Home page
Haber Menüsü


 
FP’den merkez sağ parti çıkar mı?
 
Yenilikçi oluşumun yeni ne söyleyeceği veya gerçekten değişip değişmedikleri merak konusu. Henüz söyledikleri yeni bir şey yok. Sadece yeni bir oluşum içinde oldukları net. Burada ana soru da RP-FP çizgisinden ne kadar uzak olacaklar?
 
Şükrü Küçükşahin
 
9 Temmuz—  Kapatılan Fazilet Partisi’nin (FP) bağımsız kalan milletvekillerinin en az iki yeni partinin kurucuları olacağı kesin.Belki de bu partiden üç yeni parti çıkacak. Medyadaki adlarıyla ‘gelenekçi’ FP’lilerle ‘yenilikçi’ FP’liler ayrı ayrı partilerde toplanacak.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Gelenekçiler, eski partilerinin devamı olacak ve Necmettin Erbakan’ın desteğini alacak yeni bir parti kurmaya çalışıyorlar.
       Yeni partilerine bu hafta sonuna kadar sahip olmaları beklenen bu ekip, yenilikçilere, ‘İslam davasına’ zarar vermek, ihanet etmekle suçlamaya hazırlanıyorlar. Ancak, FP’nin yönetiminde olan bu kanadı, neden bu hale geldikleri, konusunda hiçbir özeleştiride bulunmuyor.
       Kapatılan FP’nin Genel Başkanı Recai Kutan, CNBC-e’de konuğum oldu. Kendisine “Nerede hata yaptınız da partiniz hem kapatıldı, hem de üçe bölünüyor?” diye sorduğumda, kapatmanın yanlışlığını anlatmakla yetindi. Ben de, “Diyelim ki kapatanlar hatalıydı, tamam da, peki partinizin bölünmesinde hatanız yok mu?
       Bir arada tutamadınız.” sorusuna da, birlik çağrısı yaptığını ve bunu tekrarlayacağını söyleyerek yanıt verdi. Yani bu kanadın, ne kapatma, ne de bölünme konusunda bir özeleştiri niyeti yok.
       Onlar partilerini yakında kuracaklar; ama ne kadar aksini iddia etseler de en az 40’a yakın milletvekilini kaybederek... Ancak, RP-FP çizgisine sadık kalarak; yine cemaatlere dayalı, yine Necmettin Erbakan’ın desteği ve yönlendirmesiyle.
       
TEPKİCİLER BİRARADA
       Yenilikçiler ise umutlarını, büyük ölçüde, Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasaklı olmadığı yönünde bir karar çıkmasına bağlamış durumdalar. Şimdilik, çok heyecanlı ve arzulu çalışıyorlar. Bir rüzgar da yakalamış görünüyorlar, kibu çok önemli.
       Eğer Erdoğan’ın yasaklı olmadığı yönünde bir karar çıkarsa, TBMM’de, gelenekçilerin kuracağı partininkinden daha çok sayıda milletvekiline de sahip olabilirler. Yenilikçilerin bütün heyecanlarına rağmen, şu sıralar yaptıkları transferlerin ortak bir noktası var. Kendi partilerinde yönetime tepki gösteren, ayrılıkları hemen hemen kesinleşmiş milletvekilleri soluğu yenilikçilerin karargahında alıyor. Tepkicileri bir araya getirerek, ne kadar güçlü bir organizasyon yapılabiliri, önümüzdeki dönemde göreceğiz.
       Gerçi, özellikle, ANAP’ın bir ay sonraki kongresinin ardından, yenilikçilere önemli katılımlar olacağı savunuluyorsa da, siyasette bir gerçek var ki, sadece küskünler veya tepkicilerle yürümek çok zor. Özellikle tepkici milletvekilleri, daha bağımsız karar vermeyi seven insanlar. Bakalım yenilikçiler onları ne kadar tutabilecek.
       
YENİLİKLERİNİ GÖSTERMEDİLER
       Ama, bundan da önemlisi, yenilikçilerin yeni ne söyleyeceği veya gerçekten değişip değişmedikleridir. Henüz söyledikleri yeni bir şey yok. Sadece yeni bir oluşum içinde oldukları net. Burada ana soru da RP-FP çizgisinden ne kadar uzak olacaklar?
       Yoksa bu çizginin bebeği olarak mı doğacaklar? Eğer böyle olursa, cemaatlerle Avrupa’daki Milli Görüş Teşkilatı’nı arkasına almadan yollarına devam etmeleri hemen hemen mümkün değil. O desteği sağlamak için ne yapacaklar?
       Gerçekten böyle bir niyetleri yoksa, o zaman şu anda FP’lilerin egemenliğini taşıyan yeni oluşumu, bu görüntünün dışına nasıl çıkaracaklar? Hadi yönetimde eski FP’liler egemen olmasını doğal karşılayalım; söylem nasıl değişecek, yeni ne olacak? Recep Tayyip Erdoğan’ın sert kişiliği ve üslubu nasıl törpülenecek?
       Bu ve benzeri sorular aşılır, gerçekten de, eski FP’lilerin önderliğinde merkeze açılan, merkezi kucaklayan bir parti kurulursa, Türkiye’nin bazı gerginliklerden kurtulma umudu daha kolay olabilir. Bunun ilk koşulu da yenilikçilerin, laiklik konusunda net tutum almaları ile mümkün. Öyle, “Asıl laik biziz”demekle kimseyi kandıramazlar. Kendi laiklik anlayışlarını mı kabul ettirmeye çalışacaklar, yoksa genel kabul görmüş olanını mı?
       Serbest piyasa, özelleştirme, devletin büyüklüğü, insan hakları, küreselleşme, uluslararası sermayeye ve Türkiye’nin AB üyeliğine bakış açıları, hep dikkatle izlenecek.
       Bol sorulu bir yazı oldu; ama merkez sağ liderlerinin ne kadar yıprandığı ortada olduğuna göre, yenilikçiler yenileşebilirlerse Türkiye’de çok önemli bir güç haline gelebilirler. Yoksa, yeni bir parti kurmak hiç de öyle kolay değil; onlar da daha önce örnekleri yaşandığı gibi, ilk seçimin ardından kenara çekilmek zorunda kalırlar.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları