|
|
Bu trajik durumu yaratan anayasa mahkemesinin kararı değil, siyasilerin bu ve buna benzer yasal değişiklikleri gerçekleştirmelerindeki yavaşlığıdır. Sonuçda, fazilet partililer dahil beklenen bir durum gerçekleşmiştir. Partinin erken ya da genel seçime yol açmayacak bir şekilde kapatılması Türkiyenin istikrarı açısından olumlu bir gelişmedir. Dönüşü olmayan bir karar sonucu istikrarsızlığın artması, Türkiye ekonomisi açısından son derece kötü olurdu. Bundan sonra siyasette sıcak günlerin yaşanacağı bir gerçektir. Kontrol edilebilir bir süreçte, zamana yayılmış yeni siyasi yapılanmaların ve yasal değişikliklerin Türkiye için çok pozitif sonuçları olabileceğini de düşünüyoruz. OLUMLU HAVA FAİZLERE YANSIYACAK Bıçak sırtında olan Türkiye ekonomisinde büyük bir riskin ortadan kalkmasının özellikle finans piyasalarında olumlu bir hava yaratmasını bekliyoruz. Bunun ilk yansıyacağı yer faizler olmalıdır. Faiz oranlarını belirleyen temel faktörler, Hazinenin borçlanma ihtiyacı, riskler ve beklenen enflasyondur. Son haftalarda yaşanan gelişmeler, faizlerin düşmesi gerektiğine işaret etmektedir. Türkiyenin iç borç stoğunun çok yüksek olduğu bir gerçektir. Mayıs ayı sonu itibarıyla iç borç stoğu 84.5 katrilyon seviyesine çıkmıştır. Fakat, geçen hafta gerçekleşen takas sonucu, Hazine borçların vadesini uzatmayı başarmıştır. Bu operasyon esas olarak zaman kazanmaya yönelik olmakla birlikte, 2001 yılı içinde de borçlanma ihtiyacında kısmi bir azalmaya yol açmıştır. Fazilet davası nedeniyle bu etki henüz faizlere yansımamıştır. Fazilet Partisi davasının sonucu da kısa dönemdeki risk algılamasını önemli oranda azaltacaktır. Aynı zamanda, beklenen önemli yasalarda TBMMden geçmeye devam etmektedir. Dolayısıyla, hem borçlanma ihtiyacındaki göreli azalma hem de riskin azalması faizleri aşağı doğru itmelidir. Faizlerin sindirilerek inmesi, önce Hazinenin sonra tüm Türkiyenin lehine olacaktır. FAİZ DÜŞÜŞÜ DÖVİZE TALEP YARATABİLİR Faizlerin inmesi dövize talep getirebilir. Fakat, artan turizm gelirleri sonucu oluşacak döviz arzı, kurdaki artışı Temmuz-Ağustos döneminde engelleyecek faktörlerden birisidir. Bizim algıladığımız risk azalmasını yabancılarda hissedeceğinden sermaye girişinde kısmi bir artış gerçekleşebilir. Böyle bir gelişme de kur artışını engelleyecektir. Önümüzdeki haftalar ve aylar zor olmaya devam edecektir, fakat geçtiğimiz aylara göre daha kolaydır. Şubat krizi sonrası yapılanlar küçümsenmemelidir. Kamu ve bankacılık sektöründe gerçekleştirilmeye çalışılan reformların etkisi ancak orta ve uzun dönemde ortaya çıkabilir. Reformları yapma ve uygulayabilme sabrını göstermemiz gerekiyor. Yapılanlar teknik olarak doğru olmakla birlikte, siyasi gelişmelere duyarlılığı oldukça fazladır. Bu nedenle, Fazilet davasının sonucu ekonomik program açısından büyük bir şanstır. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||