 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Bekletmeyin, yolu uzun, şimdiden kapının merdivenine oturup karşılmaya hazırlanın. Bu kavgada, Türk Telekom bahane, spekülasyon ve aba altından sopa gösterme fevkalade. İki taraf da birbirinin niyetinde ciddi şüpheye düştü, sonumuz hayrolsun. IMF içinde en az üç tane çok ciddi endişe var. Bunları şöyle özetliyorum: 1. Koalisyonun bu programı uygulamaya hiç niyeti yok. Maksat bizden para kopartıp ekonomiye biraz nefes aldırmak, sonra eski tas, eski haman 2. MHP seçime gitmenin ayağını yapıyor, aslında onların seçim kampanyasını finanse ediyoruz 3. Bu adamlar ağızlarıyla kuş tutsalar, piyasaları ikna edemeyecekler, faizler düşmüyor, sonunda ülke borçtan batacak, cefasını yine IMF cekecek. DERİN ŞÜPHE SÖZKONUSU Psikoloji bilimi henüz bu aşamaya gelmedi ama ben biliyorum, paranoya son derece hızlı yayılan bir hastalık. Ankara’nın da kendine göre sorunları var. Bunların başında IMF’nin bu denli mikro konularla ilgilenmesinin ardından Kıbrıs ve Kürt kardeşlerimiz konusunda bir takım “diplomatik taleplerle” masaya geleceği kuşkusu var. Bu konularla ilgilenecek kadar boş vakti olan her Türk vatandaşının kafasında ise daha derin bir şüphe-kimi için ise umut var. Bu politik sistemle bu iş yürümüyor, IMF ondan sorun çıkartıp duruyor. Maksat, Derin Devlet’in de yardımıyla bir teknokrat kabine atamak, Türkiyeyi 21.ci Yüzyıla kucakta gelin taşır gibi taşımak. Valla, Agatha Christie romanı gibi. Ama, atraksiyon bununla kalmıyor. Bir takım sivri akıllılar piyasalarda bir kaç kuruş yoluk yapmak için “Sn Ecevit öldü” rivayetleri pompalıyor, değerli Cumhurbaşkanımız’da aniden kavgaya girip Tütün Kanun’unu veto ederek, her iki tarafa da bir kaç böbrek darbesi indiriyor. TARAFLAR BİRBİRİNİ YANLIŞ DEĞERLENDİRİYOR İşin acı tarafı, her iki taraf da birbirini çok yanlış okuyor. Doğru, Ankara bu programın başında çok hata yaptı, Türk Telekom yönetimi konusunda hızla partizanlaşan tartışma da tüy dikti. Ama, esasta, bundan öncekilerin aksine bu program ivme kaybetmiyor, kazanıyor. Bakın, Emlakbank da tasviye ediliyor. O hiç beğenmediğimiz Telekom Üst Kurulu, Türk Telekom’a soruşturma açtı. Hükümet, Tütün Kanunu’nu yeniden geçirmekte kararlı, borçlanmayı düzenleyen bir kanunu Meclis’e sevketti bile. Bunun da ötesinde, basında yazılanın aksine MHP’de-bir kaç sivri akıllı hariç— hiç öyle Programdan kopacak ya da seçime gidecek gibi bir hava yok. Eğer bir gün krizlerden vakit kalırsa, size piyasaların nasl politik durumu yanlış değerlendirdiğini yazacağım. IMF YARI YOLDA BIRAKACAK MI? IMF Türkiye’nin kendi çapında bu programı uygulayacağına ikna oldu mu bilmiyorum, ama bizi yol ortasında bırakmak da bu aşamada pek işlerine gelmiyor. Bir kere, maraza çıkarttıkları konu psikolojik olarak çok önemli olabilir ama Başbakan Ecevit’in dediği doğru, genelde Türkiye bu sefer programın ruhuna sadık kaldı. Sırf Türk Telekom yüzünden programı iptal etmek dünya kamuoyunda çok ciddi baskı altında bırakır Fon’u. Ayrıca, belki gözlerden kaçtı ama bu aralar Arjantin ve Brezilya’da durum hızla kötüye gidiyor. Türkiye’yi bu noktada terk etmek, global bir krize yol açabilir. Bu üç ülkenin dış borcu 300 milyar doların üstünde. Tahvil piyasaları paniğe kapılırsa, bu paranın büyük bölümü gidecek. Daha da önemlisi, IMF’ye her yıl milyarlarca dolar akıtan G-7 bir noktada bu kurumun ne halta yaradığını sormaya başlayabilir. IMF, nerde kriz çıksa koşuyor, ama tedavi biTürk Telekomiğinde hasta başka komplikasyonlardan mevta oluyor. SORUNLAR ÇÖZÜLMEK ZORUNDA Sonuçta, her iki tarafın da bu sorunu biran önce çözme mecburiyeti var. Şu anda en önemli konu, uzun vadeli anlaşmazlıkları daha ileri bir tarihe erteleyip, hem IMF’yi hem de Ankara’yı strese sokmayacak bir “face saving” çözüm bulmak. Gönüller bir olunca, çözüm bulmak kolay, ben bu satırları yazdığımda basında en az 5 değişik formül tartışılıyordu. Beni ilgilendiren, çözümün piyasalara ne gibi bir mesaj vereceği. Eğer, piyasalar tarafların “aman bela çıkmasın” diye anlaştıklarını düşünürse, Türkiye’yi yine gıdımla yabancı sermaye gelecek, faizler düşmeyecek, sonuçta Program yürüse de, bu borcun faiz yükünden millet olarak biz çökeceğiz. Yok, piyasalar varılan uzlaşmadan her iki tarafında güven bunalımını aştığını, daha açık konuşmak gerekirse, IMF’nin Türkiye’nin iyi niyetine ikna olduğu mesajını çıkartırsa, Türkiye bu işten kazançlı dahi çıkabilir. WEBANİ’nin bilimsel kromozomları bu noktada sorunun çözüleceğini düşünüyor, ve piysalarda çok da abartmamak kaydıyla buna göre pozisyon alınmasını tavsiye ediyor. WEBANİ’ye laboratuarda elim bir kaza sonucu istenmeden enjekte edilen insan kromozomları ise, “Keşke” diyor, IMF “Alasmaldık” dese de, şöyle bir kendi yağımızla kavrulmak nasıl olur görsek milletçe. Ya, hep beraber reformun safında yer alır, geciktirenleri sandıkta boğarız, ya da hiç birimizin reform istemediği ortaya çıkar, bir süre dünyaya kapıları kapatıp ne istediğimize karar veririz. | ||||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Emine Uşaklıgil’in bugüne kadar ntvmsnbc’de yayınlanmış tüm yazıları
