|
31 Ekim Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, İhale Yasa Tasarısı kapsamında yabancılara ihalelere girme hakkı tanınması halinde, Türkiyenin de aynı hakkın yabancı ülkelerde Türklere tanınmasını isteme hakkı olduğunu söyledi. Derviş, İhale Yasa Tasarısının kamu bankalarını düzenleyen reform kadar önemli bir reform olduğunu söyledi. |
GÖRÜŞ: Nasıl bir ihale yasası? |
|||
Derviş, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİ) ile Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen Yönetişim: Düzenleyici Reformlar Konferansında yaptığı konuşmada, kamu ihaleleri konusunda zaman tartışması bulunduğunu hatırlattı. Derviş, yasanın bir an önce yürürlüğe girmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: AB bizden birşey istiyorsa, bizde aynısını istemeliyiz. Ama belli kuruluşlar Türkiyede ihaleye girebiliyorsa, Türk firmaları da Avrupada girebilmeli. Bunu Avrupadan istemek hakkımız. İhale Kanununda bu hakkı da korumamız lazım. Eğer bu madde şu anda yürürlüğe giremeyecekse, Avrupa bize bu hakkı tanıyıncaya kadar yürürlüğe giremeyecekse öyle olsun. Bizde o kozumuzu elimizde tutalım. Ama bu da İhale Kanununu geciktirelim anlamına gelmez. Kanunlaşır, uygulamaya geçilir ama o madde Avrupaya karşı hakkımızı kullanan madde bekler. Tasarının son halini henüz bulmadığını belirten Devlet Bakanı Kemal Derviş, bugünlerde tasarının Başbakanlığa sunulacağını da söyledi. PERFORMANSA GÖRE ÜCRET Derviş, personel giderlerinin bütçede önemli bir maliyet tuttuğunu belirterek, performansa bağlı bir ücret düzenlemesinin devlet kültürü içerisine getirilmesi gerektiğini söyledi. Özel sektörün performansa bağlı ücret düzenlemesi ile performansı iyi olanı ödüllendirdiğini hatırlatan Derviş, devlette de çok yoğun çalışan personelin bulunduğunu, ancak performansı düşük olan hatta evden maaş alan kişilerin bulunduğuna da dikkat çekti. ÖZİLHAN: KRİZİN NEDENİ HANTALLIK Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Tuncay Özilhan da, ekonomik krizin arkasındaki nedenin hantal kamu düzenini ayakta tutma çabası ve kamu açıkları olduğu görüşünü savundu. Özilhan, konferansın açılışındaki konuşmasında, ekonomik krizi aşabilmek için büyük kaynaklar harcandığına dikkati çekti. Özilhan, siyasetin ekonomi üzerindeki kontrolünün azaltılması gerektiğini söyledi. TÜSİAD Başkanı, İçinde bulunduğumuz dönem güneşin doğmasından önceki dönemdir. Bazı özverilerde bunulmamız gerekiyor dedi. DEVLET KÜÇÜLTÜLMELİ Özilhan, küçük ama etkin bir devlete ihtiyaç olduğunu da belirtti. Özilhan, piyasanının serbest işlemesinin çağın gereklerine uygun biçimde yeniden düzenlenmiş bir mevzuatla güvence altına alınması gerektiğini vurgulayan Özilhan, üçüncü olarak da bu mevzuatın uygulanması, geliştirilmesi, serbest rekabet düzeni ve piyasaların açıklığının korunmasını sağlayacak kurumsal yapıların oluşturulması gerektiğini ifade etti. Makro ekonomik istikrara yönelik adımlar düzenleyici reformlarla desteklenmediği sürece, ülkenin gerçek anlamda düze çıkmasına olanak bulunmadığına işaret eden Özilhan, şöyle devam etti: Bugün yürürlükte olan düzenleyici mevzuat, ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına, yatırımların üretimin ve ticaretin geliştirilmesine, ülke ekonomisinin verimliliği ve rekabet gücününün arttırılmasına yapabileceği katkılar açısından düşünülerek biçimlendirilmiş değildir. Böyle bir bakış açısının sağlayacağı maliyet avantajlarının, sokaktaki vatandaşın eknomik ve sosyal refahına yapabileceği katkılar gözönüne alınmamıştır. Bugün yanlız Türk kamuoyunun değil, tüm dünyanın Türkiyenin yönetim tarzını değiştirmesi ve bunun için kapsamlı bir reform sürecinden geçmesini istediğini kaydededen Özilhan, bu süreç başlamış, ancak ağır aksak ilerlemektedir. Herşeyden önemlisi bütünsel bir bakış açısı sağlanabilmiş, bu değişimin önemi kavranabilmiş değildir diye konuştu. AB ADAYLIĞI Bu reform sürecinin işletilebilmesi ve sonucu ulaşılabilmesi için ciddi fırsatlar olduğunu kaydeden Özilhan, bunlardan birinin Türkiyenin ABye adaylığının olduğunu kaydetti. Diğer taraftan Türkiyenin, kurucu üyesi olduğu OECDnin düzenleyici reformu gözden geçirme programına uzun yıllar direndikten sonra girmeyi kabul ettiğini anlatan Özilhan, bu programın mevcut yönetim tarzının bir resminin çekilmesini ve gerekli reformların liberal demokratik ülkelerin uygulamaları doğrultusunda yapılmasını zorlamak açısından eşşsiz bir fırsat yarattığını ifade etti. Daha fazla zaman kaybetmeden, oyalanmadan bu fırsatlardan yararlanılması gerektiğini vurgulayan Özilhan, çünkü Türkiye, dünya rekabet gücü sıralamasında giderek gerilere düşüyor dedi. ÖZEL SEKTÖR ÖNEMLİ GÖREVLER ÜSTLENDİ Özilhan, toplantı çıkışında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Gazetecilerin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıklıoğlunun zamanında iyi kazananlar şimdi şikayet ediyor sözlerinin hatırlatılması üzerine Özilhan, Türk özel sektörünün 1950lilerden sonra liberal ekonomiye geçişte önemli görevler üstlendiğini belirtti. 1950den günümüze ödenen vergi ve istihdam rakamlarına bakıldığında, Türk özel sektörünün nereye geldiğinin görüleceğini anlatan Özilhan, şikayetlerinin, Türkiyenin kötü yönetildiği ve Türk özel sektörünün bundan etkilendiği yönünde olduğunu vurguladı. Türkiyenin kriz üreten yapısının değişmesi gerektiğine işaret eden Özilhan, bu değişikliğin istikrarlı bir siyaset ve ekonomi politikası ile birlikte gideceğini bildirdi. 2000 Kasım krizinden bu yana binlerce işletmenin kapandığını, yüzbirlerce kişinin işsiz kaldığını hatırlatan Özilhan, eleştiri hakkını kullandıklarını ifade etti. Özilhan, gazetecilerin, krizden önce para kazanılan dönemde bunların neden dile getirilmediğini sormaları üzerine Özilhan, bu unsurları o zaman da söylediklerini, verginin tabana yayılması, kamu yönetiminin yeniden yapılandırılmasını devamlı olarak gündeme getirdiklerini ama seslerini duyuramadıklarını kaydetti. Türkiye duvara çarpınca, tüm toplum kesimlerinin şikayetlerinin gündeme geldiğini belirten Özilhan, arabayı çarptıktan sonra toparlanmaya çalışıyoruz diye konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin, halka TOBB ve TÜSİADtan daha fazla yakınız şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Özilhan, herkes birşeyler söylecektir. Neticede yakınlardır cevabını verdi. ŞİKAYET ETME HAKKIMIZ VAR Özilhan, ancak özel sektör, binlerce istihdam sağlayan işletmelerin başındaki insanlar olarak şikayet etme hakları bulunduğunu anlatırken, tahmin ederim biz ekonomi tarafını, onlardan daha fazla hissediyoruz. Kemiklerimizde diye konuştu. Gazetecilerin, ek kaynak için yapılacak reformlarda geçmi kalınıyor şeklindeki sorusuna karşılık da Özilhan, Türkiyenin bu konuda geç kaldığını, kamu kesiminin yeniden organize edilmesi gerektiğini, Türkiyenin bunları biran evvel yapmak mecburiyetinde olduğunu kaydetti. Reform yapmanın, kemikleşmiş yapıyı kırmanın kolay olmadığını ifade eden Özilhan, zihniyet değişikliği ile beraber, Türkiyede artık kimsenin bunun önünde duramayacağı inancındayım. Bu kurşun çıkmıştır, dolayısıyla bu gelişecektir. Türkiye bunları yapmak mecburiyetinde kalacaktır ifadesini kullandı. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||