|
![]()
![]() | ![]() ![]() | ![]() | ![]() | |||||||||||||||||||||||
|
![]() ![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
|||||||
|
|||||||
![]() |
Doğrusu Devlet Bakanı Yüksel Yalova’nın istifasının bu kadar çabuk geleceğini düşünmemiştim. ANAP’ta erkene alınıp Ağustos başına çekilen kongreye kadar daha pek çok gelişme yaşanacak gibi görülüyor; ama ben sadece son bir ayda meydana gelen bazı olayları anımsatmak istiyorum: ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’la mücadeleye girişti. Bu mücadele sırasında Turizm Bakanı Erkan Mumcu ile arası açıldı. Mumcu, istifasını verdi; ancak bu istifa yürürlüğe konmadı. ANAP Teşkilat Başkanı Ersin Taranoğlu, İstanbul ve İzmir il kongrelerinden sonra Yılmaz’a küserek tatile çıktı. Hemen bunun ardından da Taranoğlu’nun en yakın arkadaşlarından biri olan Devlet Bakanı Yüksel Yalova, kendisini istifaya zorlayacak, tam anlamı ile “bir garip açıklama” yaptı. Bu arada ANAP’taki muhalefet hareketi de genişliyor. Kent Oteli’nde yapılmaya başlanan toplantılara, şu anda milletvekili olmamakla beraber ANAP delegesi üzerinde oldukça önemli etkisi olan Oltan Sungurlu, Hüsnü Doğan gibi isimlerin de yer aldığı 30-40 kişilik toplantılar yapılıyor. Bunların en az yarısı milletvekili. Bu hareketin güçlü bir ismi genel başkan adayı olarak kongreye çıkarması halinde, son bir ayda gelişen diğer olayların bir anlamı olduğu düşünülebilir. KARA MİZAH ÖRNEĞİ Ama, Yalova’nın çıkışının kongre hesapları ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bu istifayı bir kara mizah örneği görüyorum. Ancak, sonuçta, Yılmaz’ın yanından bir önemli isim daha kaydı. Yalova’nın çıkışının kongreyle ilgili olmadığını, Yalova’nın Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nde yaptığı açıklamanın arkasında ısrarla durmaması nedeniyle düşünüyorum. Kongreye yönelik hesabı olan biri orada söylediği sözlerin arkasında durmalıydı. Hem de istifayı göze alarak. Tam aksine Yalova geri adım atmak için çok uğraştı. Başarılı olamadı. Yalova, belki de şimdi geriye dönüp baktığında, “Ben böyle bir aptallığı nasıl yaptım?” diye bile düşünüyor olabilir. Bu çıkışı hesaplı kitaplı yapsaydı, bunun ekonomi üzerinde büyük tahribat yapacağını, ekonomi ile son derece yakından ilgili bir bakan olarak kolaylıkla tahmin ederdi. Bütün toplumun zarar göreceği bir konudan kendisine pay çıkması da mümkün değildi. Yalova, çıkışı bunları hesaplamadan, spontane yaptı. Kendisi de bu yapıya uygun mizaca sahip. Daha önce de, daha yeni bakan olduğunda ANAP grubunda, yaklaşık 2 yıl önce yapılmış olan Petrol Ofisi ihalesi ile ilgili olarak, “O zaman Başbakan olan Genel Başkanımızın üzerinde ne baskılar yapılmıştı; bunu bir ben, bir de genel başkanım bilir; ama konuşmayacağım” mealinde açıklama yaparak herkesi hayrete düşürmüştü. Daha sonra bu sözlerinin neyi ifade ettiğini Mesut Yılmaz’a bile anlatamamıştı. Ancak, ilk günlerin toleransı ile bu konu unutuldu gitti. DERVİŞ NEDEN DEĞİL SONUÇ Bu istifanın kara mizah konusu olacak yanları da var. Bir kere, Kemal Derviş’in en son eleştirilecek kişi olduğunu en iyi bilen Yüksel Yalova’dır. Kendisi’nin Derviş’le ilgili görüşlerini sık sık dinleme olanağım oldu. İkincisi, Yalova, “Asker mektubu mu?” diye eleştiriye tuttuğu ‘Niyet Mektubu’ liderler tarafından imzalandığında ABD’deydi. Buna ne çok sevindiğini, yanındaki herkes iyi anımsıyor. Yalova, Türkiye bugün IMF’ye muhtaç, Derviş’in yönetimine razı hale gelmişse, bunun Derviş’ten kaynaklanmadığını da çok iyi biliyor. Yani, Derviş’in neden değil, sonuç olduğunu iyi biliyor. 19 ŞUBAT’TAKİ KRİZ DEĞİL MİYDİ? İstifanın bir başka kara mizahlık yönü, Başbakan Bülent Ecevit’in istifayla ilgili sözleri. Ecevit, Yalova’nın yaptığı açıklama ile piyasaların sarsıldığını belirtti. Bu nedenle bu sarsıntının giderilmesine katkı sağıladığını vurguladı. Allah aşkına, 19 Şubat günü MGK’da yaşananları açıklayan ve bu nedenle büyük bir krize neden olan kimdi? O niye istifa etmedi? Türkiye’ye iki büyük kriz yaşatan ekonomiden sorumlu bakan neden istifa ettirilmedi? BAKAN İSTİFAYA ZORLANDI “Ettirilmedi” diyorum, çünkü istifaya zorlandı. Bunun işaretleri de yazılı açıklamalarda var. Yalova gibi bir hukukçu, istifa gerekçesini açıklarken, “Görülen lüzum üzerine” demez, “Gördüğüm lüzum üzerine” ibaresini kullanır. Demek ki istifa ettirildi. Bu yönde güçlü bilgiler de var. Bu arada istifanın Türkiye için yeni bir umut olabileceğini düşündüğümü de belirtmeliyim. Artık, Türkiye’de de insanların söyleyecekleri sözler, yapacakları abuk sabuk açıklamalar nedeniyle bir bedel ödeyebileceği, koltuğundan olabileceği ortaya çıkmıştır. Devamıni dilemek güzel bir duygu. | ||||
![]() |
|||
![]() |
|
![]() |
|||||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
![]() |