| | | | Mercedez Benz Türk A.Ş‘nin avukatlarından Köksal Bayraktar, mahkeme hakiminin objektif ve tarafsızlığından şüphe duyduklarını ifade ederek, “Kaldı ki, firmanın yöneticilerine hakkında daha önce verilen tutuklama kararı bunun delilidir. Mahkeme hakimi, üretici firmayı zedeleyici ve kınayıcı ifadelerde bulunmuştur. Bu gerekçelerle “Reddi Hakim“ talebinde bulunuyoruz“ dedi. Duruşmada, müdahil vekili avukat Atilla Kart “Reddi hakim“ talebine karşı çıktı. Kart, savunma hakkının kötüye kullanılarak, “Doğal Hakim“ ilkesinin ihlal edilmek istendiğini öne sürerek, Karapınar kazasının “Basit bir trafik kazası“ olmadığını ifade etti. Avukat Kart, “Bu yargılama sürecinde nüfuz suiistimali, yargıya müdahale ve hukuka aykırı girişimler olmuştur. Ancak bunlara rağmen mahkemenin verdiği hükümler uygulanmalıdır. Yabancılara da bu ülke vatandaşlarına uygulanan hükümler uygulanmalıdır. Bu nedenle reddi hakim talebinin kabul edilmemesini istiyoruz“ diye konuştu.
Bu sırada duruşmayı izleyen bazı kişilerin ağladıkları ve savunma avukatlarına sözle müdahalede bulundukları gözlendi. Müdahil avukatlarından Hasan Köse, Erdoğan Işık, Yaşar Yavuz da, yargılama sürecinde mahkemeye baskı yapılmak istendiğini, yargılamanın gereksiz yere uzatılmaya çalışıldığını ve savunma hakkının kötü olarak kullanıldığı görüşünü dile getirerek, reddi hakim talebinin geri çevrilmesini istediler. Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı ise savunmanın “Reddi hakim“ talebi ile öne sürdüğü iddiaların, somut kanıtlara dayanmadığını belirterek, “Bu mesnetsiz ve boş iddialarla red müessesini işletmeye kalkmak; hakime ve yargılamaya taciz etmeyi doğurur. Red talebi hayali mahiyettedir. Kaldı ki bu davanın son çıkan af yasası kapsamında değerlendirileceği açıktır. Bu gerekçelerle savunmanın talebinin reddedilmesi gerekir“ görüşünü savundu.
REDDİ HAKİM TALEBİNE, RED
Hakim Habib Kılınç, savunmanın “Reddi Hakim“ talebinin hiçbir gerekçesi bulunmadığını ifade ederek, “Hakkımda şikayette bulunulduğu ve tarafsızlığımı kaybettiğim iddia edilmektedir. 49 kişinin öldüğü bir olaya vahim denmez de ne denir? Kazayla ilgili yaptığım yorumlar tarafsızlığımı zedelemez. Kazadan ders çıkarılmasını istemek, ilgililere uyarıda bulunmak, otobüste üretim hatası bulunduğunu iddia etmek, tarafsızlığımı kaybettirmez“ dedi. Bir hakim olarak söz söyleme ve uyarı görevi bulunduğuna işaret eden Kılınç, şöyle devam etti: “Maalesef yaptığım uyarılar gündeme gelmemiştir. İsveç‘ten bile mahkememizden bilgi istenirken, Türkiye‘de hiçbir kişi ve kurum, hiçbir belge, bilgi istememiştir. Uyarılarım insani ve yasal sorumluluğum gereğidir. Bunlar yetki aşımı olamaz. Bu düşüncelerle, davayı uzatmaya yönelik hiçbir inandırıcılığa dayanmayan reddi hakim talebinin geri çevrilmesine karar verilmiştir“
MÜDAHİL TARAFIN TALEPLERİ
Duruşmaya, daha sonra verilen bir saatlik aranın ardından, devam edildi. Söz alan müdahil avukatı Atilla Kart, mahkemenin 4616 sayılı Şartla Salıverilme ve Cezaların Ertelenmesine dair yasa kapsamında esasa yönelik bir hüküm kullanmayacağını, ancak kamu güvenliğini dikkate alarak, firma ve üretilen otobüsler hakkında bir ihtiyati tedbir alınmasını istedi.
Kart, CMUK‘un 223. Maddesi‘ne göre, mahkemeye ifade vermeyen Mercedes Benz‘in yabancı yöneticilere hakkında, tekrar tutuklama kararı verilmesini talep etti. Söz alan diğer müdahil vekilleri de, benzer yönde talepler de bulundular. Savunma avukatları da, 4616 sayılı yasa kapsamında hüküm oluşturulamayacağını belirterek, yargılamanın sona erdirilmesi istediler. Sanık İpek Turizm‘in avukatı Mustafa Aslan da, 1997 yılında üretilen O 403 model otobüslerin çoğunda yangın çıktığına dikkat çekerek, “Sorun kaza değil, otobüslerin yanmasıdır. Otobüsler birçok kazada yanmıştır“ dedi.
Müdahil Sani Gelibolu da, kazada kızının yanarak öldüğünü anlatarak “Mercedes Firması katildir. Artık yeter, dava bitsin, sorumlular cezalandırılsın“ şeklinde ifade verdi. Hakim Habib Kılınç da, müdahil avukatların O 403 otobüsleri hakkındaki “İhtiyati tedbir“ taleplerinin “Şimdilik“ reddine , sanıkların kimliklerinin tespiti ile ilgili resmi makamlara gönderilen yazıların da cevaplarının beklenmesine karar verdi. Duruşma, ileri bir tarihe bırakıldı.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Karapınar Asliye Ceza Mahkemesi, 3 yıl önce meydana gelen kazayla ilgili 17 Mercedes Benz Türk A.Ş yöneticisinden, Yönetim Kurulu Başkanı Horst Zimmer ile Yönetim Kurulu Üyeleri Tarık Al Askari, Wolfgang Otto Diez, Dr. Sittig Fahr-Becker, Eric Kurt Karl Anton Jonscher, Halid Al Juffali, Herbert Walter Kauffmann, Dr. Kurt Joachim Lauk ve Dr. Klaus Maier hakkında, davaya katılmadıkları gerekçesiyle geçtiğimiz Nisan ayında gıyabi tutuklama kararı vermişti.
Daha sonra Mercedes Benz avukatları, bir üst mahkeme olan Ereğli Ağır Ceza Mahkemesi‘ne başvurarak gıyabi tutuklama kararının kaldırılmasını talep etmişler ve mahkeme de itirazı yerinde bularak gıyabi tutuklama kararını kaldırmıştı. Karapınar Cumhuriyet Savcılığı, sanıklar hakkında TCK‘nın 452-2 maddesi gereğince “Birden çok kişinin ölümüne sebebiyet vermek“ suçundan 4 ile 10 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını talep ediyor. | |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
