|
IMF: Türkiye programı iyi uyguluyor Bağımsız İktisatçılar: IMF ile anlaşma iptal edilsin IMF'ye ödemeler Şubat'ta başlıyor Niyet mektubunda reel sektöre ilgi vaad ediliyor IMF ile 3 yıllık yeni anlaşma IMF, faiz dışı bütçede ısrarlı IMF'den 10 milyar dolar ek kaynak |
|||
Mektupta, 10. Gözden Geçirmenin tamamlanmasına ilişkin tüm performans kriterleri yerine getirilmiştir denilerek, gerçekleştirilen reformlara yer verildi. Niyet Mektubunda yeralan tahminlere göre, milli gelirin bu yıl yüzde 8.5 küçüldükten sonra, gelecek yıl yüzde 4 büyümesi bekleniyor. Yıllık enflasyon tahmini tüketici fiyatlarında yüzde 58den yüzde 65e çıkarılırken, enflasyon hedefinin 2002de yüzde 35, 2003te yüzde 20, 2004te ise yüzde 12 olarak belirlendiği hatırlatıldı. 11 Eylül olaylarından sonra kötüleşen genel görünüm karşısında, 2002-2004 dönemini kapsayan güçlendirilmiş bir program hazırlandığı bildirilen mektupta, şöyle denildi: PROGRAM YIL SONUNDA IMFYE SUNULACAK Bu kapsamda uluslararası camiadan ilave finansal destek talep etmekteyiz. Orta vadeli bu program şimdiye dek makroekonomik ve finansal istikrar alanlarında elde edilen kazanımların üzerine inşaa edilecektir. Program kapsamında, bankacılık reformunun tamamlanması, özelleştirmenin ve genelde özel sektör gelişiminin tekrar canlandırılması ile kamu sektöründe yönetişim ve etkinliğin artırılmasına ilişkin kararlı adımlar atılacaktır. Programın bu yıl sonundan önce tamamlanıp, IMFye sunulması beklenmektedir. IMF: 2002de ekonomi büyüyecek ACİL TEDBİRLER YÜRÜRLÜĞE GİRİYOR 11 Eylül olaylarının Türkiyeye olan etkisini azaltmaya yönelik tedbirlerin de halihazırda alınmak olduğu bildirilen mektupta, özellikle, 2002 yılının iddialı mali hedeflerine ulaşılmasına ve içinde bulunulan durum nedeniyle geçici güçlüklerle karşı karşıya kalan, mali yapısı sağlam reel sektör kuruluşlarının desteklenmesine izin verecek acil tedbirlerin yürürlüğe konmakta olduğu belirtildi. Mektupta, bu ve diğer politika tedbirlerinin, ekonomik programa olan desteği artırmak amacıyla, halka ve ülke içindeki ve dışındaki yatırımcılara anlatılmaya devam edileceği kaydedildi. IMFye gönderilen Niyet Mektubu 2001 HEDEFLERİNDE DEĞİŞİKLİK TALEBİ Bu kapsamda, Standby düzenlemesi çerçevesinde, 10. Gözden Geçirmenin tamamlanması talep edilmektedir denilen mektupta, ayrıca, programın para politikasına ilişkin performans kriterlerinde ve 2001 yıl sonu gösterge niteliğindeki hedeflerinde değişiklik talep edildiği bildirildi. Ek Niyet Mektubunda, Özellikle, para politikasına bir çıpa sağlamak amacıyla, 2001 yılı sonu gösterge niteliğindeki para tabanı üst limitinin performans kriterine dönüştürülmesi önerilmektedir denildi. EK TERBİRLER ALMAYA HAZIRIZ 2001 Aralık sonu konsolide bütçe faiz dışı harcamalarına ilişkin performans kriterinin de değiştirilmesi talep edilen mektupta, şöyle denildi: Bu mektupta tarif edilen politika ve tedbirlerin programın amaçlarının gerçekleştirilmesi için yeterli olacağına inanılmaktadır. Ancak gerekli olduğu takdirde, programın yolunda ilerlemesini sağlamak amacıyla Fonla yakın bir şekilde istişare edilerek ilave tedbirler alınmasına hazır bulunulmaktadır. ÖNEMLİ İLERLEMELER KAYDEDİLDİ Ek niyet mektubunda, Mayıs ayında uygulamaya koyulan güçlendirilmiş ekonomik program kapsamında istikrar ve reform yolunda önemli ilerlemeler kaydedildiği belirtildi. Kapsamlı reformların doğası gereği, ülke içinde zaman zaman normal olarak ortaya çıkan anlaşmazlıklara rağmen, reformların olumlu etkisinin yaz sonuna doğru görülmeye başlandığı anlatılan mektupta, istikrar ve reform sürecinin zorlu ve kapsamlı bir süreç olduğu kaydedildi. 11 EYLÜLÜN ETKİLERİ YENİ BAŞLADI 11 Eylül olaylarından hemen sonra finansal piyasaların sert tepki verdiği hatırlatılan mektupta, şöyle devam edildi: Olaylardan bu yana uluslararası çevrelerden sağlanacak ilave finansal destek beklentilerinin etkisiyle finansal göstergelerde düzelme görülmesine rağmen, ekonomi üzerindeki genel olumsuz etkiler ancak yeni yeni kendini göstermeye başlamıştır. Turizm gelirleri düşmektedir ve yılın ilk sekiz ayında başarılı bir performans izleyen ihracat da etkilenecektir. Bu iki gelişme ekonomik aktivitedeki toparlanmanın başlangıcını geciktirecek ve dış cari dengeyi zayıflatacaktır. Türkiyenin uluslararası sermaye piyasalarından kaynak kullanımının daha kısıtlı hale gelmesi ve yatırımcıların Türk tahvillerine olan talebinin zayıflaması ile, sermaye girişi de azalmaktadır. PERFORMANS KRİTERLERİ YERİNE GETİRİLDİ Buna rağmen, ekonomik programımızın sıkı uygulaması devam ettirilmiştir. Stand-by düzenlemesi kapsamındaki 9. Gözden Geçirmenin tamamlanmasından sonra banka yeniden yapılandırılması, kamu maliyesinin iyileştirilmesi ve para politikası gibi ana alanlarda daha fazla ilerlemeler kaydedilmiştir. 10. Gözden Geçirmenin tamamlanmasına ilişkin tüm performans kriterleri yerine getirilmiştir. KARARLI ADIMLAR ATILACAK 11 Eylül olaylarından sonra kötüleşen genel görünüm karşısında, 2002-2004 dönemini kapsayan güçlendirilmiş bir program hazırlandığı belirtilen mektupta, bu program kapsamında, bankacılık reformunun tamamlanması, özelleştirmenin ve genelde özel sektör gelişiminin tekrar canlandırılması ile kamu sektöründe yönetişim ve etkinliğin artırılmasına ilişkin kararlı adımlar atılacağı bildirildi. Mektupta, programın bu yıl sonundan önce tamamlanıp, IMFye sunulmasının beklendiği de bildirildi. Mektupta, bu kapsamda, Standby Düzenlemesi çerçevesinde, 10. Gözden Geçirmenin tamamlanması talep edildi. GSMH BÜYÜME HEDEFİ REVİZE EDİLECEK Kötüleşen dış koşulların ekonomik toparlanmayı geciktirdiği, enflasyonla mücadele çabalarını güçleştirdiği ve dış cari hesabı zayıflattığı kaydedilen mektupta, yılın ikinci üç aylık döneminde beklenenden hızlı bir küçülme görülmesinin, daha evvel yüzde eksi 5.5 olarak tahmin edilen 2001 yılı reel GSMH büyümesinin aşağıya doğru revize edilmesi ihtiyacını ortaya koyduğu bildirildi. 11 Eylül şokunun ekonomik toparlanmayı daha da geciktirmiş olup, halihazırda 2001 yılı reel GSMH büyümesi yüzde eksi 8.5 olarak tahmin edildiği, 2002 yılında bir toparlanma beklenmeye devam edilmekle beraber, reel büyüme tahmini bir puan düşürülerek yüzde 4e çekildiği belirtildi. ENFLASYON HEDEFİ YÜZDE 35 Enflasyona ilişkin olarak ise TLnin daha da değer kaybetmesinin, yıl sonu TÜFE enflasyonu tahmininin yüzde 58den yüzde 65e çıkarılması gerektiğine işaret ettiği, bu oranın bile enflasyonda bir yavaşlama olduğunu gösterdiği anlatılan mektupta, gelecek yıl için ise enflasyon hedefinin yüzde 35 olarak belirlendiği bildirildi. Mektupta, ekonomik yavaşlama ve TLnin değer kaybı, 2001 yılında dış cari hesapta önemli bir iyileşme yarattığı da ifade edildi. Mektupta, Mevcut koşullar altında projeksiyonların ciddi belirsizlikler içerdiği çok iyi bilinmekte olup, makroekonomik çerçevede meydana gelebilecek değişiklikler gerektirdiği takdirde, politikaların bu değişikliklere göre ayarlanması için hazır bulunulmaktadır denildi. ALINACAK TEDBİRLER Durgunluğun derinliği dikkate alındığında, bir yandan güçlü mali durum muhafaza edilirken, diğer yandan da ekonominin arz yönüne ayrı bir önem verilmesi gerektiğine dikkat çekilen mektupta, Ağustos ayı içinde, bu alanda olası tedbirleri araştırarak teklifte bulunmak üzere özel sektör ağırlıklı üst düzey bir komite oluşturulduğu hatırlatıldı. Mektupta şöyle denildi: Ekonomik toparlanmayı desteklemek üzere alınacak tedbirler, serbest rekabetle uyumlu, şeffaf ve bütçe hedefleri ile tutarlı olacaktır. Bugüne kadar iki yaklaşım benimsenmiştir. İlk olarak, sağlam mali yapıya sahip firmaların faaliyetleri için gerekli krediyi alabilmelerine yardımcı olmayı teminen, kamuya ait fonların bu amaca yönelik olarak kullanılmasından kaçınılarak, özel sektör önderliğinde özel teşebbüslerin borçlarının yeniden yapılandırılması kolaylaştırılacaktır. VERGİ İNDİRİMİ SAVUNMASI İkinci olarak, etkileri dar bir alanla sınırlı olan ve geçici bir süre uygulanacak iki vergi indirimi (Ek Motorlu Taşıt Alım Vergisi indirimi ile dayanıklı tüketim malları üzerindeki KDV indirimi) yürürlüğe konulmuştur. Sadece 2001 yılı sonuna kadar geçerli olacak bu vergi indirimleri, dayanıklı tüketim maddeleri sektöründe biriken stokların eritilmesini amaçlamaktadır. KDV oranları, Haziran ayında zaten mal ve hizmetlerin büyük kısmı için artırılmış olup, maliye politikası hedeflerimiz, 2001 veya 2002 yılında daha fazla bir geçici veya diğer türlü indirimlere imkan vermemektedir. BORÇ YÖNETİMİ Güçlü bütçe uygulamasının yanısıra, Hazine kağıtlarına olan talebi artırmak için Temmuz ayı sonunda alınan tedbirlerin, önümüzdeki aylarda iç borcun rahatlıkla çevrilebilmesi imkanını sağladığı belirtilen mektupta, Kamu borcunun herhangi bir aksaklığa yer vermeden çevrilmesini sağlamak için, borçlanma stratejisi ile kamu bankalarının yeniden yapılandırılması çok yakın bir şekilde koordine edilmeye devam edilecektir denildi. Uygulanan politikanın, mevduat tabanının da istikrarlı kalmasıyla kamu bankaları ve TMSF bankalarının kısa vadeli yükümlülüklerinde 2001in ikinci yarısında keskin bir düşüş yaşanmasını sağladığı bildirilen Ek Niyet Mektubunda, şöyle denildi: EK ADIMLAR ATILACAK Önümüzdeki dönemde, kamu bankalarında mevduat çekişlerini karşılamak için gerekli olan tutarın üstündeki likiditenin Hazinenin özel sektörden borçlanma ihtiyacını düşürmekte kullanılması sağlanacaktır. Kamu bankalarının güçlü finansman pozisyonlarının ve mevduatlarında süregelen artışın, bu bankaların kamu borcunun çevrilmesi sürecine katkıda bulunmasına önemli ölçüde imkan vermesi beklenmektedir. 2002 yılında kamu borcunun çevrilebilmesini daha da kolaylaştıracak ek adımlar atılacaktır. Kamu bankalarının borcun çevrilmesine katılma potansiyeli, bütçeye gelecek ek dış destekle beraber, 2002 yılında özel sektörden yapılması gerekecek borçlanmayı ulaşılabilir düzeyde tutacaktır. Bu, borç çevrilmesini kolaylaştıracak ve reel faiz oranlarında düşüşe yardımcı olacaktır. Borç çevriminin herhangi bir aksaklığa uğramadan yapılabilmesini daha da kolaylaştırmayı teminen, aşağıdaki adımlar atılacaktır: İç borçlanma gereğinin azaltılması için her türlü çaba gösterilecektir. Bu amaçla yatırımcı talebi izin verdiği ölçüde Eurobond ihraç edilecektir. Özelleştirme hususunda da ısrarlı bir politika takip edilecektir. İç borcun vadesini uzatmaya yönelik olarak, piyasa talebini karşılayacak geniş yelpazede borçlanma enstrümanları kullanılacaktır. Bu bağlamda, döviz cinsi veya dövize endeksli kağıtlarla borçlanmaya, kamunun kur riskini sınırlama gereği de gözönünde bulundurularak, devam edilecektir. Aynı zamanda, değişken faizli kağıtlarla borçlanma hususu da düşünülmektedir. Bu amaçla, değişken faizli kağıtlar piyasasının likiditesini artırıcı adımlar atılacaktır. Bu kapsamda, söz konusu kağıtların fiyat ve getiri hesaplamalarında standart metodların kullanılması teşvik edilecek ve faiz risklerinin, bankacılık düzenlemeleri, teminat için değerlemesi ve diğer resmi amaçlar için doğru şekilde ölçülmesi temin edilecektir. Düzenli ihale programlarına ek olarak, kamu kağıtlarına olan talep tabanını bankaların dışına da taşımak ve daha istikrarlı hale getirmek için, kamu kağıtlarının doğrudan halka arzına devam edilecektir. En geniş yatırımcı tabanının tespit edilmesi ve buradaki talebin karşılanmasının temin edilmesi amacıyla yurtiçindeki yatırımcılarla olan diyalog artırılacaktır. Hazinenin borçlanma stratejisi, bankacılık sisteminden gelen bilgi akışı geliştirilerek daha da güçlendirilmiştir. Bu amaca yönelikolarak, her hafta biraraya gelen özel bir komite kurulmuştur. Komite, Hazine, Merkez Bankası, BDDK, TMSF, SPK ve kamu bankaları temsilcilerinden oluşmaktadır. Komiteye üye kuruluşların yöneticilerine haftalık bir rapor dağıtılmasını da içerecek şekilde geliştirilen bilgi akışı, Hazineye borçlanma startejisinin oluşturulmasında yardımcı olacaktır. Ek Niyet Mektubunda, maliye politikasının 2001 yılında beklenen seyri izlemeye devam ettiği ifade edilerek, 2001 yılının tümü için, GSMHnın yüzde 5.5i olarak belirlenen yıl sonu kamu sektörü faiz dışı fazla hedefine ulaşılmasının beklendiği, ancak konsolide bütçe faiz dışı harcamalarının muhtelemen hedefini aşacağı kaydedildi. 2002 yılı kamu sektörü faiz dışı fazlasına ilişkin program hedefi GSMHnın yüzde 6.5i olarak muhafaza edileceği belirtilen mektupta, Kamu sektörü gelirlerinde keskin bir sıçrama öngörülmemesi ve bazı yeni programları destekleme ihtiyacı sebebiyle, tedbirlerin belirlenmesi büyük bir çaba gerektirmektedir denildi. VERGİ ARTIŞLARI 2002 yılı konsolide bütçe faiz dışı fazlasının GSMHnın yüzde 5.6sına gelecek şekilde artırılmasının planlandığı kaydedilen mektupta, şöyle devam edildi: Bu hedefe ulaşabilmek amacıyla, GSMHnın yüzde 25i kadar faiz dışı gelir tahsil edilmesi ve GSMHnın yüzde 19.4ü kadar faiz ödemeleri dışında harcama yapılması hedeflenmektedir. Gelirler açısından, vergi oranlarında yüksek artışlar yapmaktan kaçınılacaktır. Ancak, akaryakıt tüketim vergisi ve motorlu taşıtlar vergisindeki reel artışlar da dahil olmak üzere, bazı vergi artışlarının yapılması gerekmektedir. Harcamalara ilişkin olarak ise personel maliyetleri sıkı bir şekilde kısıtlanacak, memur ve kamu işçisi alımı asgari seviyede tutulacaktır. Ücret dışı harcamalara kısıtlama getirilmesinde, yatırım programının rasyonel hale getirilmesi ve tarımsal destekleme sisteminin yeniden düzenlenmesini de kapsayan önemli adımlar atılacaktır. SOSYAL HARCAMALAR DA ARTACAK Mektupta, 2002 yılında kamu sektörünün geri kalan kısmında, GSMHnın yüzde 0.9una denk bir faiz dışı fazlaya ulaşmanın hedeflendiği belirtilerek, Harcamalara ilişkin olarak, personel maliyetlerinin kontrol altında tutulması ve yeniden yapılandırma faaliyetleri üzerinde yoğunlaşılacaktır. Gelir önlemleri, muafiyetlerin kaldırılmasını ve KİT tarifelerinin artırılmasını içermektedir. Bu tedbirleri desteklemek üzere, üçer aylık dönemler itibariyle gerçekleşen performans ve uygulamaları izlemek amacıyla Hazine Kontrolörleri atanmıştır denildi. Mektupta, sıkı bir maliye politikası uygulanırken, toplumun en zayıf kesimlerini korumak amacıyla, sosyal alanda reel harcamaların artırılacağı da kaydedildi. PARA PROGRAMI Ek Niyet Mektubunda enflasyon hedeflemesinin uygulanmaya başlanmasının, başarılı geçiş koşullarının oluşmasının beklendiği gelecek yıla ertelenmesine karar verildiği bildirilerek, Enflasyon hedeflemesi, koşulların el verdiği en kısa zamanda nominal çıpa olarak kullanılması hususunda kararlılığımız devam etmektedir denildi. Ara dönemde, mevcut parasal hedefler ve uygulamaya yönelik genel stratejilerin yürürlükte kalacağı belirtilen Mektupta, şöyle denildi: Serbest döviz kuru rejiminin işleyişi daha da geliştirilecektir.Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca daha önceden ilan edilmiş döviz satışı ihaleleri dışındaki döviz piyasasına yönelik ihtiyari müdahalelerin kesin bir şekilde kısıtlanması uygulamasına devam edilecektir. Bununla birlikte, döviz piyasasının işleyişini geliştirecek ek kurumsal adımlar atılmaktadır. Döviz piyasalarındaki vadeli işlem kontratlarının (Forward ve Futures) gelişimini güçlendirmek amacıyla, söz konusu finansal araçların fiyatlandırılmasına temel teşkil edecek bir Türkiye Bankalararası Fiyat Teklif Oranının (Turkish Interbank Offer Rate) uygulanmaya başlanması teşvik edilecektir. Buna ek olarak, futures sözleşmelerinin vergilendirme ve muhasebeleştirilmesine yönelik prosedürlere açıklık getirilecektir. Futures piyasalarının söz konusu gelişimi, ihracat ve ithalatçıların, döviz kuru belirsizliğine karşı koruma sağlamalarına izin verecektir. Aynı zamanda, Hazine ve Özelleştirme İdaresi, kamu iktisadi teşebbüslerinin yüklü döviz işlemlerinin döviz piyasasında önemli dalgalanmalara yol açmasını engellemek amacıyla bu kurumların finansal yönetimlerini geliştirecek önlemler almaktadırlar. BANKACILIK REFORMU Bankacılık reformuna ilişkin gelişmelerinde anlatıldığı mektupta, özel bankacılık sisteminin güçlendirilmesi politikasının, orta vadeli büyümeye hızlı bir geri dönüşü desteklemek amacıyla izlenmeye devam edildiği bildirildi. Mektupta, BDDK üzerinde uzlaşılan yeniden sermayelendirme planlarını, Eylül sonu verileri ışığında yeniden değerlendirecek olup, ihtiyaç duyulduğu takdirde bankalardan mevcut planlarını daha da güçlendirmelerini talep edecektir. Ayrıca, diğer bazı ilave bankalarla yeniden sermayelendirme planları üzerinde uzlaşma ihtiyacı olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme de yapılacaktır denildi. VARLIK YÖNETİM ŞİRKETİ Ek Niyet Mektubunda, bankaların tahsil edilemeyen kredilerine ilişkin sorunun çözüme kavuşturulması amacıyla, bir varlık yönetim şirketinin kurulması da dahil olmak üzere çok farklı seçenekler, özel sektör ile işbirliği halinde incelendiği kaydedilerek, şöyle denildi: Tahsil edilemeyen krediler sorununun şirketlerin zayıflayan performansına kaçınılmaz bir biçimde bağlı olduğu ve söz konusu zayıf performansın giderilmesinin ekonomik toparlanma için hayati önem taşıdığı göz önüne alındığında, şirketlerin borçlarının yeniden yapılandırılmasını kolaylaştırmaya kararlıyız. Bu amaçla, Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması Kanun taslağı hazırlanmaktadır. Bu kapsamda, İcra ve İflas Kanunundaki değişiklik Ocak 2002 itibariyle Meclise sunulacaktır. FON BANKALARINDA HIZLI İLERLEME Mektupta, TMSF bankalarının yeniden yapılandırılması alanında hızlı ilerlemeler sağlandığı belirtilerek, bunlar anlatıldı. Kamu bankalarının özelleştirmeye hazırlık sürecinde yeniden yapılandırılmasında yeni ilerlemeler sağlandığı da belirtildi. Mektupta yapısal reformlara yer verilen bölümde de büyük ölçekli kamu şirketlerinin satışına ilişkin hazırlıklara devam edildiği belirtilerek, 2001 yılında bugüne kadar toplam 2.8 milyar ABD Doları tutarında özelleştirme geliri elde edilmiştir. 2002 yılında ise 1.5 milyar ABD Doları tutarında özelleştirme geliri elde edilmesi beklenmektedir denildi. YAPISAL REFORMLAR Yönetişimi iyileştirmek ve doğrudan yabancı yatırımı çekmek için bir dizi adımlar atıldığı anlatılan mektupta, bu kapsamda yeni Kamu İhale Kanununun Meclise sunulduğu, 2002 yılı ortasına kadar Meclise Kamu Maliyesi Yönetimi ve İç Kontrol Yasasının sunulacağı kaydedildi. Mektupta, sonuç olarak, önümüzdeki dönemde diğerlerinin yanısıra şunların gerçekleştirilmesinin planlandığı kaydedildi: 15 Ocak 2002 tarihine kadar yukarıda bahsedilen yatırımın önündeki idari engeller çalışmasının bulguları ışığında yeni bir Yabancı Sermaye Kanun Taslağının Meclise sunulması; 2001 yılı sonuna kadar Çalışma İzni Kanun Taslağının Meclise sunulması; 2002 yılı Ocak ayı sonuna kadar yatırım teşviği alınması için gerekli belge sayısını azaltan bir yasa taslağının tamamlanması; 2002 yılı Ocak ayı sonuna kadar inceleme raporları sunulmadan ve finansman bonosu teminatı verilmeden yapılabilecek asgari KDV iadesi miktarının artırılması. Mektupta ayrıca, yapısal ve sosyal konularda Dünya Bankası ile yakın işbirliği içinde çalışmaya devam edilmekte olduğu hatırlatılarak, bu konularda Dünya Bankasının desteğinin beklendiği bildirildi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||