|
|
FPli 103 milletvekili TBMM Genel Kurulunun terk ederken, iktidar partilerinin, biraz da, Oh be, tasarıları daha kısa sürede çıkarabileceğiz havasında olduğu gözden kaçmadı. Gerçekten de FPnin çalışmalara katılmaması üzerine, Doğru Yol Partisinin de genel olarak onayladığı tasarılar süratle yasalaştı. Yine de zaman zaman DYPnin gücü hissedilmedi değil. NEREDEYSE ŞENLİK YAPILACAKTI Ama ne olduysa, FPden sonra DYP de TBMMnin son çalışma gününde, genel kurulu terk eme kararı aldı. Onların gerekçesi eski FPlilerden biraz farklıydı: Hükümetin çıkarmak istediği tasarıların milletle hiçbir ilgisi yok. DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven bu gerekçeyi açıkladıktan sonra, iktidar partilerinin milletvekillerinin alkışları arasında,arkadaşlarıyla birlikte, kulislere çıktılar. TBMM Genel Kurulu iktidar partilerine kaldı. Burada DYPye, Madem tasarılar milletin yararına değildi, neden kalıp da, milletin verdiği muhalefet etme görevinin gereğini yapmadınız? diye sormalı. Ama, bu hakkı saklı tutarak, iktidar partilerinin, DYPnin de çekilmesi üzerine, biraz da sokak tabiriyle sevindirik olduklarını söylemeliyiz. JET HIZIYLA YASALAR GEÇTİ Öyle ki, muhalefetten bir tek milletvekilinin hazır bulunmadığı Genel Kurulua, her zaman Meclisde görmeye alışık olmadığımız, iktidar partilerinin liderleri bile katıldı. Çünkü, bir günde çıkarılması planlanan 7 tasarı alelacele yasalaşabilecekti. Hatta, Meclis Danışma Kuruluna sunulan çalışma programında olmayan bazı tasarıların bile, muhalefetin olmaması fırsat görülerek, yasalaştırılması için zemin de yoklandı. Sonuçta, normal bir dönemde, belki de, bir haftada yasalaşabilecek tasarılar, okunup oylandı ve jet hızıyla 2-3 saatte kabul edildi. Toplam 96 madde olan tasarılar üzerinde söz alıp kürsüye çıkan olmadı. O tasarılar yasalaştı; ama görüldü ki muhalefet olmadan çalışan parlamentolar, demokratik görüntüden uzak, tasdik makamı haline geliyor. Boşuna, İktidarlar dünyanın her ülkesinde var; ama muhalefet olmayan ülkelere demokratik ülke değildenmemiş. Kapatılan FPlilerin TBMMyi terk etmelerini, partilerinin kapatılmasından doğan duygusallığa bağlanabilir; ama DYPnin tutumu Meclise hiçbir olumlu katkı sağlamamıştır. Onların bu tutumuna karşılık, iktidar kanadının ise, muhalefetsiz bir Meclisi özler havada olması hiç anlaşılır ve makul görülür tavır değil. ANAYASA PAKETİ GEÇERDİ Aslında, iktidar kanadının genel politikasında, muhalefeti göz ardı etme eğilimi var. Son olarak, Meclisin tatile sokulmasında da muhalefetin onayı aranmadı. Üstelik, hem FPnin, hem de DYPnin, Anayasa değişikliği paketini tatilden önce ele alma talebi vardı. İktidar partileri bunu neden kabul etmedi, anlamak mümkün değil. Ama, son MGK toplantısındaki duyarlılık bu konuda bazı işaretler veriyor. Yine de, Türkiyenin demokratik,insan haklarına saygılı bir hukuk devleti olması yolunda çok önemli işlev göreceğine inanılan Anayasa paketi, muhalefetle işbirliği içinde gerçekleştirilebilirdi. Bunun zemini vardı; liderlerin söylediklerinin aksine milletvekilleri de hazırdı. Şimdi araya 2.5 ay girecek. Bu süreçte, paketin tırtıklanması, çark etme gibi girişimler ortaya çıkabilir. Bunlar olmasa bile, 17 Eylülde bugünkü uzlaşma ve bugünkü hava yakalanabilecek mi acaba? İktidar partileri, hükümet içinde kendi aralarında çok tartıştıklarından, Anayasa paketinin de çok tartışılarak daha iyi hale geleceğini sanıyor. Anayasa paketi de eğer onların, diğer konularda yaptığı tartışmalarına benzeyecekse, yandık. Yine güven kaybı,yine zaman kaybı demek. Çünkü, son dönemde, onların sayesinde, hem de pek çok kez, kimin hangi dine hizmet ettiğini anlamakta zorluk çektik. Bu kez çekmesek bari... | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||