Home page
Haber Menüsü


Untitled Document

Konu: Telekom, IMF ve Profesyonel Yönetim Kriterleri
Konuk: Uluslararası Kariyer Danışmanlık Şirketi Egon Zehnder Yönetici Ortağı Haluk Alacaklıoğlu

Arzu Zengin: İyi günler. IMF ve Dünya Bankası'nın, Türkiye'nin kredilerini ertelemesinde öne çıkan gerekçe Telekom Genel Kuruluna yapılan atamalardı. Gergin geçen bir haftanın sonunda hükümet Telekom Yönetiminde değişikliğe razı oldu. Peki IMF neden, Telekom Yönetimiyle bu kadar ilgili? Niyet mektubunda tarif edilen profesyonel yönetici kimdir? Profesyonel yönetici kriterlerini Yakın Plan'a alıyoruz. Hükümet, IMF'nin Telekom Yönetim Kuruluna itiraz etmesini haksız bularak "bu bizim iç işimizdir" dedi. IMF ise isimlerle değil nitelikleriyle ilgilendiğini savundu. Alptürk'ün profesyonel olmadığı iddia edildi. İki taraf da görüşlerinden vazgeçmedi ama bir orta yol bulundu. Türk Telekom Yönetim Kuruluna iki üye daha eklendi. Yönetim Kurulu Başkanlığı ile Genel Müdürlük görevlerini ayrı kişilerin yürütmesine karar verildi. IMF'ye verilen niyet mektubunda Türk Telekom Genel Kuruluna profesyonel yöneticiler atanacağı, atamalarda siyasi yakınlığın etkili olmayacağı taahhüt edilmişti. IMF'nin hükümetin yaptığı atamalara itiraz etmesi söz konusu kriterleri gündeme taşıdı. IMF, neden mevcut yapıya itiraz etti? Bu konuyu Stratejik Yönetim Kaynakları Danışmanlığı Firması Egon Zehnder'in Türkiye-Ortadoğu Yönetici Ortağı Haluk Alacaklıoğlu ile değerlendireceğiz. Egon Zehnder, yönetim kurulu üyeleri seçiminde şirketlere danışmanlık yapan dünyanın önde gelen kuruluşlarından biri. Hoşgeldiniz Sayın Alacaklıoğlu...
Haluk Alacaklıoğlu: Hoşbulduk efendim.

Arzu Zengin: Önce bu alandaki iş deneyimlerinizden özellikle de telekominikasyon alanındaki iş deneyimlerinizden, kimlere danışmanlık ettiğinizi anlatarak başlayalım lütfen...
Haluk Alacaklıoğlu: Egon Zehnder İnternational şuanda 55 ofise sahip bir dünya kuruluşu. 35 senelik bir geçmişi var. Ve stratejik yönetim kaynakları konusunda hem değerlendirme hem de onların belli kurumlara yerleşmesi konusunda danışmanlık yapıyor. 800'ü aşkın yönetim kurulu üyesi seçiminde şimdiye kadar çalışmış dünya çapında, bunun içinde Türkiye de var. Ağırlıklı özel şirketler olmakla birlikte kamu kurumları da büyük bir çoğunlukta ve Telekom şirketlerinde ki aralarında şuanda Alman Telekomu, Fransız Telekomu, yakın geçmişte Yunan Telekomu, Arjantin Telekomu gibi birçok kurumun olduğu kuruma hizmette bulunmuşuz.

Arzu Zengin: Peki IMF'nin kriterleri bağımsız ve profesyonel yöneticilerdi. Bu uluslararası bir kavram olsa gerek ve tanımı da tek olsa gerek. Kimdir bu sözü edilen profesyonel yönetici?
Haluk Alacaklıoğlu: Çok güzel bir soru ama derin bir geçmişi var bunun, kısaca kurumsal yönetime değinmek gerekiyor. Kurumsal yönetim bugün oluşumunu Anglosakson dünyasından, iş dünyasından başlayarak hemen hemen bütün dünyaya yaymış olan bir kavram. Bu kavrama göre yönetim kurullarının önemi, kurumsal yönetimin işleyişi açısından çok önemli. Bir kurumsal yönetimin ana amacı, o kurumun uzun dönemli, başarılı ve performans odaklı çalışması. Bu da tabi yöneticilerinin ve yönlendiricilerinin ana görevi, hissedarlarını temsilen.. Şimdi kurumsal yönetimin oluşabilmesi için dünya kriterlerine göre ki bu konuda biz Dünya Bankası, OECD gibi kurumlarla da çalıştık. Belirli kodlar, belirli yaklaşım prensipleri var. Buna göre bağımsız yöneticilerden en azından bir kısmının bağımsız yöneticilerden oluşması önemli bu yönetim kurullarının. İşte IMF'nin veya herhangi bir özel veya kamusal finans kurumunun dünya standartlarında, bir krediyi vermeden, bir yatırım yapmadan veya herhangi bir önemli kurumsal hissedarın beklediği o şartların oluşması bir kurumda.

Arzu Zengin: Yani iyi bir yönetim istendiği için bu tanıma uygun yöneticiler.. Peki yöneticiler nasıl kriterlere haiz olmalılar? Onu biraz daha anlatabilir miyiz? Bağımsız ve profesyonel bir yönetici...
Haluk Alacaklıoğlu: Çok doğru. Bağımsız ve profesyonel.... Aslında profesyonellik kavramı daha saydam bir kavram. Bir kurumdan bir getirdiği hizmet karşılığı ücret alan kimse demek malum profesyonel. Bağımsız bu yönetim kurullarının oluşmasında şuandaki Telekom'da veya buna benzer herhangi bir özel veya kamu kurulunda çok önemli bir kavram haline geliyor o yönetim kurulunun işlevini yerine getirebilmesi için açıkçası. Bağımsızlığın dünyada kabul edilen ve OECD'nin de desteklediği, Dünya Bankası'nın da desteklediği birtakım ilkelere ve kodlara geri dönersek orda çok açık bir şekilde tanımı var. Bu tanım da eğer özel şirketler açısından bakarsak şirket ile yönetim kurulu üyeliği dışında herhangi bir bağı olmayan, kendisini o şirketin stratejik amaçları doğrultusunda ve beklentileri doğrultusunda bazı konularda kanıtlamış, bu kanıtlaması da birtakım uluslararası veya yerel ölçütlere, bencmarklara göre objektif olarak ispat edilebilen ve belli analizlerden geçmiş kimseler demek açıkçası. Bunları demek istiyoruz biz bağımsızda. Şimdi profesyonel deyince ben size biraz daha işi somut olarak anlatmaya çalışayım. Mesela şuanda bahsettiğim gibi Egon Zehnder olarak biz Alman ve Fransız Telekomlarıyla çalışıyoruz bu konuda. Yönetim kurullarına dışardan bağımsız üye seçimi. Şimdi her ikisinde de aslında bunlar tabi kurumsal yönetim açısından Türkiye'den çok daha ilerde olan kurumlar ve kendilerini dışarıya açmış, dışardan finansman bulabilen kurumlar. Şimdi bunlara baktığımız zaman her ikisinde de biz oturup yönetim kurulları veya hissedar temsilcileriyle çok spesifik olarak o kişilerin ne gibi kriterlere göre, hangi işleri başararak gelmiş olmasını tespit edip profillendiriyoruz. Dolayısıyla onun bunun demesine göre o profesyoneldi, bu profesyoneldiden ziyade kurumun amaçları ön plana çıkıyor. Mesela Fransız Telekom'da bir kendilerinin sahip oldukları bir kurumun yönetim kurulu üyesinde istenen Almanya pazarına ve kıta Avrupası'nda daha yaygınlaşmak istedikleri için o pazarlardan belli niteliklere haiz kimseleri görmek istiyorlar. Ve ona göre arayış sürdürülüyor. Alman Telekom'unda ise Amerikan pazarına gitme arzusu var. Dıştan gelecek olan yönetim kurulu üyeleri bu stratejilere göre, aralarında bizim şuanda direkt konuşmakta olduğumuz eski bakan ve senatörler profesyonel yöneticiler çok büyük Amerikan kurumlarında temsil eden kimselerin de olduğu bir dizi profesyonelle veyahut da kamu kurumlarında çalışmış olan kimselerle konuşuluyor. Dolayısıyla çok önemli birtakım işlevlerin yerine getirilmesi bekleniyor o üyelerden.

Arzu Zengin: Peki IMF, Türk Telekom'a hükümetin yaptığı, Türkiye'nin yaptığı atamaları neden beğenmedi?
Haluk Alacaklıoğlu: Şimdi her şeyden önce belli ilkelere dayandırılması gerekli. Yani şuanda kim olursa olsun oraya seçilen, sizin benim gözümde en profesyonel yönetici dahi kabul edilse veya oraya atamaları yapan kimseler açısından.. O kişinin belli bir sisteme göre seçilmiş olması lazım ve azınlık hisseleri olsun veyahut da dışardan bir kurumsal yatırımcı gözüyle bakıldığı zaman ki buna IMF'yi de katabiliriz böyle bir kategorinin içine. Belirli saydamlık, adillik, hesap vericilik, irdeleyicilik, stratejik birtakım yetenekler gibi özellikleri kendisinde toplayan bir kişinin olması lazım.

Arzu Zengin: Stratejik yetenekler derken neyi kastediyorsunuz?
Haluk Alacaklıoğlu: Bu tabi Türk Telekom'un önümüzdeki rekabet şartlarına göre ne yapmak istediğine bağlı olan bir kavram. Sorunuz çok güzel bir soru. O soruyu cevaplamak için Türk Telekom'un şuandaki hissedarlarıyla ileriye yönelik biliyorsunuz birkaç sene sonra zaten tamamen rekabete açık bir kurum haline gelecek, bunu bizim devletimiz de onayladı. Ve dolayısıyla o dünya rekabetinde yerini alması için gerekli ne gibi kimseler ne gibi kompetanslarla gelip orda yönetmeli bu kurumu, o soruyu sormalı ona göre arayış yapılmalı. İşte IMF'nin de baktığı zamen bu stratejik veriyi, bu stratejik temsili, bir de dışarıya yani hissedarlara karşı bir güveni, tam bir tarafsızlığı, bağımsızlığı sağlayacak kimseyi orda görmek. Bu IMF olur veyahut da herhangi bir büyük dünya yatırım kurumu olur veya bir hissedar olur. Hiç farketmez, aynı prensipler kullanılıyor.

Arzu Zengin: Bu IMF'nin tasarrufu konusunda da çok fazla tartışma oldu. Bunu iç işlerimize karışma olarak algılanması da söz konusu oldu. Acaba profesyonel dünyada bir anlamda kredi veren bir kuruluş IMF. Profesyonel dünyada bu ilişkiler nasıl yürüyor? Yani böyle bir tasarruf hakkı var mı dışardan yatırımcıların para verecek para koyacak, finans sağlayacak olan kuruluşların, yönetim kadrosunda değişiklik isteme gibi şeyleri var mı acaba piyasalarda da..?
Haluk Alacaklıoğlu: Kurumsal yönetim ilkelerine göre bu çok doğal bir hak Arzu Hanım. Yani bir kurumun çıkarları konusunda yatırım yapan, küçük hissedar olsun, büyük hissedar olsun herkesin bir sorgulama hakkı var. Devlet kurumları söz konusu olduğu zaman burada hissedarlar aslında vergi veren, size bize kadar gelen kimseler olması gerekiyor. Şimdi onun için baktığımız zaman dünyada malesef hemen hemen her ülke bizden, Türkiye'den ilerde. Bu konuda biz 1 senelik bir yoğun araştırma yapıyoruz TÜSİAD bünyesinde. Oraya baktığımız zaman mesela Güney Kore gibi bir ülkeyi ele aldığınız zaman, kamu veya finans kurumu ise diyor, yönetim kurulunda 3'te 2'si tam bağımsız olmalıdır, tam bağımsızlığı da dediğim gibi hiçbir ilişki, çıkar onun bunun temsilcisi olmamakla çok açık bir şekilde tanımlıyor. Tabi Güney Kore baya ileri gitmiş bu konuda. Ama diğer ülkelere de baktığımızda Hindistan'da yüzde 30, yüzde 50 diyor yani üçüncü ülkeler. Zaten batı ülkeleri bunda çok spesifik adımlar atmış durumda.

Arzu Zengin: Peki bir tartışma daha vardı. Yönetim kurulu başkanıyla genel müdür aynı kişi olmasın ki yapılan son değişiklikle bunları ayırdılar. Bunun sakıncaları nedir? Endişe yaratan nedir?
Haluk Alacaklıoğlu: Aslında o ortada bir konu. Dünyadaki gene kurumsal yönetim uygulamalarına ve yatırımcıların isteklerine baktığımız zaman Amerika gibi aslında yüzde 80'inden fazlası aynı kişi olan kurumlar da var. Yani yönetim kurulu ve icra kurulu başkanı.. Kıta Avrupası gibi bunun çok değişik yani mesela Almanya sistemini ele alırsanız işçi veyahut da sendika veya çalışanların temsilcilerin de yer aldığ kurullar var, denetim kurulları deniyor bunlara genellikle. Oralarda mesela tamamen ayrılıyor bu işler. Prensibine dönersek işin, kurumsal yönetimi dedik ya saydamlık, hesap vericilik, azınlık hissedarlarınında haklırını koruma ve o kurumun tamamen performansına odaklı olma ilkelerine bakarsak orada önemli olan o bağımsızlığı sağlamak. Ve dolayısıyla eğer siz hangi borç sistemine hangi yönetim kurulu sistemine bakarsanız bakın sağlayabiliyorsanız, o zaman aynı kişi olması veya olmaması o kadar önemli bir konu değil aslında. Ama benim kendi tahminim veya baktığımız zaman IMF gibi kurumların bunu ısrarlı bir şekilde istemesinin bir nedeni de daha malesef Türkiye'de bu kurumsal yönetimin, o kurumlar açısından temel ilkeleri ve uygulamaları sağlanmadığı için işi biraz daha maksimize etme, biraz daha o ayrımı sağlama, biraz daha o denegeleri sağlama nedeni diye görüyorum..

Arzu Zengin: Peki son olarak kısaca şöyle Türkiye'deki mevcut yapıyı bir değerlendirir misiniz? Kurumsal yöneticiliği anlattınız bize, kamu kesimini özellikle....
Haluk Alacaklıoğlu: Bu değerlendirmeyi bu şekilde, kısa bir şekilde yapmak oldukça zor. Benim genelleştirerek söyleyebileceğim, kamu kesimi olsun özel kesim olsun ki bizim ana odak noktamız özel kesim olduğu için şimdi ordaki yönetim kurullarının profesyonelleşmesi, biz genellikle hemen hemen her konuda gerideyiz. Ve daha Türkiye'de mesela kurumsal yönetimin bir kodu, bir ilkeleri yerleşmiş değil. Bunun çalışmasını yapıyor dedğim gibi TÜSİAD, yakın bir zamanda bunun açıklamaları yapılacak bir komisyon çalışması şeklinde. Dolayısıyla geriden geliyoruz. Bugün bahsettiğim Kırgızistan'ın bile, diğer yerlerde bahsettiğim Kırgızistan'ın bile bir kurumsal yönetim kodu var artık, OECD'nin desteği veya onun getirdiği birtakım ilkelerle oluşturulmuş...

Arzu Zengin: Çok teşekkür ediyoruz katıldığınız için Sayın Alacaklıoğlu..
Haluk Alacaklıoğlu: Ben teşekkür ederim.

Arzu Zengin: Türk Telekom Genel Kurulunda yapılacak değişiklikler çerçevesinde profesyonel yönetici kriterlerini Yakın Plan'a aldık. Bir sonraki Yakın Plan'da görüşmek üzere hoşçakalın...

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları