Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 17:02 TS 7 Ağu., 2000
En vefalı yönetmen:Martin Scorsese  
Martin Scorsese   Sinemanın efsane isimlerinden Martin Scorsese, “Yaşamın Kıyısında” ile vizyonda...
Yönetmenin “Taxi Driver” ve “Raging Bull” filmleri unutulmayanlar arasında.

Derleyen: Gökçe Aktuğ
NTV-MSNBC
 
   31 Mayıs—  Gelmiş geçmiş en büyük yönetmenler arasında gösterilen modern çağın efsanesi Martin Scorsese, her filmiyle hafızalarımızda yer ediyor. 

   
 
       
    MSNBC News Sinemanın en büyük yönetmenleri
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Martin Scorsese hiç şüphesiz Amerika’nın en büyük yönetmenlerinden biri. Sürükleyici, güçlü ve akıcı tarzı ile rakiplerine fark atıyor.
       17 Kasım 1942’de Long Island’da dünyaya gelen Martin, astım hastalığı yüzünden çocukluğunu olabildiğince sakin bir şekilde, sinemada ve televizyon karşısında geçirdi. Seyrettiği filmler arasında onu etkileyen pek çok yapım vardı. “On Emir” gibi epiklerin yanısıra western filmlerden ve yabancı yapımlardan da etkilendi. Kara filmlerin yeri ise onun için apayrıydı. Scorsese daha sonra, ölü bir bedenin sıradan bir görüntü olduğu New York arka sokaklarından çok etkilendiğini açıklayacaktı.
       Martin’in hayallerini rahip olmak süslüyordu. Ancak bu çok uzun sürmedi ve New York Üniversitesi’nde sinema eğitimi almaya başladı. Tarzını oluşturmaya okul sıralarında başlayan yönetmen, yıllar sonra çektiği “Raging Bull” adlı filmini, coşkusuyla kendisine destek veren öğretmeni Haig P. Manoogian’a adadı.
       
EN SADIK YÖNETMEN
Martin Scorsese

Scorsese, yönettiği pek çok filmi bizzat kaleme aldı.
       Birkaç kısa metrajlı filmden sonra gerekli finansal desteği sağlayan Scorsese, profesyonel anlamda ilk çalışması olan “Who’s That Knocking at My Door?”u çekti. Bu film sadece kendisinin değil, yıllar sonra efsane oyuncular arasında yerini alan Harvey Keitel’ın da ilk filmiydi. İşlediği İtalyan mahallelerinde günah ve suç temasına kariyeri boyunca sadık kaldı.
       Scorsese 1972’de düşük bütçeli bir yapım olan “Boxcar Bertha”da David Carradine ve Barbara Hershey’e rol verdi. Ne var ki yönetmenin akıl hocası olan John Cassavetes filmden nefret ettiğini açıklamakta bir sakınca görmedi ve Martin’e daha kişisel projeler gerçekleştirmesi tavsiyesinde bulundu. Anlaşılan bu çok yerinde bir öğüttü-nitekim daha sonra çektiği Robert De Niro ve Harvey Keitel’lı “Mean Streets” çok başarılı bir film oldu. 1975 tarihli “Alice Doesn’t Live Here Anymore”da bir kez daha Keitel’ın yanısıra Jodie Foster ve Kris Kristofferson da rol almıştı.
       Ertesi yıl filme aldığı “Taxi Driver” büyük ses getirdi. Oyuncularına bağlılığıyla dikkat çeken Scorsese, bu filminde bir kez daha De Niro’ya ve Jodie Foster’a rol verdi. Taxi Driver, yönetmene Cannes Festivali’nde Altın Palmiye kazandırdı.
       
HER FİLMİ OLAY
       Scorsese’nin filmografisi, her biri büyük başarılara imza atan filmlerle dolu. 1983 yılında yaptığı “After Hours” ile Cannes’da en iyi yönetmen ödülünü alan Martin, “The Color
Her filmiyle övgüler aldığı halde Scorsese'nin henüz bir Oscar'ı yok.
Martin Scorsese        of Money” ile aldığı övgülerin yanısıra büyük bir ticari başarı da sağladı. İsa’nın insancıl yanını anlatan ve Kazantzakis’in romanından uyarlanan 1988 tarihli “The Last Temptation of Christ” çok büyük yankılar uyandırdı. Scorsese bu filmiyle Oscar’a aday gösterildi. İki yıl sonra çektiği “Goodfellas”, Amerikan gangsterlerinin hayatına çarpıcı bir bakıştı. Filmde Ray Liotta, Lorraine Bracco, daha önce Scorsese imzalı “Raging Bull” ile Oscar adayı olan Joe Pesci ve kadrolu oyuncusu De Niro başrolleri paylaşıyordu. Film hala şimdiye kadar çekilmiş en gerçekçi gangster filmi olarak kabul ediliyor.
       1991 yılında ünlü klasik “Cape Fear”ı yeniden çeken Scorsese, bu filminde yine De Niro’nun yanısıra Nick Nolte ve bu filmdeki rolüyle Oscar adayı olan Juliette Lewis’i oynattı. Muhteşem kostümleriyle göz kamaştıran bir dönem filmi olan “The Age of Innocence” ile bu kez Oscar’a aday gösterilen genç yıldız Winona Ryder’dı.
       
KAZANMADI KAZANDIRDI
       Scorsese, ganster filmleri üçlemesini 1995 yılında çektiği “Casino” ile tamamladı. Filmde Robert De Niro ve Joe Pesci gibi “aileden” oyuncuların yanında sinemanın seksi yıldızı Sharon Stone da rol alıyordu.
       1997’nin epik destanı “Kundun”a, yürütülen büyük reklam kampanyasına rağmen kimse gitmedi. Film kostüm ve sinematografi gibi birkaç dalda Oscar’a aday gösterildiyse de hiçbir ödül alamadı.
       Yönetmenin son filmi “Bringing Out the Dead”, Nicolas Cage-Patricia Arquette çiftini kamera karşısında biraraya getiriyor. Film aynı zamanda, “The Last Temptation of Christ”tan bu yana Paul Schrader ile Scorsese’yi ilk defa biraraya getirdi.
       Scorsese’nin sıradaki projesi ise “The Gangs of New York” adını taşıyor. Filmde Scorsese’nin üç takıntısı - gangsterler, New York ve Robert De Niro - ile yeni bir yüz, Leonardo DiCaprio boy gösteriyor.
       
       
       
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları