalı bir nitelik kazandı” dedi.
       
ENFLASYON MUHASEBESİ
       TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak çeyrek asırdır, her platformda enflasyon muhasebesine geçilmesinin gerekliliğini dile getirdiklerini hatırlatarak, enflasyon muhasebenin yokluğu nedeniyle, Türkiye’ye doğrudan yabancı sermaye yatırımının gelmediğini, yabancı sermayenin doğrudan yatırım amacı ile değil, sadece kısa vadeli klasmanlar olarak geldiğini söyledi.
       “Yatırım olarak alamadığımız yabancı sermayeyi, borç olarak almaktayız” diyen Hisarcıklıoğlu, enflasyon muhasebesinin yokluğunun diğer bir önemli sonucunun da yerli yatırımcıya yansıdığını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, yatırımcıların tasarruflarını üretime yönlendirmek yerine, üretken olmayan portföy yatırımlarına ve gayrimenkul yatırımlarına yönlendirmek zorunda kaldığını, böylece yerli sermayenin yatırım ve üretimden uzaklaştığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, mali milat uygulaması ihtimalinin bile, kaynakların üretimden çekilerek kayıtdışına ve yurtdışına neden olduğu bir ülkede, kapsamlı bir düzenleme yapılmaksızın mali milat uygulamasının bir faciaya yol açabileceğini söyledi.
       Hisarcıklıoğlu, “Enflasyon muhasebesi ve mali milat konusunda Hükümetin kararlı olması ve üzerinden mutabakata varılan hususların gerçekleştirilmesinde azimli olmasını beklemekteyiz” dedi.
       
VERGİ ORANLARI DÜŞÜRÜLMELİ
       Ekonomik krizin aşılabilmesi ve büyümenin canlanmasında vergi oranlarının, önemli maliye politikası aracı olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, Gelir, Kurumlar ve Katma Değer Vergisi tarife ve oranlarının yeniden belirlenerek, mükelleflerce kabul edilebilir oranlara çekilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin şu anda en yüksek KDV oranını uygulayan ülkelerden birisi olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, artık her evde bulunan zaruri hale gelen beyaz eşya ve elektrikli ev aletlerinin, lüks mal kategorisinde değerlendirildiğini ve bu durumun giderek belgesiz işlemlere yönelmeyi teşvik eder mahiyet kazandığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, vergi idaresinin gelirlere dayalı daha adil vergileme rejimine geçmesi bağlamında KDV’de zamana yayarak, kademeli bir indirime gidilmesi ve 5 değişik KDV oranının ikiye indirilmesi gerektiğini de ifade etti.
       Hisarcıklıoğlu, vergi alanında vatandaş ve vergi idaresinin kucaklaşmasını sağlayacak nitelikte reform yapılması gerektiğine de işaret ederken, “Nereden buldun uygulamasına alt yapı oluşturması açısından matrah affı, stok affı, sicil affı ve servet affına ilişkin düzenlemelerin gerçekleştirilmesinin uygun olacağını düşünmekteyiz” dedi.
       Vergi rejimini mükellef ile mükellef olmayan arasındaki haksız rekabeti önleyen, devletin sağlıklı ve yeterli gelir kaynaklarına ulaşmasını sağlayacak, adil ve yaygın bir yapıya ulaştırmanın etkin devletin olmasa olmaz şartı olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “Sağlıklı bir vergi temeli kurulabildiği ölçüde, üretimin çarklarının döndürülmesinde yatırımlar için uygun ortam sağlanmasında ve büyümenin yönlendirilmesinde etkili maliye politikalarının uygulanması mümkün olacaktır.”
       
ASO: REKABET GÜCÜ AZALIYOR
       Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan da, “Mevcut vergi sistemimiz işletmelerin rekabet gücünü giderek azaltır vaziyete gelmiştir” dedi. Çağlayan, yaptığı konuşmada, halen ödenen vergilerin çok büyük bir bölümünün borç faizi ödemelerine gittiği belirtirken, 2002 yılında faiz ödemeleri için 42.8 katrilyon liralık ödenek ayrıldığını, bunun da Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yaklaşık yüzde 44’ünü oluşturduğunu söyledi.
       Türkiye’de sabit faizli borçların giderek azaldığını anlatan ASO Başkanı Çağlayan, buna karşılık döviz cinsinden arttığını ve bunun ise ciddi bir yük getirdiğini kaydetti. “Mevcut vergi sistemimiz istihdamı, üretimi, yatırımı engeller bir yapıya sahiptir” diye konuşan Zafer Çağlayan, Türk mali sisteminin vergiye tek pencereden baktığını, paradan para kazanmanın çok kolay olduğunu, yatırım yapmak isteyenlerin ise ciddi sorunlarla karşılaştığını bildirdi. Neyin neye tercih edildiğinin iyi tahlil edilmesi gerektiğine işaret eden Çağlayan, şöyle devam etti:
       “Yatırım indirimi gündeme getirildiğinde maliyeciler kendi cephesinden (bunu yaparsanız şu kadar vergi kaybımız olur) diyorlar. Eğer olaya ekonomik açıdan yaklaşılabilse o kaybedilen verginin aslında ekonomiye ne kadar fayda getirdiği düşünülmeli. Mevcut vergi oranları, mevzuatı ve yapısı üretimi caydıracak durumdadır. Meselelere 1-2 yıllık bakamayız.”
       Vergi sisteminin üretim ve istihdam yaratan işletmelere büyük yük getirdiğini vurgulayan Çağlayan, bir asgari ücretlinin aldığı paranın 120 milyon civarında olduğunu, fakat bir asgari ücretlinin işletmeye maliyetinin 250-300 milyon civarında olduğuna belirterek, “Ben işletmeci olarak maliyet hesaplarımı yaparken olaya cebimden çıkan maliyete göre bakarım. Bunların dikkate alınması gerekiyor” dedi.
       
İSO: SİYASİ İSTİKRAR ÖNCELİKLİ
       İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük de konuşmasında, Türkiye’nin 21. yüzyılda gelişmiş ülkeler arasında hakettiği yeri alabilmesi için siyasi ve ekonomik istikrarın en kısa sürede sağlanması gerektiğini söyledi.
       Kamu giderlerinin borç ve vergi gelirleriyle karşılandığını anlatan Küçük, bütçe harcamalarının mutlaka vergi gelirleri üzerine oturtulması gerektiğini vurguladı. Devletin aldığı vergilerin de doğru ve tasarruflu bir şekilde kullanılması gerektiğine işaret eden Küçük, “Ne yaparsan yap, nasıl yaparsan yap, bana vergiyi getir” düşüncesiyle bir yere varılamayacağını, verginin adaletli ve tabana yayılmış bir şekilde verilmesi gerektiğini kaydetti. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin temel özelliklerinin vergi adaletsizliği ve vergilendirmedeki yanlışlar olduğunu ifade eden Küçük, bu tür durumların da kayıtdışılığı arttırdığını söyledi.
       Küçük, ekonominin kayıtdışına itilmesinin başlıca nedenlerini, “Vergi düzenlemelerindeki karışık ve anlaşılmaz nitelikte olması, bürokratik mekanizmaların ağır işlemesi, kamuda şeffaflığın olmaması, denetimlerin yetersizliği, vergi oranlarının yüksekliği, yatırımların ve yaptırımların yetersiz kalması” olarak sıraladı. Küçük, vergisini düzenli olarak ödeyen ve yasal yükümlülüklerini yerine getiren işletmelerin, kayıtdışı işletmeler karşısında bir haksız rekabetle karşılaştıklarını, bu durumun ise çok acil bir şekilde çözülmesi gerektiğini bildirdi.
       “Vergi tahsilatında etkinliğin ve vergi adaletinin sağlanması için öncelikle vergi ödenebilir kılınmalı” diyen Tanıl Küçük, devletin ise aldığı vergileri doğru kullanması gerektiğini söyledi.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları