|
|
Öncelikle şu güwhen denen olgunun kime karşı duyulması gerektiğini açıklayalım. Yürütülen programda bir tarafta IMF bir tarafta da Türkiye olduğuna göre güwhen duyulması gerekenler belli. Güwhen probleminin IMF ayağını değerlendirdiğimizde bu kurumun son yıllarda özellikle Rusya ve Latin Amerikada uğradığı başarısızlıklar yanında Türkiyeye uygulattıkları ve kendilerinin de hatalı olduğunu kabul ettikleri sabit kur sistemi nedeni ile oldukça fazla tartışıldığı bir gerçek. Fakat bütün bu olumsuzluklar karşın kurumun hala hem ilk aşamada mutlak ihtiyaç duyulan bir parasal güç hem de program uygulattığı ülkelere uluslararası finans kuruluşlarının dikkatinin çekilmesi anlamında bir gereklilik olduğunu biliyoruz. Kısacası IMFe duyulan güwhen eskisi kadar olmasa da hala devam etmekte. ÜLKE YABANCILARA SATILIYOR MU? Ancak iş bununla da kalmıyor; IMFye duyulan güwhenin farklı bir boyutu daha var: Türk toplumunun IMFye duyduğu ya da duymadığı güwhen. Son günlerin en çok duyduğumuz söylemlerinden biri de ülke yabancılara bedavaya satılıyor iddiaları. Bu söylemler işler sarpa sarınca üzüm yemek değil bağcıyı dövmek isteyenlerin söyleyebileceği laflara benziyor. Anlayamadığım programın başında faizler yüzde 30 seviyesine inip İMKB endeksi 20.000i gördüğünde ülkeye giren yabancı parasına halay çekerek hoşgeldin diyenler şimdi aynı olaya neden hain gözüyle bakıyor. Sanki Türk Telekomu zamanında para ederken yabancılara satalım dedik de onlar hayır mı dedi ? İKİ AYI NASIL KAYBETTİK? Yoksa cumhurbaşkanlığı seçimiyle 2 ay kaybetmemize yabancı ülke ajanları mı neden oldu ? Biz ülke olarak hata üstüne hata yapmasa idik banka üstüne banka soymasa seçim üstüne seçim yapmasa idik bu durumlara düşer miydik? Belki de 18. stand - by teklifini koalisyon ortaklarına IMF kendi yapmıştır... Amerikayı yeniden keşfetmekte üstümüze yok... Bir de geçmişte tüm bunları yaşamış ülkeler neyi doğru neyi yanlış yapmış bir baksak... TOPLUMUN KENDİNE GÜVENİ Gelelim bizim kendi aramızdaki yani Türk toplumunun kendine güvenine. Araba sat dolarla ev sat dolarla satarken dolarla alırken yine dolarla. Bugün yurtdışına çıkanlardan 50 dolar karşılığı TL isteniyor. İsteyen kim? Devlet. Verecek olan kim? Vatandaş. Sorarım size; Acaba yurtdışına çıkacak adamın doların bir miktar düşmesi durumunda yapacağı hareket nedir? Yıllarca pek çok insan dolarla maaş aldı. Peki bu insanlar şimdi eski standartlarını korumak için dolar bazında servetlerinin aynı kalmasına çalışmıyorlar mı? ÇÖZÜM VERİMLİ ÇALIŞMAKTA Bir ülkede eğer her malın karşılığı dolar ise tek yapmam gereken bugün 1000 dolara aldığım malı 1 ay sonrada 1000 dolara almak değil midir ? Dolar yasaklansın lafı elbette içinde sırf yasak kelimesi olduğu için bile kabul edilemez ama unutmayalım bir ülkede devlet ve vatandaş kendi parasına ihanet edip Türk doları kullanmayı sürdürürse de bu iş hiç de kolay çözülmez. Çözüm ne uygulanan kur rejiminde ne de para politikasında çözüm verimli çalışmakta optimum üretmekte kazandığı kadar harcamakta. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||