Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 22:36 TS 10 Eyl., 2001
NTV-MSNBC
Başbakan Ecevit’le röportajın tam metni

Murat Akgün: İyi günler. Ankara oldukça sıcak bir yaz geçiriyor. Genelde yazları Ankara’nın gündemi bir parça olsun rahatlar. Ancak bu yaz tam tersi oldu. Adeta hiç tatile girilmemiş gibi yoğun bir gündem devam ediyor. İşte bu yoğun gündemin tartışma maddelerini, önemli unsurlarını şu anda stüdyo konuğumuz Başbakan Sayın Bülent Ecevit’le değerlendireceğiz. Efendim hoşgeldiniz..
       Bülent Ecevit: Hoşbulduk, teşekkürler..
       Murat Akgün: Efendim nasılsınız?
       Bülent Ecevit: Hamdolsun.. İyi tatiller dilerim mümkünse..
       Murat Akgün: İnşallah efendim, hep beraber.. İlk olarak şunu sormak istiyorum, son günlerde Başbakan Yardımcısı ve ANAP Genel Başkanı Sayın Mesut Yılmaz’ın ortaya attığı bir ulusal güvenlik tartışması var onun başlattığı. MGK’da bu konunun karara bağlanamadığını ifade etmişti Sayın Yılmaz. Hiç MGK’larda bu konu tartışılmadı mı? Ne oldu MGK’da onu merak ediyoruz?
       Bülent Ecevit: Kurultay konuşmasında Başbakan Yardımcısı Sayın Mesut Yılmaz’ın ulusal güvenlik kavramının yeniden ele alınmasını önermesi benim için şaşırtıcı oldu. Çünkü milli güvenlik siyaset belgesini güncelleştirme çalışmaları MGK’nın son haftalarda zaten ele aldığı ve sonuçlandırdığı bir konudur. Önümüzdeki günlerde de ilgili devlet kuruluşlarının katılımıyla uygulamaya ilişkin bütün ayrıntılar saptanacaktır. Böylece sorun en yüksek devlet düzeyinde bağlanmış olmaktadır. Onun için neyin tartışıldığını anlayabilmiş değilim.
       Murat Akgün: Peki efendim tam bu tartışma sırasında basına bazı istihbarat raporları sızdı ve bu raporlarda siyasi ve ekonomik istikrarsızlık nedeniyle irtica ve bölücü terörün yükselişe geçtiği ifadeleri kullanıldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
       Bülent Ecevit: Bana gelen devlet istihbarat raporlarında böyle bir şey söz konusu değil. Aksine özellikle eğitim alanında yaptığımız reformların etkisiyle Türkiye’de irticanın etki alanı büyük ölçüde daralmıştır, bunda bir değişiklik gösteren işaretler de bana intikal etmiş değildir.
       Murat Akgün: Anlıyorum.. Genel Kurmay Başkanlığı’nın Sayın Yılmaz’a cevabi açıklamasında bir de genel olarak ekonomik politikalara yönelik eleştiriler vardı. Bu konunun sizi rahatsız ettiğini daha evvelden görmüştük. Bu konudaki düşüncelerinizi biraz daha geniş şekilde alabilir miyim acaba?
       Bülent Ecevit: Evet. Genel Kurmay’ın açıklamalarında yalnızca Sayın Mesut Yılmaz’ı değil genellikle hükümete ve siyasete yönelik bazı üzücü bazı gözlemler iddialar da yer alıyor. O bakımdan tabi kaygı duymam doğaldır. Özellikle ekonomiyi iflas şeyinde göstermiş olması Genel kurmay’ın beni şayırtıcı oldu. Hiçbir devlet ekonomideki sorunlarıyla ilgili bu tabiri kullanmamıştır. Bunun bir talihsiz ifade olduğunu düşünüyorum.
       Murat Akgün: Peki dün Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği toplantısı vardı Başbakanlık’ta. Genel Kurmay İkinci Başkanı Orgeneral Sayın Yaşar Büyükanıt da ordaydı. Bu toplantıda bu ulusal güvenlik tartışması gündeme, en azından biraz önce bana söylediğin gibi birtakım ifadeleri Genel Kurmay’ın açıklamasını sert bulduğunuzu kendisine ilettiniz mi efendim?
       Bülent Ecevit: Bu konuları görüşmedik tabi, toplantıda sadece AGSK görüşüldü. Ancak daha sonra Sayın Orgeneral Büyükanıt’la kısa bir görüşme yaptım ve bu son polemiklerle ilgili konulardan duyduğum kaygıyı kendisine sundum.
       Murat Akgün: Peki efendim ulusal güvenlik tartışması diyoruz. Bunun bir boyutu da Avrupa Birliği’ne uzanıyor. Ve bazı çevrelerdeki iddia askeri kanadın Avrupa Birliği’ne karşı bir direniş içinde olduğu şeklinde, bu iddiayı gündeme getiriyorlar. MGK’da böyle bir şey oldu mu? Askeri kanat Avrupa Birliği’ne karşı çıktığını gösteren, ima eden davranışlarda bulundu mu?
       Bülent Ecevit: Hayır, ima yolu ile bile askeri kanattan, Genel Kurmay’dan böyel bir tepki gelmiş değil. Tam tersine Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde üyeliğini toplumun çok geniş kesimleri gibi Genel Kurmay da benimsiyor, yürekten benimsiyor. Bunun Türkiye için kaçınılmaz yararları olduğunu düşünüyor. Hiçbir zaman Avrupa Birliği’nde üyeliğimiz konusu tartışma alanına girmemiştir MGK’nın. Bu yolda bir ima bile söz konusu değildir. Aslında Türk halkı çok büyük çoğunluğuyla olağanüstü büyüklükte bir çoğunlukla Avrupa Birliği’ne tam üyeliğimizi destekliyor. Aslında bildiğiniz gibi bazı Avrupa ülkeleri böyle ucu ucuna oylamalarla Avrupa Birliği’nde üyeliği kabul etmiştir. Hatta Norveç gibi bazı ülkeler hala bunu kabul etmiyorlar. O gibi ülkelerden çok daha geniş kapsamlı olarak Türk kamuoyu ve Türkiye’nin bütün devlet kuruluşları, ilgili kuruluşları Avrupa Birliği’nde üyeliğimizi içtenlikle istiyor. Ve çok büyük bir çoğunlukla istiyor. Çünkü bu konuda çok haklı birtakım yerinde gerçekçi birtakım gözlemleri var halkımızın. Bir kere Avrupa Birliği’nde tam üyeliği elde ettiğimiz takdirde bizim dünyadaki gücümüzün çok daha büyük ölçüde artacağında kamuoyu birleşiyor. İnsan hakları bakımından Türikye’nin çok daha huzurlu bir ortama kavuşacağında kamuoyu birleşiyor. Ekonomimize büyük yararı olacağını düşünüyor. Zaten henüz tam üye olmayan, adaylık aşamasında bulunan bazı ülkeler bile sırf adaylık aşamasına girdikleri için ekonomilerinde büyük atılımlar yapabilmişlerdir. Bunların başında Polonya gelmektedir, Macaristan gelmektedir. Bunları da tabi gözlemliyor yurttaşlarımız. Ve Avrupa Birliği’nde tam üyeliği kazandığımız zaman eğer kazanma yolunda yeni adımlar attığımız zaman Türk ekonomisinin bundan çok büyük ölçüde yarar sağlayacağını da kamu oyu birleşiyor. Bu konuda hiçbir tereddüt yok. Ve aslında bizim bu Avrupa Birliği’nde tam üyelik yolunda bir tıkanıklıkla karşılaşabileceğimiz yolundaki kaygıları da ben paylaşamıyorum. Sayın Mesut Yılmaz bunu, bu kaygıyı son günlerde dile getirdi.
       Murat Akgün: Yani trenin kaçması diye bir şey söz konusu değil.
       Bülent Ecevit: Yani şu sırada öyle bir emare yok. Çünkü bildiğiniz gibi bizzat Sayın Mesut Yılmaz’ın büyük ve değerli katkılarıyla bir ulusal program hazırlandı. Bu ulusal programda bizim tam üyelik yolunda atmamız gereken adımların hepsi yer alıyor. Ve bunlara hükümet içinden hükümet üyelerinden veya kamuoyundan en küçük bir tepki en küçük bir itiraz gelmedi. Şimdi bildiğiniz gibi meclis tatili sona erdikten sonra Anayasa değişiklikleri ele alınacak. Ayrıca ulusal programın gerektirdiği yasalar ele alınacak. Şuana kadar bunlarla ilgili herhangi bir gecikme söz konusu olmamıştır. Çünkü zaten Anayasa görüşmeleri ancak meclisin 17 Eylül’de başlayacak olan özel oturumunda ele alınacak. Onun dışında diğer konularda zaten koalisyon hükümetin ortakları tarafından onaylanmıştır. Yani aramızda herhangi bir ihtilaf olacağına ihtimal bile vermiyorum. Tabi bazı ifadelerde eleştiriler veya tartışmalar olabilir. Bu çok doğaldır. Çünkü son derece de hassas konular ama dediğim gibi ulusal programa bütün kualisyon ortağı partiler içtenlikle katılmışlardır. Bunların gerektirdiği yasama çalışmalarına da katılma iradesini belli etmişlerdir. Tabi ilerisiyle ilgili kehanette bulunmak istemem. Fakat şuana kadar ortada bulunan bütün göstergeler, bu konuda herhangi bir sorunla karşılaşmayacağımızı belli ediyor.
       Murat Akgün: Peki efendim Sayın Mesut Yılmaz’ın bu açıklamalarından sonra yani Avrupa Birliği’ne yönelik, ulusal güvenliğe yönelik, kendisiyle bir görüşmeniz ama telefonla ama yüzyüze oldu mu? Size yanlış anlaşıldım ya da herhangi bir...
       Bülent Ecevit: Kısa bir görüşmemiz oldu.
       Murat Akgün: Yanlış anlaşıldığını mı düşünüyor Sayın Yılmaz?
       Bülent Ecevit: İşte artık o tartışmalara girmiyoruz..
       Murat Akgün: Peki efendim.. O zaman katılım ortaklığı belgesini, Avrupa Birliği çünkü genellikle iyimser ifadeler kullanıyorsunuz. Katılım ortaklığı belgesinde bir kısa vadede 1 yıllık, bir de uzun vadede, orta vadede yerine getirmemiz gereken yükümlülükler vardı. Sizin bu sözlerinizden sonra Türkiye kısa vadedeki yükümlülüklerini yerine getirecektir...
       Bülent Ecevit: O irade var ulusumuzda, toplumumuzda o irade var ve hükümet ortaklarında da o irade var. Herhangi bir aksilik ortaya çıkmazsa bir kaygı verici durum söz konusu olmayacağına inanıyorum.
       Murat Akgün: Peki ulusal güvenliğin bir iç boyutu var, bir dış boyutu var Sayın Başbakan. Bu tartışma gündeme geldiğine göre sizin değerlendirmenizi almak istiyorum. Türkiye’nin karşılaştığı iç ve dış tehditlerde bir azalma ya da artış var mı? Sizin değerlendirmenizi alabilir miyim?
       Bülent Ecevit: Dış tehditlerde tabi devamlılık var, süreklilik var diyeyim, artış değil de.. Bir jeopolitik anlamda dünyanın en kritik en duyarlı bölgesindeyiz. Silahlanma bakımından olsun, bu terör eylemleri bakımından olsun, laiklik karşıtı akımlar bakımından olsun, Türkiye sürekli tehdit altındadır. Ama bu tehditlerin üstesinden gelebilecek kadar güçlü olduğunu göstermiştir. Teröre karşı çok etkili önlemleri, demokrasiden hiçbir sapma yapmaksızın yerine getirebilmiştir. O bakımdan herhangi bir kaygım yok.
       Murat Akgün: Peki efendim AGSK dün Başbakanlık’taki bir toplantıda ele alındı, Sayın Büyükanıt da ordaydı, Sayın İsmail Cem de ordaydı. Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasında gelinen son nokta nedir acaba?
       Bülent Ecevit: Efendim bir kere şunu belirteyim ki amaç bakımından Genel Kurmayımızla Dışişleri Bakanlığımız arasında herhangi bir ayrılık söz konusu değil. Bazı ayrıntılar bakımından uygulama olasılıkları bakımından değişik düşünceler oldu. Bunlar tırtışıldı ve bir uzlaşı, bir anlayış birliği noktasına varıldı, dünkü toplantımız o bakımdan çok yararlı oldu. Şimdi bildiğiniz gibi bu Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği bağlamında Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde aday ülke olarak Avrupa Birliği’nin NATO imkanlarını, olanaklarını kullanarak girişeceği herhangi bir harekatın karar aşamasında Türkiye’ye yer vermek istemiyorlar. Biz de bunu içimize sindiremiyoruz. Çünkü Türkiye NATO’da, Avrupa Birliği’nde henüz tam üye değildir ama NATO’nun son derece önemli bir üyesidir. 1950’li yıllardan beri Türkiye dünyanın ve özellikle de Avrupa’nın kimliğini, hele batı Avrupa’nın şeylerine karşı büyük katkıyla direniş göstermiştir. Yani Avrupa Birliği’nin genellikle Avrupa’nın stratejik açıdan askeri açıdan son derece de önemli bir ülkesidir Türkiye. Şimdi Türkiye’nin silahlı kuvvetlerinden yararlanılacak, fakat bununla ilgili kararlar, karar süreçlerine Türkiye katılmayacak. Bizim bunu içimize sindirmemiz tabi mümkün değil. Bu konuda giderek batı ülkelerinde de bir anlayış birliği ortaya çıkmaya başlıyor, henüz yeterli olmasa da.. ABD bizim kaygılarımızı ve düşüncelerimizi daha içtenlikle benimsediği, desteklediği daha doğrusu desteklediği izlenimini veriyor. Biz bu konuda haklı bir direniş sürecindeyiz. Fakat bu direnişte ölçüyü kaçırdığımız takdirde Avrupa Birliği’nin NATO’dan tamamen kopuk bir askeri birlik, bir birim oluşturma olasılığı ortaya çıkabilir. O zaman da bizim durumumuz daha da güçleşmiş olur. Onun için NATO’yla Avrupa Birliği arasında herhangi bir ciddi soruna yer vermeyecek ölçüler içinde biz direnişimizi sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz.
       Murat Akgün: Peki efendim ekonomik konulara geçmeden evvel son bir dış politika sorusu yöneltmek istiyorum. İsrail Başbakanı Sayın Ariel Şaron Ankara’daydı geçtiğimiz günlerde. Hemen dönüşünde Kudüs’te çok büyük bir patlama oldu sivillere yönelik. 18 kişi öldü, akabinde İsrail saldırıları oldu. Böyle bir ortamda Sayın Ankara’ya gelmesi ya da sizin bir özel temsilci göndermeniz, bir mesaj göndermeniz söz konusu mu?
       Bülent Ecevit: Şu sırada Sayın Arafat’tan veya Filistin yönetiminden Türkiye’ye herhangi bir ziyaret işareti gelmiş değil. Ancak sanırım dün yapılan veya bugün yapılan bir toplantıda Filistin hükümetini bizim Sayın Şaron’u ziyareti sırasında belirttiğimiz düşünceleri büyük memnuniyetle not ettiklerini belirttiler. Onun dışında şu sırada başka bir gelişme yok.
       Murat Akgün: Peki efendim ekonomiye geçiyorum.. Bu son tartışmalar, ulusal güvenlik tartışması ardından bir hükümet ortağının Genel Kurmay’la ters düşüyor gibi bir durumunun söz konusu olması acaba ekonomiyi nasıl etkiledi? Ekonomik gidişatın son durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
       Bülent Ecevit: Tabi sorunlarımız devam ediyor. Ancak bazı olumlu göstergeler de var. O arada bildiğiniz gibi enflasyon beklenenin çok ötesinde bir düşüş sürecine girdi. Oysa bizim uzun yıllardır başlıca sorunuz ekonomiydi. Yüksek enflasyon kaldi ki beklenenin ötesinde bir hızla enflasyon düşürülmeye başladı. Bu sevindirici bir gelişme. Ayrıca bütçeyle ilgili uygulamalar umut verici bir şekilde devam ediyor. Bizim en büyük sorunumuz bu reel sektör denilen üreten sektörün çok güç duruma girmiş olması. Mutlaka bu üreten sektörü yeniden ve hızla canlandırmak durumundayız. Çünkü Türkiye bir sanayi toplumu durumuna gelmiş bulunuyordu. Onun için çok sayıda sanayi kuruluşlarının şimdi kapatılması bizi ciddi olarak kaygılandırıyor. O nedenle üreten sektörü canlandırmak için elimizden gelen çabayı göstermek kararındayız. Tabi bunun için devlet desteği, devletin maddi desteği önem taşıyor. Fakat şu sırada devlet olarak bir ölçünün ötesinde, sınırlı bir ölçünün ötesinde maddi destek sağlayabilecek durumda da değiliz. Buna karşılık Sayın Kemal Derviş, ilginç bazı görüşmeler yaptı son günlerde. Ve finans sektörü ile, o arada özellikle bankacılık sektörüyle üreticilerin üretim kuruluşlarının daha işlevsel bir dayanışma içine girmelerinin yollarını arıyoruz. Bu konuda bazı umut verici işaretler geliyor. Çünkü üreten sektör canlanmazsa, bankacılık sektörü de bundan büyük zararlar görür. Öte yandan iç kaynakları artırma yolunda birtakım ciddi atılımlarda bulunduk, bir de bildiğiniz gibi böyle bir yasa çıktı meclis tatile girmeden hemen önce. Türkiye’de aslında çok geniş iç kaynaklar var. Yani sadece dış kaynaklara muhtaç durumda bir ülke değildir Türkiye. İç kaynakları harekete geçirebildiğimiz oranda ben üreten sektörün de canlanabileceğini, kısa sürede canlanabileceğini umuyorum.
       Murat Akgün: Sonbaharda yapısal reformlara gidileceğinden bahsedilmişti daha önce. Bu konudaki planlarınız hakkında bir parça bilgi vermeniz mümkün mü acaba..?
       Bülent Ecevit: Bildiğiniz gibi herşeyden önce bu Anayasa değişiklikleri, o bağlamda ve diğer bazı yasa değişiklikleri bağlamında özgürlük ve genişletici adımlar atılması söz konusu. Bir yandan da medeni kanunun yeniden ele alınması, ceza kanununun yeniden ele alınması, baştan aşağıya değişmesi gibi girişimlerimiz var. Bildiğiniz gibi Büyük Millet Meclisi son aylarda olağanüstü hızlı bir çalışma yaptı. Bu hızı eğer devam ettirebilirse Büyük Millet Meclisimiz, tabi hükümet de buna elinden gelen katkıda bulunacaktır, o zaman Türkiye gündeminde yer alan veya yer alması gereken konuları kısa sürede sonuçlandırabilecektir.
       Murat Akgün: Sayın Başbakanım, IMF’yle ilgili bir sorun var. IMF son borç takasını başarılı buldu, arkasından da programın hatasız ve eksiksiz sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. IMF’yle ilişkiler ne durumda? Bir de yıl sonu itibariyle hükümetin bir dolar hesabı var mı? Döviz kurunda bir şöyle olacak diye....?
       Bülent Ecevit: Hayır, tabi temennilerimiz var ama bir müdahale söz konusu değildir. Uluslararası Para Fonu’nun bizimle ilgili son değerlendirmeleri aslında umut verici. Çünkü başarılarımızdan söz ediyor, övgüyle söz ediyor. Onun dışında daha çok şeyler yapılmasını ise bir temenni olarak, istek olarak, yani eleştiri değil, şu konularda eksiklikleriniz var anlamında değil fakat daha verimli çalışmamız konusunda temennilerini belirtiyor.
       Murat Akgün: Peki son bölümde iki sorum olacak size. Birincisi sonbaharla beraber gerek sağda gerek solda yeni bazı siyasi oluşumlar olacağı görülüyor, bu yönde çeşitli isimlerin çalışmaları var. Bunlar acaba meclis aritmetiğini bir şekilde etkiler mi? Bir de artık size klasik sorumuz oldu. Her şeye rağmen bu oluşumlar neticesinde başka gelişmelerin de ışığında bir erken seçim gündeme gelebilir mi acaba?
       Bülent Ecevit: Şu sırada bir erken seçim ortamı yok. Erken seçimin söz konusu olmaması da gerekir. Çünkü Türkiye çok uzun zamandır ihmal ettiği yapısal reformları bugünkü şu koalisyon hükümeti döneminde birbiri ardından çözmeye, sonuçlandırmaya başlamıştır. Araya eğer bir ve bu konuda çok radikal köklü tedbirler alma cesaretini göstermiştir hükümet. Eğer şu sırada bir seçim ortamına girilecek olursa, bütün bu attığımız adımlar boşa gitmiş olacak ve ekonomiyi esenliğe çıkarma yolunda atmaya başladığımız adımların hepsi bir yana atılmış olacak. O bakımdan bunun sözünün bile edilmesi, erken seçimin bırakın yapılması, sözünün bile edilmesi bence son derece de sakıncalıdır. Kaldı ki buna uygulamada yani pratikte bir olanak çıkacağını da sanmıyorum. Çünkü sizin de belirttiğiniz gibi Büyük Millet Meclisi yeni siyasal oluşumlara gebe durumda. Bunların nasıl sonuç vereceği de henüz belli değil.
       Murat Akgün: Peki efemdim siz de partiniz milletvekilleriyle hergün, günaşırı toplantılar yapıyorsunuz gruplar halinde. Anadolu’dan gelen size talepler nedir? Muhtemelen bu milletvekilleri talepleri iletiyorlar. Nedir ordan gelen hava size göre..?
       Bülent Ecevit: Efendim iki türlü şeyler düzenledik milletvekillerimizle. Bir; milletvekillerimiz kendi illerinde yoğun çalışmalar yapıyorlar, halkla temas ediyorlar. Bir de; milletvekilimiz bulunmayan illere de diğer illerden milletvekili arkadaşlarımızı gönderdik. Tatil aylarında hem de kendi illerini temsil etmeyen milletvekillerinin böyle köy köy dolaşmaları halkımızı benim anladığım kadarıyla çok duygulandırdı, çok mutlu kıldı. Genelde izlenimi şu arkadaşların; tabi birtakım ciddi sıkıntılar var. Ama köylümüz, çiftçimiz geleceğe güvenle bakıyor. Bugünkü hükümetin atmakta olduğu adımları umutla bekliyor. Yani özellikle kırsal alanda herhangi bir sıkıntı yok. Genelde de halkımız sabırla ekonominin esenliğe çıkmasını bekliyor ve bunun başarılabileceğine inanıyor. Nitekim dikkat etmişsinizdir, son aylarda toplumdan gelen tepkiler bir hayli azalmış durumda. Bu da halkın güvenini gösteriyor. Milletvekillerimizin gezileri de bu bakımdan sanırım çok faydalı oldu.
       Murat Akgün: Efendim son bir soru, hükümette bir revizyon, daha doğrusu bir küçülme, en azından devlet bakanlıkları sayısında bir küçülme söz konusu mu? Sonbaharla beraber bu gündeme gelecek mi acaba?
       Bülent Ecevit: Bu konuyu koalisyon ortakları arasında, aramızda görüşmedik. Benim düşüncem şu; ilke olarak bakan sayısının azaltılması yerindedir. Ancak kurulu bir düzen var, verimli çalışan bir hükümet var. Şimdi bunu birtakım yapay düzenlemelerle sarsmak çok sakıncalı olabilir. Bu şey konusu da tabi işte başka ülkelerde bakan sayısı şu kadar az gibi sözler, bazı ülkelerde iç ve dış kabineler var. İç kabine çok sayıda üyeden oluşuyor. Dış kabine ise çok daha geniş oluyor. Öte yandan Almanya gibi federal ülkeler var. Bu Almanya’da yalnız merkezi hükümet değil, her eyalette ayrıca hükümetler var ve bunlar da tabi çok sayıda bakanlar üyesini içeriyor. O bakımdan böyle dünya uygulamalarıyla ilgili olarak ileri sürülen düşünceler aslınad pek de o kadar gerçekçi değil. Ama ona rağmen dediğim gibi ve tek başına kurmuş olduğumuz hükümette de gösterdiğimiz gibi biz bakanlık sayısının azaltılmasından yanayız. Ama şu sırada hükümet çalışmalarını aksatacak bir duruma yönelmenin sakıncalı olacağını düşünüyoruz.
       Murat Akgün: Efendim röportajı bir kişisel soruyla tamamlamak istiyorum. Siz genelde tatil yapmamakla bilinen bir politikacısınız. Bu yaz tatil planınız var mı?
       Bülent Ecevit: Hayır, yok tatil planımız. Ankara zaten gerçi son günlerde olağanüstü sıcak bir ortamdan geçiyor ama genellikle Ankara yaz aylarında rahatlar ve iyi tatil yapılır. Bizim tatile zaten vaktimiz yok. Bir de benim için ve eşim Rahşan Ecevit için tatil, siyasetten uzaklaşmaktır. Fakat biz nereye gidersek gidelim, siyasetten uzaklaşma olanağımız yok. Onun için kendi evimizde bir yarı tatil geçirmeyi tercih ediyoruz.
       Murat Akgün: Efendim çok teşekkürler sorularımızı yanıtladığınız için.
       Bülent Ecevit: Ben teşekkür ederim...

 

 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları