Video
Foto Galeri
Türkiye
Dünya
Ekonomi
Spor
Teknoloji
Sağlık
Kültür Sanat
Yaşam
Hava Yol
Yeşil Ekran
Eğitim
Moda
Otomobil
Doğuş Yayın Grubu
NTV
CNBC-e
e2
NTVSPOR.NET
NBA TV
NTV Radyo
Eksen 96.2
NTV Yayınları
NTV Tarih
N. Geographic
 
NTVMSNBC Anasayfa » Türkiye » NTV
HAREKET HALİNDE TÜRKİYE
Pazar 19:10

İnsan öykülerinden yola çıkarak, Türkiye’ye ve Türk insanının başdöndürücü hareketliliğine ayna tutmayı amaçlayan sekiz bölümlük belgesel dizisi “Hareket Halinde Türkiye” bu akşam beşinci bölümüyle bir kez daha ekrana gelecek. Türkiye’deki mülteci durumunu mercek altına alan Nedim Hazar'ın NTV için hazırladığı belgeselin bu bölümünde Almanya’daki Türklerin hikayesi ekrana gelecek...

5. Bölüm: Almanya’nın Kralı
Kendisiyle yapılan bir röportajda, Marslılara dünyada hiç tavsiye etmeyeceğiniz bir yer aklınıza geliyor mu?” sorusuna, Fatih Akın’ın “Yaşamın Kıyısında” filminin ödüllü oyuncularından Nursel Köse, “Castrop-Rauxel” diye yanıtlamış. Almanya’nın Ruhr bölgesinde eskiden kömür madeni işletmelerinin bulunduğu bu küçük kentin adı, Köse’nin ağzından adı espri olsun diye çıkmış. Kentin sakinleri ve belediye başkanı, “Siz, ilkin Castrop-Rauxel’i tanıyın, ondan sonra öyle demeçler verin” dercesine, artık uluslararası üne kavuşmuş Türk kökenli sanatçıyı, sitemli bir edayla kentlerine davet eder.

Hareket Halinde Türkiye’nin Almanya’daki Türkiyelilerle ilgili bölümünün çıkış noktası da bu. Nürsel Köse’nin, kentin Belediye Başkanı Johannes Beisenherz tarafından ağırlanışı ile başlayan bu keşif yolculuğu, artık kapatılmış olan maden ocaklarında devam eder. Bu bölge ilk kez 19. Yüzyılın sonunda Polonyalıların göçettiğini öğreniriz. 60’lı yıllardan itibaren İtalyanlar, Portekizliler ve Yunanlılardan sonra Türkler de ilkin “Gastarbeiter”, yani konuk işçi olarak gelmişler, daha sonra ailelerini yanlarına almış ve “Castrop-Rauxel”li olmuşlar.

Nursel Köse’yle birlikte “Agora” adında bir kültür merkezi haline getirilmiş bir eski bir maden ocağını ziyaret eden Hareket Halinde Türkiye ekibi, belgesel dizinin adına tam uygun bir sürprizle karşılaşır: Annesi ve babası mübadele sırasında İzmir’den Gümülcine’ye göç etmek zorunda kalmış olan, daha sonra Bafralı bir mübadil olan kocasıyla birlikte kendisi de Almanya’ya daha iyi yaşam koşulları uğruna göç eden Stella Ananiadou. Emekli olduktan sonra Agora Kültür Merkezi’nde yemek kursları veren ve 2007 yılında Kuzen Ren Westfalya Liyakat Nişanı laik görülen Stella Hanım bülbül gibi Türkçe konuşmaktadır.

Bu küçük kentin dünyasından sonra “Almanya’nın Kralı”nı tanıyoruz: Eskiden ezilmişliklerini “Türklük” gibi kavramlar üzerinde dile getiren Türkiye kökenli rapçilerin arasından son zamanlarda sıyrılan Eko Fresh (Ekrem Bora) ironik bir edayla yazıp söylediği “Almanya’nın Kralı” gibi parçalarla ana akım hit listelerinde yer alıyor, fan’lerinden dolayı Köln sokaklarında ancak güvenlikçi desteğiyle dolaşabiliyor. Eko Fresh gibilerini hiç zorlanmadan hem Türk, hem Alman olabilmelerini parlamenter Cem Özdemir, daha da öteye götürerek, Türk kökenli futbolcuların, Alman milli takımında oynamlarını tavsiye ediyor. Böylece Türk futbolcu gol attığında “biz” kazanmış olacağız, Türkiye milli takımı kazandığında da.

Hareket Halinde Türkiye’nin bu bölümü, İstanbul’da yaşayan Almanlar ve Almanya’dan Türkiye’ye “geri dönmüş” olan “Almancı” camiasının Federal Almanya İstanbul Konsolosluğu’nda Avrupa Kupasının yarı-final maçını birlikte izleyişleriyle biraz karışık şekilde son bulur. “Karışık” çünkü İstiklal Marşı’nı Almanlar söylemekte, Alman bayrağını Türkler sallamakta vb.

Geçtiğimiz Eylül ayından bu yana Van, Mardin, Alanya, Bodrum, Beypazarı, Akçakoca, Burgaz / Bulgaristan, Köln, Castrop-Rauxel / Almanya ve İstanbul’un çeşitli yerlerinde çekimleri yapılan belgeseli Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği de destekliyor...

ntv@ntv.com.tr

Ana Sayfa | Türkiye | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür Sanat | Doğal Hayat | Eğitim | Moda
Spor | Hava Yol | İletişim | Yardım | İzleyici Görüşleri | Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları