Home page
Haber Menüsü


Temizel: Yolsuzluk dinamizm değil
BDDK Eski Başkanı Zekeriya Temizel, yolsuzlukların ekonominin dinamizmi olmadığını belirterek, “Yolsuzlukla mücadele bir ekonomide krize neden olmaz” dedi.
Ankara
AA
21 Eylül— Maliye eski Bakanı ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu eski Başkanı Zekeriya Temizel, yolsuzlukların bir ekonominin dinamizmi olduğuna ilişkin görüşleri eleştirerek, “Yolsuzluklar bir ekonominin dinamizmi asla değildir, yolsuzlukla mücadele bir ekonomide krize asla neden olmaz. Yolsuzlukların varlığı o ekonomideki krizlerin temel nedenidir” dedi.

   
 
       
    MSNBC News Linn: Türkiye yolsuzlukla mücadelede kararlı
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Zekeriya Temizel, Vatandaşın Vergisi Koruma Derneği’nin BOTAŞ eski Genel Müdürü ve DYP eski milletvekili Hayrettin Uzun anısına bugün Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlediği, “Yolsuzluk, Siyaset ve Bürokrasi” konferansına katıldı. Temizel, burada yaptığı konuşmada, “ekonomik suçların toplumda bir dinamizim oluşturduğu ve bu fiillerin cezalandırılmasının müteşebbise zarar verdiği” görüşünü eleştirdi ve “Ekonomik faaliyetlerin önündeki engel yolsuzlukların ta kendisidir” dedi.
       Yolsuzluğun asla basit bir sapma olarak algılanamayacağını ifade eden Temizel, yolsuzluğun toplumun geleceği karartılarak, topluma karşı işlenen bir suç olduğunu ve o toplumun buna verdiği değer ölçüsünde karşılığının olması gerektiğini söyledi.
       
SUÇLARI KANITLAMAK ZOR
       Ekonomik suçların diğer suçlara göre bazı özellikleri olduğuna işaret eden Temizel, bu suçların ortaya çıkarılmasının ve kanıtlanmasının son derece zor olduğunu kaydetti ve “Ekonomik suç bu özelliği nedeniyle Türk hukuk sisteminin gerçekten karın ağrısı olan, uru olan bilirkişilik sistemlerine havale edilmektedir” diye konuştu.
       Temizel, yolsuzluk yapan kimselerin elde ettikleri nemalar sayesinde toplumda geldikleri konum ve kazandıkları güç nedeniyle topluma bu kişilerin yolsuzluk yaptığını kabullendirmenin de zor olduğunu kaydetti.
       Yolsuzluktan elde edilen paranın finans sektörü üzerinde mutlak bir etkisi bulunduğunu, ancak piyasaya belirsiz nedenlere giren paranın aynı belirsiz nedenlerle de çıkacağını belirten Temizel, bunun doping yapan bir sporcunun yarışı kazandıktan sonra bitmesi, kaslarının erimesine benzediğini söyledi. Hikayelerde uzak batıda, çöllerde birinin atını çalmanın cezasının onun yaşamını çalmak olduğunu hatırlatan Temizel, Türk toplumunda da ekonomik suçların at çalmaya eş değer olduğunu, çünkü bu suçu işleyenlerin o toplumun hayat hakkını çalması anlamına geldiğini dile getirdi.
       
YAPTIRIM OLARAK NEMA ALINMALI
       Ekonomik suçların cezalandırılmasında en etkin yaptırımın suçu işleyenin elindeki nemanın alınması olduğunu bildiren Temizel, bu suretle suçun engeleneceğini, engellenemese bile en azında suçu işleyenin bu sayede elde edeceği değerlerin ve bu değerlerle elde edilecek güçün kullanımının engellenmiş olacağını bildirdi. Temizel, şöyle devam etti:
       “Ekonomik suçun bir diğer özelliği de Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde bu suçu işleyenlerle politikacılar arasında bu suçlardan elde edilen nemaların paylaşılması konusunda az da olsa bazı işbirliklerinin ortaya çıkmasıdır. Bu şekilde elde edilen kaynak siyasetin finasmanında kullanılmaktadır. Bu andan itibaren de siyaseti yönlendirmeye başlamaktadır. Bunların sonucunda da ekonomik suç organizatörleri, ekonomik kararlar verecek olan karar mekanizmalarına yanlış sinyaller gördermeye başlarlar.”
       
NERDEN BULDUN YASASI
       Konuşmasında bakanlığı döneminde çıkarılan ve halk arasında “Nerden Buldun Yasası” olarak adlandırılan yasaya da değinen Temizel, bu yasa yürürlüğe girdiğinde 100 milyar doların yurtdışına kaçtığının söylendiğini ve yasanın ertelendiğini, ancak o dönem içinde Türk bankacılık sisteminden 7.4 milyar dolar çekildiğini, geriye kalan miktarın ise bavullarla kaçırıldığının söylendiğini ifade ederek, “Hesapladık, bu parayı bavullarla kaçırmak için 100 TIR gerekiyor. Bu kadar TIR dışarı çıkıyor, ama kimse anlamıyor. Yanlış sinyal yerini bulmuştu ve gerekli korkuyu yaratmıştı” dedi.
       Temizel, 1970 sonrası uygulanan politikalarla bugün gelinen noktada Türkiye’nin global sermayenin kararlarını uygulayacak ve onların istekleri doğrultusunda kararlar alabilecek politikalar uygulayacak hale geldiğini savundu.
       Türkiye’nin yolsuzluklar nedeniyle belli bir mahcubiyetin içinde olduğunu belirten Temizel, “Buna rağmen ortaya ciddi bir strateji konmamaktadır, çünkü yanlış sinyalleri alınmaya devam edilmektedir” diye konuştu.
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları