|
Türkiye Bankalar Birliğinin Olağan Genel Kurulunun açılışında konuşan Akçakoca, sektörle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Akçakoca, sektördeki dedikoduya son verilmesini isterken, şunları söyledi: Bu sıralar genetik özelliğimiz olan bir husus, dedikodu işine bir an önce son vermekte yarar var. Bu, (o banka), (bu banka) dedikodusu sektörü hırpalıyor. Nasıl hırpalıyor, dedikodu çıkartılan da dedikodu yapıyor, hiç farkında değilsiniz. Bu işin artık büyüğü küçüğü kalmadı. Dedikodu virütük bir olay. Bir bakterinin içerisinde 10 bin adet virüs bulunabiliyormuş. Dedikodu bunun gibi bir şey. Dolayısıyla ben de bu işin içerisinden geldiğim için söylüyorum, çok iddialı, çok atak personellerimizi devamlı uyaralım. Cezası ağır... Bu genetik özellikten vazgeçelim. Kendi kendimizi vurmayalım. (Şu banka, şu kadar faiz veriyor, onun için bilmem neye alınmalı) bu dedikodu arkadaş. O faizleri vererek bu sektör bu kadar sene açık pozisyon taşımak suretiyle önemli yatırımlarını finanse etti. Kimse o zaman bu dedikoduyu çıkartmayı aklına getirmedi. Akçakoca, bu işi birlikte çözeceklerine inandığını söyledi. VERGİ ENGELLERİNİ KALDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ BDDK Başkanı Akçakoca, hem banka, hem banka iştiraklerinin birleşmesi önündeki her türlü vergi engelini kaldırmak için çalışma içinde bulunduklarını belirterek, büyük olasılıkla Haziran ayı içinde ilgili bakanlıklar ile bu işi bitirmiş olacaklarını söyledi. Akçakoca, sektörün iki ciddi krizin ardından ciddi sorunlar içinde yüzdüğünü kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: Çok şeyleri başaran bir sektörün çok kısa bir süre içinde zor duruma düşmüş olması, Fondaki bankaların 13-14e çıkmış olması, büzülerek küçülmesi, sermaye tabanlarının erimesi, olmadık rizikolarla karşı karşıya kalması insanı o kadar soru işareti ile karşı karşıya bırakıyor ki... diye konuştu. Sektörün BDDKnın da içinde bulunduğu bir bütün olduğunu anlatan Engin Akçakoca, sektörün son 20 yılda toplam aktiflerinin reel olarak 7.5 misli büyüttüğünü, muhteşem teknoloji yatırımlarını gerçekleştirdiğini, inanılmaz yazılımlar oluşturduğunu dile getirerek, Avrupalılar, Amerikalılar kıskançlıkla bakıyorlar. Buraya banka almaya gelenler, ilk önce oraya bakıyor. Hayretlerini gizleyemiyorlar diye konuştu. Akçakoca, kaliteli personel tabanı, yüksek hizmet kalitesine rağmen sorunlar yaşandığını ifade ederek, Peki, biz nerede geri kaldık? Herşey iyidi de ne oldu, niye bu hallere geldik? diye sordu. Engin Akçakoca, bunun iki önemli nedeni bulunduğunu, birincisinin özkaynak sorunu, ikincisinin de risk yönetimi ve risk algılama algılayışı olduğunu vurguladı. ŞİMDİ GÜÇLENME ZAMANI Şimdi güçlenme zamanı diyen Akçakoca, BDDK, hükümet, Hazine, Maliye Bakanlığının doğrudan doğruya güçlenme için ilave herhangi bir kaynak aktarma durumunda olmadığını dile getirerek, şöyle dedi: Ancak, dolaylı olarak birleşmenin yeni sermayenin hem banka, hem de banka iştiraklerinin birleşmesi önündeki her türlü vergi engellerinin kaldırılmak suretiyle, belki bu konuda bir fırsat yakalabilirsiniz diyerek çalışma içindeyiz ve büyük bir olasılıkla Haziran ayı içinde ilgili bakanlıklar ile bu işi bitirmiş olacağız. İşin sırrı burada. BDDKnın bankalara rağmen bu sektörü düzenleyemeceğini, ancak bankalar ile birlikte bu işi yapabileceğini anlatan Akçakoca, Kolkola bu iş yapılabilir. Çatık kaşlar ile bu işin olması mümkün değil. Ne bizim tarafımızdan, ne sizin tarafınızdan diretme ile hiçbir yere varılamaz. Karşılıklı anlayış ile her şey çözülebilir dedi. Teknik konularda çeşitli problemler bulunduğunu dile getiren Akçakoca, konuşmasını şöyle sürdürdü: Genel karşılıklardan vazgeçelim problemi var. Özel karşılıklar ile ilgili çok sınırlamalar var. Yumuşama getirmemiz gerekiyor. Forwardlar ile ilgili sorun var. Swaptan sonra ne olur konusu var. Bütün bunlara esnek bir yaklaşımla bakacağımızı bilmenizi istiyorum. Swap ile ilgili olarak ta ortaya eğer bir şey konulursa döviz pozisyonlarında daha anlamlı yerlere gelebileceğimize inanıyorum. Bu belki bugünün önemli mesajlarından olabilir. FON BANKALARI SİSTEMDEN ÇIKACAK BDDK Başkanı Engin Akçakoca, sektörle ilgili yeniden yapılandırma programının açıklandığını hatırlatarak, Fondaki bankaların bu sene ya satılarak, ya da tasfiye edilerek sistemden çıkacağını, şu andaki paylarıyla yüzde 12 düzeyindeki payın sektörün geri kalanlarına bırakılmış olacağını bildirdi. Diğer bankalar ile ilgili olarak hakim ortaklar ve yöneticilerle yapılan görüşmelerle taahhütler alındığını, çok önemli sonuçlar elde edildiğini belirten Akçakoca, İşin en ilginç tarafı şu: İki krize, yaşanan örneklere rağmen hakim ortakların hepsi son derece canlı, hevesli bir şekilde taahhütlerini yerine getirmek üzere altına imzalarını koydular. Sermaye tavanları, döviz pozisyonu, bono portföyü, iştirak ve gayrimenkul portföyü ile ilgili olarak... Bu fevkalede sevindirici bir olay diye konuştu. Bu işin birlikte çözülebileceğine inandığını kaydeden Akçakoca, son Bankalar Kanununa da değinerek, Hepimiz katılıyoruz ki, mevcut kanun zaten zamanındaki bazı olaylara tepki sonucu oluşturulmuş. Dolayısıyla ilave, tadilat esasından farklı olamıyor. Benim kanaatim odur ki, bunun geniş bir platform üzerinde oturup, bir Almanya, Hollanda gibi baştan ele alınması gerekir. BDDKya gerektiğinde telefon ile denetim yapma imkanını bile tanıyan bir düzenleme getirebilmemiz lazım dedi. CİDDİ BUNALIMDAN GEÇİLİYOR Çok ciddi bir bunalım içinden geçildiğini, bir daha böyle ortamlarla Türkiyenin karşılaşmaması dileğinde bulunan Akçakoca, konuşmasını şöyle tamamladı: Son iki kriz sürecinde sizler müşterilerinize güvenlerinizi yitirdiniz. Herkes parasını çekti. Kasaya, yastık altına koydu, yurtdışına çıkardı. Vadeleri bozdu, overnighte geçti. Müşterileriniz, size güvenini yitirdi. Siz, kredi kapatmak mecburiyetinde kaldınız. 31 Mart vakasını yaşadınız. Genelde Ankaraya program tutmadı diyerekten güven yitirilmişti. Böyle ciddi bir bunalım Türkiye geçirmemişti. Şimdi umarım yavaşta olsa bütün bu aksaklıkları düzeltme imkanımız olur. Umarım, bu sektör böyle bunalımlı günlerden bir daha geçmez. Tek isteğim, bu sektörün bu bunalımdan çok daha güçlenmiş olarak çıkmasıdır. İnanıyorum ki, hem ortaklık yapısında, hem profesyonellik yapısında, hem de sistem, teknoloji, personel yapısında bu enerji hepiniz de mevcut. PİYASALARIN TEPKİ VERMESİ DOĞAL Akçakoca, programın gerekleri üzerinde soru işareti oluştuğunda piyasalardan günümüzdeki gibi tepkilerin gelmesinin son derece doğal olduğunu söyledi. Akçakoca, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, piyasalardaki olumsuz gelişmeleri şöyle değerlendirdi: Hem sektör hem BDDK bir bütünün parçası. IMF ve Dünya Bankasının programı da bunun parçası. Bu nedenle bu program gerekleri üzerinde soru işaretleri oluştuğunda, piyasalardan bu gibi tepkilerin gelmesi son derece doğal. Akçakoca, şu andaki personel kalitelerinin yeterli düzeyde olduğunu, ancak sayı olarak takviyeye ihtiyaç bulunacağını kaydetti. Akçakoca, Yeni Kuruldan sonra da bunu yapacağız. Daha ziyade özel sektörden de eleman takviyesi yapmayı düşünüyorum dedi. DÖVİZE ENDEKSLİ KAĞITLAR Döviz üzerinden iç borçlanmayla ilgili karar alındıktan sonra bunun pazarlamasının son derece başarılı bir şekilde yapılacağına inandığını da belirten Akçakoca, Bu bankaların açık pozisyonlarını çözmeye yeterli bir çözüm müdür? sorusuna da, Dövize endeksli bir kağıdı banka hangi amaçla kullanır bilemem ama, ilk amacı pozisyonların kapatılmasında kullanmaktır. Gayet tabii dövize endeksli bir aktif bilançoya girdiğinde pozisyonların üzerinde olumlu etkisi olacaktır yanıtını verdi. Engin Akçakoca, yabancı bankaların gerek Fondaki, gerekse diğer bankalarla ortaklık, satın alma için yakın gelecekte bir iştahlarının olacağını tahmin ettiğini vurgulayarak, birleşmelerin teşvik edilmesiyle ilgili olarak bir soruya şu yanıtı verdi: Bankaların birleşmesiyle ilgili bir vergi teşviki var. Bankaların iştiraklerinin birleşmesi konusunda vergi engellerini ortadan kaldıracak bir düzenlemeye ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Onunla ilgili olarak Maliye Bakanlığı ile son derece ciddi ve de sonuca ulaşılır bir çalışma içerisindeyiz. Fondaki bankalardan İktisat Bankasının devir bilançosunun henüz çıkmadığını, Bank Ekspres ile ilgili olarak da pazarlık halinde olunduğunu dile getiren Akçakoca, Bankayı zarara uğratan yurtdışındaki mal varlıklarına el koymak mümkün mü? sorusunu da şöyle yanıtladı: Hukuki olarak şu anda mümkün olduğunu zannetmiyorum. İkili ilişkiler sonucunda ancak böyle birşeyin oluşabileceğine inanıyorum. Girişim yok. Bu ülke ülke yapılır. Kiminle ikili anlaşma var, hangi düzeyde var? Onların araştırması yapılıyor. Ama şu anda hangi ülkeyle böyle birşey var söyleyecek durumda değilim. AKBAYGİL: GÖREVİMİZ SİSTEME GÜVENİ SAĞLAMAK Türkiye Bankalar Birliği Başkan Vekili Akın Akbaygil, yeni dönemde bankacıların en önemli görevlerinin bankacılık sistemi ve Türk Lirasına olan güveni yeniden sağlamak olduğunu söyledi. İstanbulda yapılan Birlik Genel Kurulunda konuşan Akbaygil, geçen yıl uygulanan enflasyonu düşürme programının, bankacılık siteminin kronik sorunlarına çözüm içermediğini öne sürdü. Bankacılık sektörüne hassasiyet ile yaklaşılması gerektiğini vurgulayan Akbaygil, Bankaların sermayesi özenle korunmalı ve artırılması teşvik edilmelidir dedi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||