Güncelleme: 14:48 TS 15 Şub., 2002
|
|
Brüksel REUTERS |
Kyoto Anlaşması nedir?
|
|
Küresel ısınmayla mücadeleyi öngören Kyoto Anlaşması nın içeriğinde neler var?
|
|
Kyoto Anlaşması nedir?
Kyoto Anlaşması, Birleşmiş Milletlerin 1997 yılında Japonyada düzenlediği çevre toplantısında katılımcı hükümetler tarafından kabul edilen bir anlaşma. Bu anlaşma, gelişmiş ülkelerin sera etkisi yaratan gazların salınımını 2008-2012 yılları arasında yüzde 5.2 düşürmelerini öngörüyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2001 yılı Mayıs ayı itibarıyla 84 ülke anlaşmayı imzaladı, 34 ülke de onayladı. Kyoto Anlaşması, iklim değişimiyle ilgili ilk anlaşma mı?
Hükümetler, 1992 yılında Riodaki Dünya Zirvesinde iklim değişimiyle mücadele etme kararı almışlardı. Bu zirvede, Birleşmiş Milletler İklim Değişimi Çerçeve Anlaşması hazırlanmıştı. Çerçeve Anlaşması, gaz salınımlarını sabir hale getirmeyi öngörüyordu, fakat bağlayıcılığı yoktu. Nitekim, bu anlaşma sonrasında gaz salınımlarında küresel bir düşüş gözlenmedi.
Kyoto Anlaşması, BM İklim Değişimi Çerçeve Anlaşmasının devamı niteliğinde. Kyotonun kanuni bağlayıcılığı var mı?
Anlaşmayı imzalayan ülkelerin yüzde 55inin parlamentoları tarafından onaylanırsa, bağlayıcılık kazanacak. Bütün ülkeler salınımlarını yüzde 5.2 düşürmek zorundalar mı?
Hayır, en gelişmiş 39 ülkenin bu yükümlülüğü var. Zaten Birleşmiş Milletler Çerçeve Anlaşması, küresel ısınmayla mücadelede en büyük yükümlülüğün gelişmiş ülkelerde olduğunu öngörüyor. Sera gazı nedir?
Sera gazları, ısıyı dünyanın atmosferine hapseden gazlara verilen isim. En zararlı sera gazı, karbondioksit. Kyoto Anlaşması, karbondioksidin yanısıra metan ve nitrus oksid gazlarının salınımını da düşürmeyi öngörüyor. Peki ya ülkeler 2008-2012 yılları arasında salınımlarını düşüremezlerse?
Anlaşma, esnek mekanizmaları da içeriyor. Örneğin belirli oranda salınım ticareti yapılabiliniyor. Yani, bir ülke para karşılığında, az gaz salınımı olan bir ülkeden gaz salınımı yapma hakkı satın alabiliyor. Bir diğer yöntem de, ülkelerin, karbondioksit gazını emen ağaçlardan bol miktarda yetiştirmesi olabiliyor. Bu durumda ülkelerin esnek mekanizmalardan yararlanıp gaz salınımlarını hiç azaltmaması da mümkün mü?
Bu konu halen tartışılıyor. Örneğin ABD, bu mekanizmalardan sonuna kadar yararlanıp hiç gaz salınımına gitmeden, az gelişmiş ülkelerden salınım hakkı satın almayı savunuyor. Fakat Avrupa Birliği ülkeleri, esnekliğin istismar edilmemesi ve bir sınır konması taraftarı. |
|