|
|
|
Önce Avrupa ve Amerika, ardından Türkiyede çok satılan ve bunun da ötesinde çok konuşulan Bridget Jonesun Günlüğünden sinemaya uyarlanan aynı isimli romantik komedi ülkemiz sinemalarında. Sharon Maguireın yönettiği filmde başlıca rollerde Renee Zellweger, Hugh Grant ve Colin Firthi seyrediyoruz. Film, bazı farklara rağmen uyarlandığı aynı isimli kitapla benzer tonlarda. Her ne kadar olaylar İngilterede geçse de, filmin teması ve açığa çıkardığı duygular evrensel nitelikte. Günlük hayatın içinden, sıradan, bekar insanların her an rastlayabileceği kişiler, yaşayabileceği deneyimler anlatılıyor. Kitapta bolca yer verilen ironi hissi filme de yansımış. Bunda kitabın yazarı Helen Fieldingin, filmin senaryosuna da katkıda bulunmasının payı olsa gerek. Aynı zamanda filmin prodüksiyonuna da katılan Fielding, senaryoyu Richard Curtis ve Andrew Davies ile birlikte şekillendirmiş. Burada, Richard Curtis ismi çok önemli. Çünkü Curtis, Notting Hill ve Dört Nikah Bir Cenaze gibi ünlü romantik komedilerin de senaristi. Zaten Bridget Jonesun günlüğü de her iki filme fazlasıyla yaklaşıyor. Edebiyat uyarlamalarıyla sinemanın arası genelde iyi değildir. Ama bu kez ne çok ağır bir edebi eserle, ne de uyarlandığım kitaba çok uygun olmalıyım diye çırpınan bir filmle karşı karşıyayız. Öyle olunca da, ünlü kitabı okuyan okumayan herkesin zevk alabileceği, kolay tüketilebilir bir film ortaya çıkmış.
Başrolde, 32 yaşındaki, bekar ve yalnız, ve kilo problemleri olan Bridget Jonesu canlandıran Renee Zellwegerin performansı oldukça iyi. Bu rol için aldığı epey kiloya rağmen çekiciliğini de korumuş. Ayrıca çok sempatik. Daha ne olsun!..
Yakışıklı İngiliz Hugh Grant, bu tip filmlerin değişmez oyuncusu oldu. Bu filmdeki Grant için de Her zamanki gibi denebilir.
Zamanında, hakkında ölüm fetvası çıkarılan ve pek ortalıkta görünmeyen Hintli yazar Salman Rüştü de filmde, kendini canlandırıyor. Kendini canlandırdığı için de fazla zorlanmamış.
Bu filmle ilk kez yönetmen koltuğuna oturan Sharon Maguireın notu geçer. Ölümcül hatalar yapmadığı gibi sıkıcı da olmamış.
Kısacası, Bridget Jonesun beyazperdedeki günlüğü, uyarlandığı kitap gibi olay yaratamasa da vasatın üzerinde bir yerlerde.
|
|