Home page
Haber Menüsü


Yazara e-mail atmak için resmin üzerine tıklayınız
 
RTÜK rüşveti
 
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Tasarısı son dönemde Meclis’te en uzun süreli görüşülen tasarı oldu. Milletvekillerinin önemli bölümü tasarıya karşı çıktığından, yasalaşması uzuyor.
 
Ankara
NTV-MSNBC
 
5 Haziran —  RTÜK Tasarısı üzerinde görüşmeler uzadıkça, tasarıya taraf olan milletvekilleri ile karşı olanlar arasında ilginç olaylar da yaşanıyor. ANAP’ın en cimri milletvekili olan Genel Muhasip Şadan Tuzcu, RTÜK tasarısına karşı çıkması için bir milletvekiline yemek bile ısmarladı.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Meclis lokantasında ANAP Ordu Milletvekili Şükrü Yürür’e ‘RTÜK Rüşveti’ olarak yemek ısmarlayan Tuzcu, iş hesap ödemeye gelince inanılmaz bir cimrilik olayı da sergiledi.
       Biraz uzun, ama konuya gelelim.
       Her iki arkadaş yemekleri yedikten sonra, Tuzcu bir keyif sigarası yaktı. Bu sırada yanına gelen gazeteci arkadaşımız Zübeyir Kındıra’yı de kendisine eşlik etmeye davet etti.
       Kındıra oturunca, Tuzcu garsondan kiraz istedi; ancak servis gecikti. Tuzcu da hemen yakınındaki servis masasına uzanıp iki kase kiraz aldı. Birini Yürür’ün önüne koydu, diğerini Kındıra ile kendi arasına.
       Yürür, bir iki kiraz yedikten sonra, vazgeçti. Kaseyi, “Siz yiyen” diyerek Tuzcu’nun önüne uzattı.
       Tuzcu kaseyi alıp servis masasındaki eski yerine koydu.
       Yürür şaşkınlık içinde, “Ne yapıyorsun, bu kadar da cimrilik olmaz ki! Üzerinden yedik” dedi.
       Tuzcu’nun yanıtı, “ Ne olacak, tartıyla mı koyuyorlar? Ha üç eksik, ha üç fazla” diye yapıştırdı ve kendi önündeki kasedeki üç kirazı alıp servis masasındakinin üzerine ekledi.
       Yürür, bunun üzerine, Kındıra’ya dönerek, “Bunun cebinde akrep var. Hayatında ilk kez bana yemek ısmarlayacak. Onda da böyle davranıyor” diye sitem etti.
       Neyse kiraz da yendikten sonra sıra hesap ödemeye geldi. Tuzcu, hesabı alan garsona, bütün yemekleri saydı, sıra kiraza gelince, “Bir kiraz” dedi.
       Yürür ve Kındıra itiraz etti; “Bir değil, iki”.
       Tuzcu diretti: “Kardeşim iki kiraz yediysek çekirdekleri nerede?”
       Yürür, “Çekirdekleri cebine koydun” diye üste çıkmaya çalıştı; ama bu sırada garson hesap pusulasını Yürür’ün önüne koydu.
       Yürür, garsona döndü, “Kardeşim bu adamın ne kadar cimri olduğunu siz de biliyorsunuz hesabı benim önüme koyuyorsunuz. Ama bu kez şaşıracaksınız, hesap Şadan Bey’den.”
       Gerçekten hesabı Tuzcu ödedi ve masadan kalkıldı.
       Bu sırada Yürür, Kındırı’ya hesabı neden Tuzcu’nun ödediğini açıklama gereği duydu:
       “Niye ısmarladı, biliyor musun? RTÜK tasarısına oy vermemem için. Şimdi de beni buradan alıp ormana yürüyüşe götürüyor. Kendisi tasarıya karşı, benim de oy kullanmaması istemiyor. Ama bunun Mesut Bey tarafından duyulmasından da ödü kopuyor. Bakalım nereye kadar idare edecek?”
       Tuzcu, bu sözler üzerine irkildi: “Yahu Şükrü ödediğim hesap değil de, Mesut Bey korkusu beni daha çok üzdü. Bunu anlatmamalıydın, ya Mesut Bey’in kulağına gerçekten giderse, ona ne diyeceğim?”
       Yürür, hiç acımadı: “Cimriliğin de bir haddi var; bu kadar cimrilik bu kadar ifşaatı hak ediyor.”
       
AH ŞU DIŞİŞLERİ
       TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı ANAP Van Milletvekili Kamran İnan, eski bir diplomat olmasına rağmen, sık sık Türkiye’nin dış temsilciliklerini iğneler, diplomatlara yönelik en sert eleştirilerde bulunur.
       Geçen hafta, komisyonda Türkiye’nin dış tanıtımı ile ilgili görüşme yapıldı. İnan, başlangıcında, son derece düşündürücü bir anısını anlattı. Tabi Dışişleri kadrosunu iğnelemekten yine kaçınmadı:
       “Türkiye karşıtı kampanyalarda elçiliklerimiz yetersiz kalıyor. Eskiden bizim elçilerimiz televizyonlara, gazetelere hiç çıkmaz, böyle şeyleri yanlış bulurdu.
       1980’li yıllarda Cenevre Daimi Büyükelçisiydim.
       Uluslararası Af Örgütü’nün büyük bir kampanyası vardı, Türkiye aleyhine. Bize de görüş açıklama olanağı sağlayan önemli bir TV kanalına çıkıp, onların iddialarını cevaplandırdım. Dönemin Bern Büyükelçisi beni bakanlığa şikayet etti, TV’ye çıktı, diye.
       Şikayet üzerine dönemin bakanı beni uyardı. Ben haklı olduğumu söyledim. Bunun üzerine bakan, ‘Tamam çık konuş; ama Bern’dekini de idare et’ dedi. Türkiye’nin o dönemki dış politikası, dış tanıtımı böyleydi işte.
       Ama ne üzüntü verici bir durum ki, bu politika bugün de aynen devam ediyor.”
       
 
       
    MSNBC News Bir daha mı Küba; asla
MSNBC News Ecevit hayranlığı kolay değil
MSNBC News İki asi: Tantan ve Budak
MSNBC News Vekilin ilginç kolleksiyonu
MSNBC News Türkiye’de siyaset gerçeği
MSNBC News FP'den kehanet
MSNBC News Bir eylem de milletvekillerinden
TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları