Home page
Haber Menüsü


 
Yargıcın insafı yoksa
 
Anayasa Mahkemesi’nin Fazilet Partisi’ni kapanması üzerine, ‘bağımsız’ sıfatı alan milletvekillerinin yeni parti kurma çalışmaları sürüyor. Beklenen Anayasa değişikliği paketi ise Eylül’e kaldı.
 
Şükrü Küçükşahin
 
27 Haziran—  Anayasa Mahkemesi’nin Fazilet Partisi hakkında kapatma kararı vermesi üzerindeki tartışmalar sürüyor. Bir yandan FP’nin yerini alacak parti/partilerin kuruluş çalışmalar sürerken, diğer yandan da Anayasa Mahkemesi’nin kararı masaya yatırılıyor.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Bu karar tartışılırken, dikkatler bir kez daha Anayasa değişikliğine çevrildi. Siyasi partiler birbirinden hızlı çıkışlar yaptı; ancak öyle görünüyor ki, Türkiye’nin daha demokratik bir ülke olmasının yolunu açabilecek değişiklik paketi, Eylül ayına kaldı. Keşke, bu değişiklik Meclis kapanmadan yasalaşabilseydi. Anayasa değişikliği ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı böyle iç içe girmişken, Yüce Mahkeme’nin başkanı Mustafa Bumin de bazı açıklamalarda bulundu.
       Kapatma kararından üç gün sonra, Alman Adalet Bakanı’nan kendisine yaptığı ziyaret sırasında, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bumin’in sözlerinden anlaşılıyor ki, kapatma kararı vermiş olmalarından dolayı kendileri memnun değiller.
       
İNSAF
       Bumin, kapatma kararının mevcut yasalara ve Anayasa göre verildiğini belirterek, siyasilere şu sözlerle yüklendi: “Bizi eleştireceklerine kendilerini yargılasınlar. Çünkü onların hazırladığı Anayasa ve yasalara göre karar veriyoruz. Gönül isterdi ki, bu değişiklikler (Halen gündemde olan ve parti kapatmayı da zorlaştıran Anayasa değişikliğini paketi) önceden yapılsa ve ara cezalar getirilseydi.”
       Bumin’in bu açıklamasını okuyunca, biraz hayrete düşmedim değil. Bir kere mevcut Anayasa’yı siyasilerin yapmadığı ortada. Bu Anayasa 12 Eylül’ün Anayasasıdır.
       Hadi bunu geçelim. Bumin’in sözlerinin ikinci bölümü daha hayret verici. Tam, “İnsaf” dedirtecek cinsten. Çünkü, Bumin’in sözünü ettiği Anayasa düzenlemesi bundan yaklaşık 2 ay önce Meclis’ten geçmek üzereydi.
       Genel Kurul’da ele alınacağı sırada Bumin, Başbakan Bülent Ecevit’i ziyaret ederek, değişikliğe karşı çıktı. Hatta Bumin, anayasa değişikliği olsa bile, kendilerini bağlamayacağını, FP davası açılmış olduğundan mevcut hükümlere göre karar vereceklerini söyledi.
       Bumin’in eleştirdiği o düzenlemeler, Anayasa Mahkemesi’ne partileri kapatmadan önce ara cezalar verme olanağını da getiriyordu. Bu gerçekler gün gibi ortadayken, Bumin’in açıklamalarına şaşmamak elde değil. Ayrıca, bu ülkede sorumluluk sadece siyasilere mi ait, acaba?
       Eğer öyleyse, o zaman üniversitelerin, yargının, Anayasa Mahkemesi’nin hiçbir sorumluluğu yok mu?
       Anayasa Mahkemesi, eğer ana muhalefet partisini kapatmayı demokratik geleneklere aykırı buluyorsa, ülkenin önünü açacak bir içtihat da yaratabilirdi.
       
ÖZGÜRLÜKÇÜ YORUM YAPILAMADI
       En azından Anayasa Mahkemesi biliyor ki, uluslararası anlaşmalar bütün yasaların ve Anayasa’nın üstündedir.
       Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde bulunan Türkiye, bu çerçevede Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini esas alan kendi iç hukukunu da aşan kararlara sahne olmasını kim yadırgayabilirdi? Anayasa Mahkemesi bu gerekçeyle, en azından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Refah Partisi ile ilgili kararını bekleyebilirdi. Anayasa’nın ilgili maddelerini de yine bu gerekçeyle özgürlüklü bir yoruma tabi tutulabilirdi.
       Bütün bunları geçtik; ama yargının en üst makamında oturan Bumin’in, iki ay önceyi, söylediklerini ve girişimlerini unutarak, bütün suçlamayı siyasilere yöneltmesi anlamak oldukça zor. Ancak siyasileri, Bumin’in, o zamanki, itirazlarına rağmen o Anayasa değişikliği paketini yapmadıkları için eleştirmek gerek. O değişiklik gerçekleşseydi, Türkiye, ana muhalefet partisi, mahkeme kararı ile kapatılan bir ülke olmayacaktı.
       
GERÇEĞİ GÖRMEK
       Fazilet Partisi’nin kapanması üzerine, ‘bağımsız’ sıfatı alan milletvekillerinin yeni parti kurma çalışmaları sürüyor. Bu çalışmaları yapmak zorunda kalan kadro, bugüne kadar tam dört kez partilerini kapattırma başarısı gösteren bir kadro olma özelliğini taşıyor.
       Öyle anlaşılıyor ki, hala gerçeği gördükleri konusunda kuşkulu olmak durumundayız. Meclis’te son derece duyarlı ve gerçekçi çıkışları ile tanınan kapatılan FP’nin genel başkan yardımcılarından Mehmet Bekaroğlu’nun, “Partimiz başörtüsü yüzünden kapatıldı. Başörtüsünü savunduğumuz için bedel ödedik. Savunmaya devam edeceğiz. Gerekirse yine bedel öderiz” demesini anlamak zor.
       Ya da, “Bunlar yine aynı kafada. Yeni parti kuracak, yine kapatmasına neden olacaklar” iddiasını ciddiye almak gerekecek. Dilerim, yanılıyoruz.
       
       
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları