|
BDDK: Suç duyurusu hata değil OYAK, Etibank'ı inceleyecek Fon bankaları 11.6 katrilyon zararda BDDK: Yeni birleşmeler olabilir |
|||
Açıklamada Demirbankın geçen yıl Fona alınması sürecinde yaşanlara yer verilirken, Bankalar Yeminli Murakıpları ve BDDKnın diğer birimlerince Demirbank nezninde yapılan incelemelerde, o dönemde banka zararının özkaynakları aşarak yabancı kaynaklara sirayet ettiği, bankanın Merkez Bankasına olan taahüütlerine yerine getiremediği ve Merkez Bankası neznindeki piyasalarda Demirbankın işlem yapma yetkisinin kaldırıldığının tespit edildiği hatırlatıldı. Açıklamaya göre, buradan hareketle o dönemde zararı özkaynaklarını aşarak mevduata sirayet eden ve taahhütlerini yerine getiremeyen Demirbank hakkında, Bankalar Kanununun 14. maddesi 3 numaralı fıkrası çerçevesinde işlem yapıldı. BDDKIN YETKİ VE GÖREVLERİ Türkiyede faaliyette bulunan bankaların denetim ve gözetiminin, Bankalar Kanunu hükümleri çerçevesinde BDDKın yetki ve sorumluluğu altında olduğu ifade edilen açıklamada, Kanunun amir hükümlerinde Kurumun yetkilerinin açıkca belirtildiği kaydedildi. Kurumun amacının, mali bünyelerinde zafiyet görülmeye başlayan bankaların sistemden çıkarılması veya Fona devredilmesi değil, sistemdeki bankaların faaliyetlerini sağlıklı ve etkin bir şekilde sürdürülmesinin sağlanması olduğu bildirilen açıklamada, şöyle denildi: Bu amacın gerçekleştirilmesini teminen, sorunun kaynağına bağlı olarak bankalardan çeşitli tedbirlerin alınmasının talep edilmesi, bankacılık faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde idame ettirilmesi için kullanılacak yöntemlerden sadece biridir. Bu doğrultuda, Kurumumuzca bir bankaya yazılan ve alınması gerekli görülen tedbirleri içeren bir yazının, bankaya süre verildiği şeklinde yorumlanması gerçeği yansıtmamaktadır. Ancak mali bünyelerin düzeltilmesine imkan görülemeyen bankalar için Bankalar Kanunun öngördüğü tüm tedbirlerin uygulanması da yasal bir zorunluluktur. GENELLEME YAPMAK HATALI Bu arada açıklamada, bankaların mali bünyelerinde meydana gelen zafiyet sonucu alınacak tedbirler ve uygulanacak politikaların, bankacılık işlemlerinin çeşitliliği ve sorunların farklılığı nedeniyle değişiklik arzettiği belirtilen açıklamada, bu nedenle bir banka hakkında uygulanan tedbirin genelleme yapılarak diğer bankalara da uygulanması gerektiğini öne sürmenin gerçeklerle bağdaşmayacağı ifade edildi. Açıklamada şöyle denildi: Bu noktadan hareketle Bankalar Kanunun sorunlu bankalar hakkında alınacak tedbirleri düzenleyen 14. maddesinin her bir fıkrasında farklı bir durum tanımlaması yapılmış ve bu durumlara ilişkin alınacak tedbirler de hüküm altına alınmıştır. İddia olunanın aksine 14. maddenin 3 ve 4. fıkralarında belirtilen tedbirlerin alınması için aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca bankaya bir süre verilmesi zorunluluk arz etmemektedir. Nitekim kanunun 14/3 maddesinde, bir bankanın mali bünyesinin 2. fıkrada belirtilen tedbirler alınsa dahi güçlendirilmeyecek derecede zayıflamış olduğunun tespiti, bankaların Fona devri veya bankacılık işlemleri yapma ve/veya mevduat kabul etme yetkisinin iptalini gerektiren nedenler arasında sayılmak suretiyle konuya açıklık getirilmiştir. DEMİRBANKIN DURUMU Bankaların mali bünyelerine ilişkin tespitlerin, Bankalar Yeminli Murakıplarınca yapılan yerinde denetimler ile BDDKın gözetimle yetkili birimleri tarafından yapıldığı belirtilen açıklamada, Demirbankın Fona alınması sürecinde yaşananlara ilişkin, şöyle denildi: Demirbankın 31 Aralık 1998 ve 31 Aralık 1999 tarihli mali verileri esas alınarak yapılan inceleme sonucunda, Bankalar Yeminli Murakıplarınca düzenlenen ve Bankaya tebliğ edilen raporlarda, Bankanın kamu borçlanma senetleri ağırlıklı aktif yönetimi politikası eleştiri konusu olmuş, Bankaca kredilere ve kalıcı mevduata yönelik politikalara daha fazla ağırlık verilmesinin gerekliliği ifade edilmiştir. KAYNAKLAR, BONOLARA YATIRILMI? Yapılan bu uyarılara rağmen, Banka kaynaklarının büyük ölçüde devlet iç borçlanma senetlerine yatırıldığına işaret edilen açıklamada, daha sonra şu görüşlere yer verildi: Banka (Demirbank), uyguladığı bu riskli politika sonucunda 2000 yılının Kasım ayında faiz oranlarındaki aşırı yükseliş karşısında, portföyündeki devlet iç borçlanma senetlerini yüksek maliyetler ile fonlamak zorunda kalmış ve bunun sonucunda oluşan zarar Bankanın özkaynaklarını aşarak ortakları tarafından fonlanamayacak boyuta ulaşmıştır. Kasım krizinin başlangıcı ile birlikte Banka, Kurumumuzun gözetim ve denetime sorumlu bütün birimlerince günlük olarak izlenmiş, Bankalar Yeminli Murakıpları tarafından Bankanın mali bünyesindeki gelişmeler hakkında düzenli şekilde raporlamalar yapılmıştır. Açıklamada BDDKnın, kendisine yasa ile verilmiş olan tasarruf sahiplerinin haklarını korumak, bankacılık sisteminin güven ve istikrarını sürdürmek ve kredi sisteminin ekonomik kalkınmanın gereklerine uygun olarak, etkin şekilde çalışmasını sağlamak için, bankalar üzerindeki denetim ve gözetim görevini hassasiyet ve titizlikle yürüttüğü kaydedildi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||