|
|
9 Temmuz Altan, Türkiyedeki üretimin , olması gerekenden on kat aşağıda bulunmasının bir nedeni de, bireylerdeki bu psikososyal yamukluktur., diyor ve ekliyor : Bu kadroların yerine, dinamik ve donatımlı kadroların geçmesi kaçınılmaz bir değişimdir. 2000de otuzuna basacaklar, bu değişimi ve kadro ayırımını çok daha somut yaşayacaklar. |
Yazarın, ülkenin geneli için söylediklerini şirketler düzeyine indirebiliriz. Bugün, yukarıda sayılan davranış biçimleri kurum içi siyaset (Corporate Politics) başlığı altında inceleniyor. Şirket içi güç ve siyaset ile uğraşmak, kariyeri baltalayabiliyor ya da hızlandırabiliyor, uykusuz gecelere neden olabiliyor. Çoğunlukla da yapılması için ücreti ödenen işin tanımında olmayan şeyler bunlar. İdil Akidilin diğer yazıları Bir örnek vardı yazıda: Yüz yıllık antika bir çay takımının bir fincanı kırıldı diyelim... Kimin kırdığı da belli değil. O çevrede takımın bozulduğuna üzülenlerin mi sayısı daha çok olacaktır, yoksa suçun kendisinde olmadığını anlatmaya kalkacakların mı?, diye soruyordu yazar. Bir de yorum yapmış: Özellikle biz şarklılarda suçlu çıkma korkusu, yok edilmiş değerin üzüntüsüne ağır basar. Yazının devamında da bu kategoriye alınabilecek insanları tanımlamış: Sonuca ulaşmanın önemini görmeyen, suçlu çıkmamaya çalışan, durmadan başkalarının çıkardıkları engellerden yakınan, en az çabayla en çoğu avuçlayıvermek tutkusu olan, sorumluluk almak yerine , suçlu çıkmamayı ön planda tutan, başkalarına çelmeyle kendi yeteneksizliğine, yeni ortaklar bulmaya kalkan, her başarının tılsımını şansa bağlayan... Bu cümleler, bugünün kurum ici siyaset tartışmalarını çağrıştırıyor. Kişileri, rolleri, kullandıkları gücü, ve o gücü nasıl kullandıklarını... Kurum içi siyasette en belirleyici faktörlerden biri GÜÇ. Şirkette çalışanların güçlerinin çeşitleri kadar (unvanın getirdiği güç, arkadaşlıktan alınan güç, imajın gücü, uzmanlığın gücü) kadar, gücün nasıl uygulandığı da önem kazanıyor. İkna etme, yönlendirme, emretme, müzakere etme yollarından biri ya da hepsi seçilebilir. Power! kitabının yazarı Michael Korda, gücün bir bedeli olduğunu söylüyor. Gücü istemek veya ona sahip olmak yeterli değil, diyor. Güç, yaratıcı olarak kullanılmalıdır.. Onu saldırganlığın bir aracı olarak kullanmanın, bizi canavar yapacağını, gücün efendi değil, hizmetkar olması gerektiğini söylüyor. Gücün çeşitlerinden biri, manipülatif güç ve stratejilerini okurken de Altanın makalesi geldi aklıma... Çünkü bu tip bir gücü kullanma biçimi, yukarıda yazarın cümleleriyle sıraladığımız davranışları hatırlatıyor. Bir kişiyi manipüle etme stratejileri şöyle tanımlanıyor bir kitapta: Ayartmak /Aklını çelmek: Kendiliğinden kazandığı gücü (enformel) gizli hedeflerine ulaşmak için açıkça kullanmak. Tuzak kurmak : Kurumun verdiği gücü (formel) gizli hedeflerine ulaşmak için açıkça kullanmak. Sorumluluk almamak: Kendi enformel gücünü görmemezlikten gelerek - yokmuş gibi davranarak-, gizli hedeflerine ulaşmak için çalışmak. Kamuflaj : Formel gücünü yok sayarak gizli hedeflerine ulaşmak için çalışmak. Altanın 12 yıl önce yazdığı cümlelerinden umutlanarak, 2000lerde 30lu yaşlarına basanlara bakıyorum. Hayat çok da değişmemiş galiba. 12 yıl önce başkalarının yaptıklarını, bugünün gençlerinin bir bölümü kopyalamış. Terminoloji değişmiş, tanımlar konmuş (manipülatif güç, kurum içi siyaset vb.) bu tür olaylara bakış açısı bilimselleşmiş... Siz ne dersiniz? Pratik: Ofis Politikaları ve Güç konularına ilgi duyanlar için: Bu konular üzerine tavsiye edilen kitapların listesine rastladım. Games Mother Never Taught You: Corporate Gamesmanship for Women. Betty Lehan Harragan. Warner Books. 1977 (bu konuyu merak edenler için klasik bir kitap) Power! How to Get It, How to Use It. Michael Korda. Ballantine Books. 1975 Tender Power: A Revolutionary Approach to Work and Intimacy. Sherry Suib Cohen. AddisonWellesley. 1978 The System Made Me Do It! A Life Changing Approach to Office Politics, by Susan Osborne, PhD., 1997, Life Thread Publications, P. O. Box 185, Newark CA 94560-0185 Turf and Other Power Plays. Pamela Cuming. Prentice-Hall. 1985 (Mükemmel bir kitap olduğu söyleniyordu. Ancak tükenmiş. Sadece kütüphanalerde bulunabilirmiş.) | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||