|
|
1. Değerli milletvekilleri, Ankaradan ayrılıp seçim bölgelerine dönecekler. Yüce Milletin onların hakkında en düşündüğünü birinci elden tatma şansları olacak 2. Ekonomi ve piyasalar bu hükümetin deve mi kuş mu olduğuna daha sakin kafayla karar verecekler 3. Şu Meclisten beş dakikada Beşiktaş usulü geçirilen reformların uygulanıp uygulanmayacağını görecğeiz. İNŞALLAH HALKI İKNA EDERLER Birinci nokta çok önemli. MGKda bile soysal patlamalardan söz ediliyor. Potansiyel varsa bu patlamaların çoğu miletvekillerinin hedefte olduğu noktalarda gerçekleşecek. Bana sorarsanız, halkımız reformlardan, kemer sıkma politikasından ve serbest kurdan hiç memnun değil. Nasıl olsunlar, hergün bu sistemden şikayet ediyoruz, ama bu sistem kamu bankalarının görev zararları, bol keseden ihaleler ve iç borçlanmada yüksek faiz yoluyla katrilyonlar akıtmış seçmenin cebine. Kendimizi kandırmayalım, arpası kesilen bir avuç ihale hanutçusu değil, hepimiz. İnşallah değerli vekiller tatilden milleti reformlara devam etme konusunda ikna etmiş olarak dönerler, çünkü başka çareleri yok. Arzedeceğim. MECLİS AKIL ALMAZ İŞLER YAPTI Sayın Ecevit belli etmez ama, müteyddin bir şahıstır (eğer müteyeddin kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorsanız, lütfen sözlüğe bakın...Ve, şey, eğer inançlı anlamına gelmiyorsa, bir zahmet bana haber verin). Ben olsam, kendimi şöyle nefesi kuvvetli bir hocaya sıkıca okuturum, çünkü bu işte bir uğursuzluk var. Bu WEBANİnin şahsi fikri olur, ama Sayın Ecevitin hükümetleri kadar Türkiyeye hayırlı hizmet veren yoktur çok partili dönemde. Üstelik bu hizmetler çok ucuz bir maliyetle, yani küçük bir zümreyi zengin etmeden, ahlaki değerleri pazarda iki kuruşa satmadan, becerilmiştir. Ama, ne şanssa bu, Sayın Ecevit asla bu millete yaranamamıştır. Şu son döneme bakın, bu hükümet ve tabii ki TBMM akıl almaz işler yaptı. Metrekareye düşen reformlar bazında, Özal hükümetlerinden daha çok değiştirdi Türkiyenin geleceğini, ama ne seçmene, ne Batıya ne de piyasalara yaranamadı. YANLIŞ NUMARA, BAĞLIYORUM Yazılı basınımızın bazı değerli kaynaklarına göre, Cumartesi günü IMF Başkanı Sayın Köhler Sayın Eceviti arayıp, Türk Telekom konusunda sitem etmiş. Ben Sayın Ecevitin yerinde olsam, Wrong number, just a minute, I will connect you deyip telefonu Sayın Öksüze tranfer eder, ardından da kapatıp Sayın Rahşan Ecevitle Kuğulu Parkda el ele yürüyüşe çıkardım. Zaten, Türk Telekom olayı, piyasaların niye tonla reformu satın almayıp moralsiz olduğunu, niye yabancı kurumsal yatırımcıların semalarımızda görünmediğini çok iyi açıklıyor. Piyasalar, bu hükümetin ancak azar yiyerek ile iş yaptığına, ilk fırsatta Sayın Dervişi şutlayıp eski tas-eski hamam sistemine döneceğini düşünüyorlar. Ve, araştırma yapan meslektaşlarımın çoğu da Batıya bu görüşleri yansıtıyorlar. Beece büüyk bir hata yapıyorlar. Türk Telekom olayı gerçekten öğreticiydi, ama alınan ders yanlıştır. DERVİŞ 7 İSMİ ATAYACAKTI Bir kere, Sayın Dervişin kaybettiği doğrudur, ama basının anlattığı anlamda değil. TTde MHP tutum koyduğunda, Sayın Derviş çok büyük bir şans tepti. Ben olsam uzlaşmak yerine, saat 08:30da TT genel kurulunu toplar, şakır şakır yedi isim atardım, yetki ondaydı. Bu manevra, liderleri Program/Derviş ve koalisyonda uyum arasında tecih yapmak zorunda bırakırdı. Ya Sn Derviş azledilir, program çökerdi. Ya da, koalisyon bu hareketi sineye çeker, programın ve Derviş ne pahasına olursa olsun arkasında olduğunu gösterirdi. Her iki sonuçta da Türkiye çok şey öğrenir, Sayın Derviş çok büyük güç kazanırdı. SONUÇTA DERVİŞ KAZANDI Bence, kayıp budur, bunun dışında Sayın Derviş TT savaşını hem teknik, hem de moral anlamda kazanmıştır. Bir kere, yeni yönetim kurulu az-çok bu işi bilen, politik olarak mudetil kişilerden atanmıştır. MHPnin ilk verdiği liste ile son razı olduğu arasında dünya kadar fark vardır. Ayrıca, eğer Sayın Dervişin üç adayı birlikte hareket ederse, yönetim kurulu kararlarını veto edecek sayısal çoğunluğa sahiptir. POLİTİK MESAJ ÖNEMLİ TTden çıkan politik mesaj da önemlidir. Doğru, kimse Sayın Dervişe destek çıkmamıştır. Ama, kimse de Sn Dervişin kellesini istemeyi, ya da koalisyonda çekilmeyi, hatta programa açıkça darbe vurmayı göze alamamıştır. Sayın Derviş, belki tam istediğini elde edememiştir, ama bundan sonra oynanacak oyunun kurallarını koymuştur: Kolisyon yoluna ve bu Programı uygulamaya devam edecektir. MHP MACERA ARAMAZ İşte piyasaların bu gerçeği tam kavradığını zannemtiyorum. MHPnin eski FPli transferlerle birinci parti olup, ya kabinede maraza çıkartacağı, ya da başka koalisyonlar veya erken seçim arayacağı tezinin hiç bir mantıksal dayanağı yoktur. Çünkü, koalisyon veya başbakan değişse de, herkes bu Programı uygulamak zorundadır, seçime gitmeyi göze alamaz. Yeni TCMB kanunundan sonra, Merkez bir seçim kampanyasını para basarak desteklemek zorunda değil. Hazinenin de tek kuruşu parası yok seçmene pompalayacak. MHP, niye az-çok uyumla çalışan, Batıdan destek alan bu hükümeti bırakıp, daha dün Meclisten çekilen DYP ve FPliler ile macera arasın? HİÇBİR YERDE KOLAY OLMAMIŞ Sayın Ecevitin bir sözü daha doğrudur: Koalisyonlarda bu tür anlaşmazlıklar olur, alışacağız. Evet, alışacağız bu işin kavga gürültü içinde yapılmasına. Brezilyada, Arjantinde, Doğu Avrupada güle-oynaya olmamış bu işler. Biz de hiç olmaz, çünkü itiraf edelim, halkımız da biraz niyetsiz. Ama, sonuçta, Ankara mesajı almış, bu Programın ardına saf dizilmiştir. Şu anda ana politik senaryo, bu hükümetin kavgalarla eriyip gideceği değil, iş başında kalıp kör-topal bu programı uygulayacağıdır. Eğer, hükümetin bu Programı uygulayacağın kabul edip yola çıkarsanız, iç borcun da önemli bir sorun olmadığını görürsünüz. Türkiye ev ödevini yaptığı sürece, dışardan destek gelecek, bu da yetmezse, gönüllü takaslar yolu ile borç zamana yayılacaktır. PİYASALAR SAKİNLEŞECEKTİR Bir bakıma, takas, yürümeyen bir programın acı bedeli değil, başarı ile ilerleyen bir programın mükafatıdır. Hazine, Temmuzda 5.15 katrilyon borç ödemesine karşın sadece 1.6 katrilyon borçlanacak (daha fazla da olabilir ama şartları beğenirse). Dövize geçmek isteyenlere TCMB, bol keseden verecek, zaten turizmden her yanımız döviz kaynıyor. Faizler düşecek, çünkü artık kuru veya enflasyonu frenlemekte kullanılmıyor. Cebimizdeki verimsiz para genital bölgelerimizi yakmaya başladığında, bu yeni politik gerçeği bir kez daha düşüneceğiz ve alacak bono, hisse senedi arayacağız. Hele bir de yazın bankacılık ve enerji alanında reformlar devam ederse. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||