|
Brüksel'de AGSP heyecanı |
|||
Askeri kimlik arayışındaki AB, 1999 sonunda, Helsinki Zirvesinde, 2003 yılına kadar, 60 bin askerlik bir acil müdahale gücü oluşturmayı kararlaştırmıştı. Bu oluşumun, gereğinde, 60 gün içinde müdahaleye hazır hale getirilmesi ve en az bir yıl görev sürdürebilecek yetenekte olması için çalışılıyor. AB, oluşturacağı askeri kimlik çerçevesinde, özellikle eksikliğini fark ettiği planlama, istihbarat ve yüksek teknoloji alanlarında, NATOnun imkan ve yeteneklerini kullanmak istiyor ancak bunu yaparken, Türkiye gibi AB üyesi olmayan Avrupalı NATO müttefiklerini karar mekanizmasından dışlıyor. Ankara, bu olumsuz yaklaşım nedeniyle, AB ile NATO arasındaki işbirliği arayışlarında, ulusal menfaatlerini ön plana çıkaran bir tavır sergiliyor. ABnin NATO imkan ve yeteneklerinden otomatik olarak yararlanması için, tüm İttifak ülkelerinin onayı gerekiyor. Türkiye, bunu reddediyor ve ABnin, NATO imkan ve yeteneklerini kullanması için, her seferinde üyelerden onay istemesi gerektiğini belirtiyor. BELÇİKADAN YENİ ÖNERİ Belçika Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Louis Michel, yaptığı açıklamalarda, Türkiyenin vetosu nedeniyle çok zor duruma düştüklerini anlatarak, ABnin itibarının söz konusu olduğunu ifade etti. Ankaranın tavrı nedeniyle, Laeken zirvesinde AGSP projesinin operasyonel olduğunu açıklayamayacaklarını belirten Michel, NATO olanaklarından istifade edilemeyeceği için, gerçek anlamda askeri yeteneklere sahip olmadan AGSPnin operasyonel olduğunun beyan edilmesinin itibar kaybı anlamına geleceği mesajını verdi. AB dönem başkanında AGSP paniği Michel, bu durumda, Dönem Başkanlığı olarak yeni bir öneri hazırladıklarını, her askeri operasyon için, mevcut yeteneklere göre ayrı ayrı karar verilmesinin düşünüldüğünü anlattı. Bu durumda, AB, NATOnun imkan ve yeteneklerinden otomatik olarak yararlanmayacak ve iki kurum arasında bu amaçla bir uzlaşma imzalanamayacak. AB, kararlaştırdığı operasyonun türüne ve boyutlarına göre, gerektiği takdirde NATOdan destek isteyecek. Bu destek, tüm NATO üyelerinin onayı olursa elde edilebilecek. Buna karşılık, NATOnun AB üyesi olmayan Avrupalı müttefikleri, ABnin askeri kimliğinin karar mekanizmasında yer almayacak. UZLAŞMA İÇİN MUCİZE GEREKLİ Belçikalı diplomatlar, Ankara ile temasların kesilmediğini ancak uzlaşma için bir mucize gerektiğini ifade ediyorlar. ABD Dışişleri Bakanının 4-5 Aralık tarihlerinde Ankaraya yapacağı ziyaret ile 6-7 Aralık tarihinde, Brükselde düzenlenecek NATO Dışişleri Bakanları toplantıları sırasında Türkiyenin, baskılar nedeniyle tavır değiştirmesi beklentisi de sürüyor. Belçika Dışişleri Bakan Yardımcısı Annemie Neytsin, gelecek hafta, son bir ikna girişimi için Türkiyeye gideceği de duyuruldu. ANKARANIN KOZU ARTTI AB diplomatları, özellikle 11 Eylül olaylarından sonra Türkiyenin ABD gözünde stratejik öneminin iyice arttığını, Ankaranın kozlarının kuvvetlendiğini, AB karşısında geri adım atma olasılığının zayıfladığını ifade ediyorlar. Belçikalı diplomatlar ise, AGSPdeki katı tavırın, Türk Genelkurmayından kaynaklandığını, askeri temas ve toplantılarda da bunun gözlemlendiğini ileri sürüyorlar. Bu diplomatlar, Genelkurmay Başkanlığının, konuya ilişkin olarak geçen Haziran ayında yayımladığı bilgi notu üzerinde duruyorlar. AGSP için çözüm arayışı Söz konusu yazıda, Genelkurmay Başkanlığı, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeldin Ankara temasları vesilesi ile, AGSPye ilişkin görüşlerini açık bir lisanla yansıtmıştı. Yazıda, çalışmaların Dışişleri Bakanlığı ve diğer kurumlar ile etkin ve uyumlu bir eşgüdüm çerçevesinde yürütüldüğü ve ulusal çıkarların her zeminde savunulduğu ifade edilmiş, Avrupa güvenlik mimarisinin gerçekçi bir yapıya kavuşturulmasının önemi vurgulanmıştı. KONVANSİYONDA TÜRKİYE BELİRSİZLİĞİ ABnin geleceğinin ve reformlarının tartışılacağı, Konvansiyon olarak adlandırılacak platformda ise Türkiyenin yer alıp almayacağı netleşmedi. Laekende yapısı belirlenecek olan Konvansiyona, AB üyesi ve adayı ülkelerden bir hükümet ve iki parlamento temsilcisi katılması öngörülüyor. Çalışmalarına, 2002 yılı başında başlaması beklenen Konvansiyon, 2003 yılının Haziran ayında yapılacak AB zirvesi öncesinde bu çalışmalarını tamamlayacak. AB devlet ve hükümet başkanları ile dönem başkanı Belçika, geçen ay yapılan Gand zirvesinde, tam üyelik müzakerelerine başlamamış tek aday olan Türkiyenin Konvansiyona katılımı konusunda tereddütlü olduklarını belirtmişlerdi. ANKARADA DIŞLANMA KAYGISI Türk diplomatik kaynakları, ABnin bu konuda alacağı kararın büyük önem taşıdığını, Türkiyeye yönelik ayırımcı bir yaklaşımın ilişkileri olumsuz etkileyeceğini ve bunun kamuoyuna anlatılmasının zor olacağını ifade ediyor. Laeken zirvesinde Konvansiyon oluşumuna ilişkin kararda Türkiyenin dışlanması veya diğer adaylardan farklı bir konuma getirilmesi halinde, Ankara-Brüksel ilişkilerinde yeni ve ciddi bir rahatsızlık yaşanacağı ifade ediliyor. TERÖRİZM KONUSUNDA UZLAŞMA YOK Laeken Zirvesinin en önemli gündem maddelerinden biri olan terörizmle mücadele konusunda ise uzlaşma umudu olmadığı, fiyasko havasının şimdiden hissedildiği ifade ediliyor. ABDdeki 11 Eylül saldırılarından sonra teorik bir yaklaşım sergileyen AB, terörizme karşı ortak mücadeleden söz ederken, terörizmin tanımının yapılması ve terör örgütleri listesi belirlenmesi konusunda uzlaşma sağlayamadı. SENTEZ RAPORU İNCELENECEK Laeken zirvesinde terörizm konusunda ciddi bir uzlaşma olmayacağı varsayımıyla hareket eden Dönem Başkanı Belçikanın Dışişleri Bakanı Louis Michel, bir sentez raporunun inceleneceğini, ancak gündemde daha önemli konular bulunduğunu söyledi. Diplomatik kaynaklardan elde edilen bilgilere göre, Dönem Başkanı Belçika ve İskandinav ülkeleri, yasaların uyumsuzluğu ve özgürlüklerin kısıtlanmaması koşulu gibi gerekçelerle kapsamlı bir tanım ve liste belirlenmesine karşı çıkıyorlar. Bu ülkeler, terör örgütleri listesine bazı isimleri almanın sonuçlarının ağır olabileceğini, böyle bir kararın, karşı mücadelede çeşitli işbirliği yükümlülüklerini de beraberinde getireceğini, oysa bazı ülkelerin ulusal yasalarının buna uygun olmadığını ileri sürüyorlar. İngiltere, İtalya, Fransa ve İspanya gibi ülkeler ise kendilerini doğrudan ilgilendiren terör örgütlerinin ve yan kuruluşlarının isimlerini içeren bazı liste projeleri üzerinde çalışıyorlar. TÜRKİYE PKK VE DHKP-CNİN LİSTEYE ALINMASINI İSTİYOR Ankara, son haftalarda tüm AB başkentlerinde girişimlerde bulunarak, oluşturulacak olası bir listede, terör örgütleri PKK ve DHKP-Cnin isimlerini görmek istediğini belirtti ve bu örgütler hakkında ayrıntılı bilgiler yansıttı. Türk diplomatik kaynaklar, Laeken zirvesinde en önemli unsurun, terör örgütleri listesi konusu olduğunu, oluşturulacak olası bir listeye, terör örgütleri PKK ve DHKP-Cnin isimlerinin alınmamasının, Türk kamuoyunda büyük tepki yaratacağını ve bunun, savunulması mümkün olmayan bir tavır olarak görüleceğini ifade ediyorlar. AGSPde eylem planı belirlendi AB kaynakları ise zirvede terörizmin tanımının yapılması ve ortak bir liste belirlenmesi olasılığının son derece zayıf olduğunu ifade ederek, konunun yüzeysel olarak ele alınarak erteleme yoluna gidileceği tahmininde bulunuyorlar. KIBRISTA TAVIRLAR SERTLEŞEBİLİR Zirvede Kıbrıs konusunda ise Ankara ile Brüksel arasında söz düellosunun devam edeceği öne sürülüyor. AB diplomatları, zirveden çıkacak mesajlarda, Kıbrıs Rum kesiminin ABye tam üye olmasına verilen desteğin teyit edileceğini ifade ediyorlar. Ankaranın konuya ilişkin olarak son dönemde yaptığı net açıklamaların not edildiğini belirten AB kaynakları, giderek sertleşen bir söz düellosunun zirveden sonra da devam etmesinin beklendiğini, Türkiyenin yüksek sesle yansıttığı düşüncelere karşı, ilişkiler bozulur yanıtının verilebileceğini ileri sürüyorlar. Bu arada, bir süre önce, Türkiyenin ABye tam üyeliğinin yolu Diyarbakırdan geçer diyen bazı parlamenterlerin, şimdi, bu yolun Lefkoşadan geçtiğini söylemeleri, Avrupa Parlamentosunda Ankaraya karşı süregelen kaypak tavrın değişmediğini simgeliyor. Laeken zirvesinde, Kıbrıs konusunda Ankara ve Brükselin tavır değiştirmeyecekleri, tavır sertleştirecekleri ifade ediliyor. DİĞER GÜNDEM MADDELERİ AB zirvesinde ayrıca, genişleme konusu da ele alınacak ve aday ülkelere önemli mesajlar verilecek. Dönem Başkanı Belçika, 2004 yılına kadar, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye hariç, 10 adayın ABye tam üye olabileceğini, genişleme konusunda geri adım atılmayacağını belirtti. ABnin ekonomik durumunu ve geleceğini de inceleyecek devlet ve hükümet başkanları, maliye bakanlarının bilgi raporlarını dinleyecekler. Zirvede, AB bünyesindeki adli ve polisiye işbirliğiyle Avrupa Tutuklama Emri konusu da ele alınacak. Liderler, dış politikada, özellikle Afganistan, Ortadoğu ve Balkanlardaki gelişmeleri tartışacaklar. Zirvenin ikinci gününde, AB üyelerinin ve aday ülkelerin devlet ve hükümet başkanları biraraya gelecek. Bu toplantıda Türkiyenin, Başbakan Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem tarafından temsil edilmesi bekleniyor. | ||||
İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||