| | | | Bakan Gökalp, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Türkiye’de tütün, fındık ve çay gibi bazı ürünlerde üretim fazlalığı olduğunu, yağlı tohumlu bitkilerde ise tamamen ithalatçı olduklarını belirtti.
Gökalp, iki yıl önce hazırladıkları alternatif ürün projesinde hangi ilin, hangi ilçesinin hangi köyünde ne çeşit ve ne miktarda ürün alınacağını kapsadığını ifade ederek, “Bunun için ister iç, ister dış kaynak bakanlığımıza verilirse ithalat önlenir, çiftçi rahat eder” dedi.
BÜYÜK SORUN ÇOK BAŞLILIK
Gökalp, “ülkemizde üretim fazlası olduğu için tütün yakılıp, yakılmadığı” yolundaki bir soru üzerine de, öncelikle tarımda çok başlılık ve dağınıklıktan yakındı. Tarımın son 20 yılda özellikle parçalandığını, su işleri, gıda işleri, toprak, su ile Hayvancılığı Geliştirme Genel Müdürlüğü kapatıldığını anlatan Gökalp, şunları söyledi:
“Öyle bir Tarım Bakanlığı düşünün ki tütünde, fındıkda, çayda, üzümde, ayçiçeğinde, hatta hayvancılıkta yok. Tütün başka bir yerde, hayvancılık neredeyse başka bir yerde. Bakanlığımız, tütün ekim alanlarını belirlenmesi, ekimin yönlendirmesi, kalite ve standardizasyonunda yok. Böyle bir bakanlıkta görev yaptığım için, biz bakanlık olarak hiç tütün yakmadık. Bir yerde de tütün yakılıp yakılmadığını bilmiyorum. Yakıldıysa da, ihracattaki beceriksizlik nedeniyle yakılmıştır. Türkiye’de üretilen tütün 185 bin tondur ve bu pazarlanmalıdır. Dünyaya hakim olunmalıdır. Yakılmışsa bu hata köylünün değildir.”
Gökalp, tütünün çekileceği alanlarda kendilerinin yeni ürünlere girmeye hazır olduklarını, ancak, tütün kendi bakanlığına bağlı olmadığı için şu anda bu konuda bilgi veremediğini belirtti.
Gökalp, “Tarımda çok başlılık giderilir, bir koordinasyon sağlanırsa, Türk köylüsü üreteceği ürünü bilir ve hazineye bazılarının iddia ettiği gibi yük olunmaz. Ancak, şu anda tütün alanlarını sınırlayan, köylüyü tütünden çeken Tarım ve Köyişleri Bakanlığı değildir. Bizim burada böyle bir zorlamamız yoktur. Bunun da böyle bilinmesinde yarar var.”
KAÇAK ET İTHALATINA ÖNLEMLER
Gökalp, göreve geldiklerinden beri kaçak et ithalatını durdurma yolunda önemli çalışmalar yaptıklarını, bundan bazılarının rahatsız olarak, kendilerini Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği’ne şikayet ettiklerini belirtti.
Türkiye’ye kaçak hayvan sokmamakta kararlı olduklarını anlatan Gökalp, şöyle devam etti: “Bu Türk milletinin sağlığı içindir. Daha önceden AB’den ithal edilmesi için 19 bin ton et tavizi verilmişti. Bakanlığımız en son yetki ve sorumluluk bizde olmasına rağmen bu etin girişine izin vermedi. Çok da tenkit aldık bu konuda. Çok şükür şu anda hiçbir problem yoktur. Komşu bir ülkede deli dana hastalığı çıktığı konusunu basından, Dünya Sağlık Örgütü’nden takip ediyoruz. Her türlü önlemimizi kısıtlı imkanlarımıza rağmen alıyoruz.
Bakanlığımızda son 10 yıldan beri veteriner hekim ve ziraat mühendisi alınmadı. Bu halk sağlığı meselesidir. Muhakkak eleman ihtiyacı karşılanmalıdır. Hassas bir konudur. Ancak herkes emin olsun ki Türkiye’de deli dana hastalığı yoktur. Kırmızı et ve et ürünleri tüketmede vatandaşların hiçbir kaygı ve çekincesi olmasın.” | |
Depolarda 500 bin ton tütün yatıyor
Bankaların kara tahtaları siliniyor
