|
|
Bir de, Türkiyenin artık parti kapatan bir ülke olmaktan çıkmasını diledikleri için kapatma kararı çıkmayacağını düşünenler var. Bu çevrelerin umutları küçük de olsa var. KORKU EKONOMİNİN SARSILMASI Ama, hemen hemen herkesin ortak korkusu, kapatma kararı verilmesi halinde, krizden çıkmaya çalışan ülke ekonomisinin yeniden sarsılması. Hele bir de ülkenin seçime sürüklenmesi olasılığı, korkuyu kabusa dönüştürüyor. Bu noktada en büyük sorumluluk Anayasa Mahkemesi üyelerinin sırtında. Onların da, bütün bunları düşünmediklerini söylemek mümkün değil. Anayasa Mahkemesi, falanca yasanın, falanca maddesine göre hareket eden bir yargı makamı değil. Bu mahkeme, kendisi usul yaratabilen bir erk. Hiçbir yasa maddesinde, Anayasa Mahkemesinin yürütmeyi durdurması ile ilgili yazılı kuralı yoktur. Ama, Yüce Mahkeme bu yola uygulamaktadır. Mahkeme, 25 aydır, hem anamuhalefet partisinin, hem de Türkiyenin üzerinde bir karabasan gibi duran dava ile uğraşıyor. Kolay verilebilecek bir karar değil. Mahkemenin, önünde şimdi, ülke gerçeklerini de göz önünde bulunduracak, hatta ülkeye bir çıkış olacak, her tarafı memnun edecek bir cevher yaratacak formülü bulması bekleniyor. Yüce Mahkemenin böyle bir cevher bulması geleceğe yönelik umutları da artıracaktır. İKTİDARDAN SİTEM Böyle bir cevherin bulunmasını isteyenlerin başında da siyasiler geliyor. Hatta, özellikle iktidar partilerinin yöneticilerinde Anayasa Mahkemesi ile ilgili bir alınganlık bile söz konusu. Onlar göre, Meclis, siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran Anayasa değişikliğini bundan aylar önce gerçekleştirecekti. Ancak, Anayasa Mahkemesinden yapılan açıklamalar bu yolu tıkadı. O zaman kimse, çıkıp Bu Yüce Meclise baskıdır demedi. Kararın, Meclis iradesine de uygun olma umutlarını beslendi. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesinin, FPnin, Kararın bir süre ertelenmesi yönündeki dilekçesini reddetmesi derin üzüntü yarattı. İktidar partilerinden birinin yöneticisi üzüntüsünü, Yani bu ülkenin kaygılarını gidermekte Anayasa Mahkemesinin de rolü yok mu? diye dile getirdi. MAHKEMEDE HASSAS DENGE Yeniden dava ile ilgili tahminlere dönecek olursak, dün akşam görüştüğüm pek çok siyasi ve iyi haber alan iş dünyasının temsilcileri, kapatma kararı verileceğini söylemekle birlikte, sonucun seçim getirici olmayacağının altını çizdiler. Buna rağmen, Mahkemenin kararını üzerinde herhangi bir yargıda bulunmanın yine de çok zor olduğunu söylemek gerek. Çünkü, mahkeme 6/5 dengesi pek çok konuda ortaya çıkıyor. FP davasında önemli bir karar olan Siyasi Partiler Yasasının 103üncü maddesi ile ilgili karar 6/5 ile çıktı. Yani bir kişi bile görüş değiştirseydi, bu yargılama belki de olmayacaktı. Ayrıca, mahkemenin böyle bir kararı önemli ekseriyetle açıklama çabası gözleniyor. Bu nedenle de dava süreci uzayıp duruyor. Yani sürpriz bir sonuç da çıkabilir. GEREKÇELİ KARAR BEKLENECEK Bu arada, Anayasa Mahkemesinin, kararını bugün açıklaması ve kapatma yönünde hüküm vermesi halinde, bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğini de anımsatmakta yarar var. Öncelikle, milletvekilliği düşecek olanlarla ilgili kararın yürürlüğe girmesi için, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının yayınlanması beklenecek. Gerekçeli karar yayınlandıktan sonra milletvekilliği düşmüş sayılacak. Ancak, bunun fiiliyata geçmesi, kararın TBMM Genel Kurulunda okunması ile mümkün olacak. Ondan sonra, milletvekilliği düşenlerin, işledikleri suç varsa yargılanması süreci başlayacak. Partinin kapanma işlemi ise, gerekçeli kararın Resmi Gazetede yayınlanması ile tamamlanacak. Gerekçeli karar yayınlanana kadar Faizlet Partisi bütün parti etkinliklerini sürdürebilecek. Varsa, devlet yardımını bile alabilecek. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||