|
25 Eylül Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, 2020 yılına kadar enerji yatırımları için 100 milyar dolar finansman ihtiyacının ortaya çıktığını söyledi. |
'Bakü-Ceyhan 2005 başında faaliyette' Elektrik üretimi ve tüketimi azalıyor Mazot kamyonları K.Irak'tan döndü Petrol fiyatlarında düşüş sürüyor Hampetrol üretimi azalacak, ithalat artacak TEAŞ'ın 3 şirketine atamalar yapıldı TÜSİAD: Enerji projeleri hayata geçirilmeli Statoil Türkiye'de büyümek istiyor |
|||
IBC Global Konferans tarafından Ceylan Intercontinantal Otelde düzenlenen Türkiyede Gaz ve Enerji Konferansının açılışında konuşan Çakan, Türkiyenin elektrik enerjisi ihtiyacının 20 yıl içinde iki kat artacağını söyledi. Çakan, Bunun için 100 milyar dolar finansman ihtiyacı var dedi. Çakan, önümüzdeki dönemde Türk enerji sektörünün sadece Türkiye için değil, dünyanın bu bölgesi için de kilit sektör konumunda olacağını söyledi. Çakan, son 10 yılda enerji ihtiyacı hızla artan Türkiyenin 2000 yılında birincil enerji talebinin yüzde 34ünü kendi kaynaklarıyla karşıladığını, üretim imkanlarının çok üstünde gelişen talep artışı nedeniyle 2010 yılında bu talebin yüzde 27sini ve 2020 yılında ise ancak yüzde 22sini yerli üretimle karşılayabileceğini vurguladı. Türkiye elektrik enerjisi talebinin yılda ortalama yüzde 8-9 arasında artacağına işaret eden Çakan, bu talebin 2010 yılında 287 milyar, 2020 yıllarında da 567 milyar kilovatsaate (kwh) yükselmesi beklenirken, 2000 yılı sonu itibariyle 27 bin 264 megavat (Mgw) olan elektrik enerjisi kurulu gücünün bu talebi karşılamak üzere 2010 yılına kadar iki katın üzerinde artarak 58 bin 800 megavata, 2020 yılında ise 116 bin megavata çıkması gerektiğini kaydetti. FİNANSMAN İHTİYACI 100 MİLYAR DOLAR Çakan, Bir başka deyişle 2020 yılına kadar tesis edilmesi gereken elektrik üretim tesislerinin yanı sıra, iletim ve dağıtım tesisleri yatırımları da dikkate alındığında, yaklaşık 100 milyar dolar civarında bir finansman ihtiyacı ortaya çıkmaktadır dedi. Türkiye enerji sektörünün uluslararası entegrasyon süreci ve geçmiş deneyimler de dikkate alınarak, yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Çakan, yürürlüğe giren elektrik ve doğalgaz piyasası kanunları hakkında bilgi verdi. YENİ DÜZENLEMELER Çakan bu kanunların, bağımsız bir Enerji Piyasası Düzenleyici Kurulunun oluşturulması, piyasa faaliyetlerinin söz konusu kuruldan lisans alınması suretiyle yürütülmesi, piyasa faaliyetlerinin ikili anlaşmalar kapsamında gerçekleştirilmesi, tedarikçisini seçme serbestisine sahip serbest tüketicilere izin verilmesi, elektrik sektörü için 2 yıl, gaz sektörü içinse 1.5 yıl sürecek geçiş dönemi uygulanmasını içerdiğini anlattı. İVEDİLİĞİ OLAN KONULAR Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında çerçeve içine alınan 29 yap-işlet-devret projesiyle üretim, dağıtım ve işletme hakkı projelerinin durumlarının netleşmesi hususlarına da önem verdiklerini Çakan, şunları söyledi: Yaşanılan kuraklığa bağlı olarak hidroelektrik santral üretimlerinde yaşanan ciddi düşüşün daha da devam edecek olması, termik ve hidrolik santrallerin giderek artan rehabilitasyon ihtiyaçları, bu projelerle ilgili hususların hükümet düzeyinde ve ivedilikle ele alınmasını gerekli kıldığından, Bakanlar Kurulumuz konu hakkında tarafımca bilgilendirilmiştir. Bu konuda mümkün olan en kısa sürede gereken netliğin kazanılacağına ve çözüm bulunacağına inanıyorum. Çakan, Türkiye enerji sektöründe serbest piyasa ekonomisine yönelik reformların uygulamaya konmasının, ulusal enerji mevzuatının AB Enerji Müktesebatı ile uyumlaştırılmasında önemli bir yer tuttuğunu söyledi. DOĞALGAZDA DURUM Elektriğin yanı sıra Türkiyede talebi hızla artan bir diğer enerji kaynağının da doğalgaz olduğuna dikkati çeken Çakan, hemen hemen tamamı ithal edilen doğalgazın birincil enerji tüketimindeki payının 2000 yılında yüzde 16dan 2010 yılında yüzde 32ye ulaşmasının beklendiğini, 2000 yılında 14.6 milyar metreküp olan doğalgaz tüketiminin 2010 yılında 57.7 milyar metreküpe, 2020 yılında da 87.9 milyar metreküpe ulaşmasının beklendiğini kaydetti. Artan doğalgaz talebini karşılamak amacıyla Rusya Federasyonundan yılda 6 milyar metreküp doğalgaz ithalatına yönelik bir anlaşmanın yanı sıra, 6 farklı arz kaynağı ile 7 ayrı doğalgaz alım satım anlaşması imzalandığını belirten Çakan, talepteki hızlı artış ve buna bağlı imzalanan anlaşmalar nedeniyle, iletim hatlarının bütün ülkeye yayılması temel hedefimiz olmuştur. Enterkonnekte iletim sisteminin tamamlanmasıyla birlikte, Türkiyede doğalgaz kullanımına geçen şehir sayısı önümüzdeki dönemde 57ye ulaşacaktır dedi. PETROL TÜKETİMİ 69 MİLYON TONA ULAŞACAK Enerji Bakanı Çakan, bir diğer enerji kaynağı olan petrolün yüzde 88inin ithal yoluyla karşılandığını, 2000 yılında 31.3 milyon ton olan tüketimin, 2010 yılında 49.3 milyon tona, 2020 yılında ise 69.1 milyon tona ulaşmasının beklendiğini bildirdi. Çakan, şöyle dedi: Petrol piyasasının daha da serbestleştirilmesini sağlamak amacıyla, yatırımcıların güvenli, istikrarlı ve yasal piyasa koşullarında çalışmalarına izin veren düzenleme çalışmaları sürdürülmektedir. Bu çerçevede Petrol Piyasası Hakkındaki Kanun Tasarısının hazırlanması çalışmalarında son aşamaya gelinmiştir. Önümüzdeki günlerde TBMMye sunulması hedeflenen bu tasarı ile petrolle ilgili olarak araştırma, arama ve üretim faaliyetleri dışında kalan tüm faaliyetlerin serbest piyasa koşullarında gerçekleştirilmesi sağlanacaktır. AVRASYANIN ÖNEMİ Gelecek 20 yıl içerisinde yüzde 50 oranında artması beklenen dünya enerji tüketiminin önemli bir bölümünün Avrasyadan karşılanmasının öngörüldüğünü belirten Çakan, Denizleri kapalı olan Hazar bölgesi, her ne kadar zengin bir hidrokarbon potansiyeline sahipse de, uluslararası pazarda yer alması için sınırlı imkanları bulunmaktadır. Coğrafi konumu itibariyle Türkiye, 21. Yüzyılda yeni enerji kaynaklarının Batı pazarına ulaştırılması görevini üstlenmiştir dedi. Avrasya ülkelerinin petrol ve doğalgaz projelerini destekleyerek, bu ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişmelerine katkıda bulunmak, enerji politikalarımızda önemli bir yer tutmaktadır diyen Çakan, doğu-batı enerji koridorunun hızla tamamlanmasıyla Hazar bölgesinin istikrarına katkı sağlamayı, Türkiye ve diğer batılı sanayileşmiş ülkelerin arz güvenliğine yardımcı olmayı hedeflediklerini söyledi. BAKÜ-CEYHAN 2005 YILINDA Çakan, Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı projesine de değindiği konuşmasında, bugüne kadar kaydedilen gelişmelerin mutluluk verici olarak niteledi. Bakan Çakan, hattın herhangi bir gecikmeye meydan vermeksizin planlandığı şekilde 2005 yılında devreye gireceğini söyledi. Azerbaycan gazının Türkiyeye nakliyle ilgili anlaşma çerçevesinde Azerbaycan ile Gürcistanın halen transit anlaşmasını müzakere ettiklerini de hatırlatan Çakan, bu projenin sadece Türkiyeye gaz nakli açısından değil, doğu-batı koridorunun bir parçası olarak önümüzdeki dönemde Avrupa pazarına Türkiye üzerinden gaz nakledilmesinin önünü açması açısından da büyük önem taşıdığını söyledi. Türkiyenin Güney Avrupa Gaz Ringi Projesi üzerinde de çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Çakan, Mavi Akım projesi kapsamında doğalgaz sevkiyatının 2002 yılının ilkbaharında başlamasının öngörüldüğünü kaydetti. Avrupanın güneyi ve Afrikanın kuzeyinde, aralarında Batı Avrupa sistemine bağlı ülkelerin de yer aldığı tüm Akdeniz ülkelerini içine alan ve çalışmalarına aktif olarak katıldıkları Akdeniz Ülkeleri Enterkonneksiyon projelerini desteklediğini belirten Çakan, Önümüzdeki dönemde Türk enerji sektörü sadece Türkiye için değil, dünyanın bu bölgesi için kilit sektör konumunda olacaktır dedi. SAVAŞ TEHLİKESİ, PROJELERİ ETKİLEMEYECEK Çakan, ekonomik kriz nedeniyle 1970 yılından bu yana ilk kez enerji tüketiminin düştüğünü bildirdi. Çakan, tüketimde her yıl yaklaşık yüzde 8-9 bir artış varken, bu yıl ilk defa yüzde 0.3lük gerileme oldu dedi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çakan, bölgedeki savaş tehditinin mevcut projelerinin yürütülmesini kesinlikle olumsuz etkilemeyeceğini söyledi. Çakan, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Mavi Akım Projesi ve İrandan alınan doğalgaz projesi dahil olmak üzere mevcut projelerin yürüyeceğini kaydetti. Şu anda zaten Bakü-Tiflis-Ceyhan Projesinin detay mühendislik çalışmalarının devam ettiğini, bir yıl sonra da inşaat çalışmalarına başlanacağını ve 2005 yılında da projenin yürürlüğe gireceğini anlatan Çakan, İrandan alacağımız doğal gazla ilgili her türlü işlemimizi bitirdik. Bizim boru hattımız bitti. Herhangi bir problemimiz yok. İran tarafında ölçüm istasyonu bittiği anda ve normlara uygun olarak karşılıklı mutabakat zaptı imzalandığında, buradan alacağımız gaz ile ilgili hiç bir sıkıntımız kalmayacak diye konuştu. Çakan, projelerde herhangi bir aksaklık olmayacağını bildirdi. ENERJİ TÜKETİMİ 31 YIL SONRA DÜŞTÜ 1970 yılından bu yana ilk defa enerji tüketiminde bir düşüş söz konusu olduğunu da vurgulayan Çakan, tüketimde her yıl yaklaşık yüzde 8-9 bir artış varken, bu yıl ilk defa yüzde 0.3lük gerileme yaşandığına dikkati çekti. Çakan, son ekonomik krizden dolayı tüketimdeki azalma neticesinde bu düşüşün gerçekleştiğini ifade etti. Zeki Çakan şöyle devam etti: Bugün hidrolik santrallerdeki kuraklıktan dolayı, su sıkıntısından kaynaklanan bir darboğazımız var. Ancak termik santrallerin kapasitelerini belki de biraz daha zorlayarak bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Geçen sene 31.5 milyar kilowatsaat hidrolik santrallerden üretim yapılmış. Bu yıl sonu itibariyle 21 milyar kilovatsaat hesapladık. Yaklaşık 10 milyar kilovatsaat, hidrolik santrallerde su seviyelerinin azalmasından kaynaklanan üretim düşüşü sözkonusudur. Bu açığı kapatmak için, kapasitelerinin üzerinde çalıştırarak ve yeni üniteleri de devreye sokmak suretiyle açığı kapatmaya çalışıyoruz. KISINTI SÖZ KONUSU DEĞİL Çakan, herhangi bir enerji kısıtlaması, kesilmesine dönük şu an için bir sıkıntı olmadığını, ancak enerji yatırımlarının bir an önce gerçekleşmesi gerektiğini bildirdi. Bakan Çakan, özellikle enerji yatırımlarını bugünden planlayarak 2006 yılına kadar belli ölçülerde arz-talep dengesini sağlama imkanı olabileceğini, bugünden 2006 ve sonrasını planlamak zorunda olduklarını sözlerine ekledi. YİĞİTGÜDEN: TÜRKİYE STRATEJİK ÖNEME SAHİP Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Yurdakul Yiğitgüden de, Türkiyenin Avrupaya doğalgaz ve petrol akışında stratejik bir yere sahip olduğunu söyledi. Yiğitgüden, Kafkas bölgesinin zengin enerji kaynaklarının Avrupa pazarlarına ulaştırmasında Türkiyenin önemli bir rol oynayacağını ifade etti. Türkiyenin coğrafi konumu bakımından, Kafkasya, Orta Asya ve Orta Doğunun enerji kaynakları ve Avrupa pazarları arasına doğal bir köprü oluşturduğuna dikkat çeken Yiğitgüden, bu konumunun Türkiyenin özellikle Kafkas ve Orta Asya ülkelerinin uluslararası pazarlara açılmasına yardımcı olma olanağı verdiğini söyledi. Yiğitgüden, gerek Türkiyenin gerek Avrupanın enerji talebinin her geçen yıl artmasının Bakü Ceyhan petrol ve Trans Kafkas doğalgaz boru hatlarının bir an önce tamamlanmasının önemini ortaya koyduğunu ifade etti. Enerji sektöründe piyasa ekonomisinin kurallarının yerleştirilmesi ve enerji mevzuatının Avrupa mevzuatıyla uyumlandırılmasına büyük önem verdiğini de belirten Yiğitgüden, başta Elektrik Piyasası Kanununun çıkması olmak üzere bu alanda önemli adımlar atıldığını vurguladı. Yiğitgüden, Türkiyenin sürekli büyüyen enerji talebinin karşılanması için, özel sektörün ve yabancı sermayenin sektördeki katkısının artmasını teşvik ettiğini de belitti. |
||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||