Home page
Haber Menüsü


 
Para kurulu istikrarı sağlar mı?
 
Mevcut koşullarda para kurulu Türkiye’nin bugünkü sorununu çözebilecek sihirli bir araç değildir. Dövize talep yaratan nedenler var oldukça ya da ortadan kalkmadıkça para kurulu sağlıklı işleyemez.
 
Erhan Aslanoğlu
 
14 Temmuz—  “Finansal panik” bir ekonominin karşılaşabileceği en güç durumlardan birisidir. Panik ortamında ekonomi politikaları etkinliğini kaybeder. Ne yazık ki içinde bulunduğumuz günlerde Türkiye böyle bir panik yaşamaya başlamıştır. İletişim teknolojilerinin sağladığı olanaklar sayesinde doğru ya da yanlış birçok bilgi çok kısa sürede yayılabilmektedir. Tartışılan konulardan birisi, kur sisteminin para kuruluna dönmesidir.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor, para kurulu Türkiye’nin bugünkü sorununu çözebilecek sihirli bir araç değildir. Bu sistemde, ülke parası yabancı paraya (Türkiye için Euro olabilir) sabitlenmekte ve para otoritesi kendi kağıt ve madeni parasına karşılık döviz arz etme garantisi vermektedir. Amaç, kurlarda istikrarı sağlayarak enflasyon ve faiz seviyesini parası çıpa olarak seçilen ülkenin seviyesine getirmektir. Böyle bir ortamda ticaret ve yatırımların da gelişmesi beklenir.
       Para kurulu sisteminde, yerli para arzı ülkeye ancak döviz girişi olursa artabilir. Başka hiçbir yolla para arzı arttırılamaz. Bu sistemde, para politikası tamamen pasif ve otomatik hale gelmektedir. Yabancı paraya talep olduğu zaman yerli para arzı azalmakta ve faizler cazip olana kadar yükselmektedir. Dolayısıyla, dövize talep yaratan nedenler var oldukça ya da ortadan kalkmadıkça para kurulu sağlıklı işleyemez. Para kurulunu zora sokacak diğer bir neden, bankacılık kesiminin sorunlu olması ve yüksek kamu açıklarıdır. Her iki durumda zaman zaman yüksek likidite ihtiyacı yaratabilir. Para kurulu içinde karşılanamayan likidite ihtiyacı, bankacılık ve kamu sekörünün sorunlarını daha ağır hale getirebilir. Aslına bakılırsa Türkiye bu sorunları yaşamış bir ülkedir. Geçtiğimiz yıl uygulanan enflasyona hedefli kur sistemi para kurulu sisteminin birçok özelliğini taşımaktadır. Parasal genişlemenin büyük oranda döviz girişine bağlı olması, Kasım krizinde merkez bankasının likidite ihtiyacı olan bankalara kaynak sağlamasını engellemiş ve krizi daha büyütmüştür.
       Bankacılık krizinin bitmiş olabilmesi için devletin bankalara kaynak aktarma sürecinin sona ermesi gerekir. Bu hafta fona alınan 5 banka, bankacılık krizinin henüz bitmediğini göstermektedir. Kamunun iç borç stoğunun sürdürülebilirliği konusundaki kaygılar devam etmektedir. Böyle bir ortamda para kuruluna geçmek çok risklidir.
       Şartlar uygun olduğunda para kuruluna geçmek bizim durumumuzdaki bir ülke için faydalı olabilir. Sistemin özellikle enflasyonu düşürme konusunda başarılı örnekleri bulunmaktadır. Fakat, Arjantin örneğinde olduğu gibi para kurulu sisteminde devalüasyon riski herzaman bulunmaktadır. Yukarıda saydığımız nedenler devalüasyonu ve sistemden çıkmayı zorunlu kılabilir. Buna ilaveten, paranızı sabitlediğiniz ülke parasının uluslararası piyasalarda değer kazanması durumunda rekabet gücünüz azalarak dış açığınız artar. Böyle bir durumda ülkeleri devalüasyona zorlayabilmektedir.
       Para kurulu sisteminin bu sakıncaları bunun daha ileri bir aşaması olan tam dolarizasyonu gündeme getirmiştir. Bunun dünyada şu ana kadar olan tek örneği Panama’dır. Ekvator bunu geçen sene uygulamaya koymuştur. Bu sistemin pratik sonuçları hakkında bilgimiz sınırlıdır. Fakat günümüzde birçok ülke için uygulanabilirliği konuşulmaktadır. Kanada’nın ve Arjantin’in tam dolarizasyona geçmeleri yönünde öneriler bulunmaktadır. Avrupa birliğinin Euro’ya geçişi bu çerçevede bir örnektir. Bu sistemde, ülkeler ulusal paralarını resmen terkederek başka bir ülkenin parasını kullanmaya başlamaktadır. Para kurulundan farklı olarak, dönüşü hemen hemen imkansız bir sistemdir. Bu nedenle bu ülkeye yapılan yatırımlarda devalüasyon riski yoktur. Makroekonomik istikrarı sağlamada para kurulundan daha güçlü bir sistem olacağı düşünülmektedir. Yatırımcı için devalüasyon riski olmamakla birlikte default (borçların geri ödenememe) riski bulunmaktadır. Yüksek oranda kamu borçlanma gereği olan ya da finansal sistemi sorunlu olan bir ekonomide yapılacak yatırımlarda risk primi yüksek olacaktır. Acil durumda likidite sağlayamayan para politikası kriz riskini arttırmaktadır.
       Sonuç olarak, yapısal sorunlarını giderememiş bir ekonomide para kurulu ya da tam dolarizasyon istikrar için bir çözüm olamaz. Türkiye yapısal sorunlarını çözme yönünde son aylarda önemli adımlar atmıştır. Uygulamada da bu adımlar atılabilirse, orta dönemde olumlu yönde farklı bir Türkiye ortaya çıkacaktır. Böyle bir durumda para kurulu ya da tam dolarizasyon istikrarı hızlandırmada bir araç olabilir. Reformların uygulanmasındaki başarı güvene bağlıdır. Güvenin nasıl sağlanacağı ise zor bir sorudur. Ülkeye iki kriz yaşatmış ve üçüncüsünü yaşatma potansiyeli olan hükümette bir revizyon yapılmasının ve organizasyon değişikliğine gidilmesinin bile güveni sağlamada önemli bir katkıda bulunabileceğini düşünüyorum.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları