| |
|
|
Fenerbahçe Parkı’nda düzenlenen ödül töreninden önce Kültür Bakanı Talay, eşi Nihal Talay ve Çelik Gülersoy ile birlikte bir faytonla parkın içinde bir tur atarak tören alanına geldiler. Törende konuşan Kültür Bakanı Talay, Çelik Gülersoy’a ödül vermekten dolayı, kültür ve sanata değer verenler adına büyük ve yüksek bir onur duyduğunu söyledi. Gülersoy’un tüm yaşamı boyunca yaratıcı emeğini kültürün ve sanatın hizmetine sunduğunu ifade eden Talay, Gülersoy’un bir İstanbul sevdalısı olarak İstanbul’un köşklerini, kasırlarını, parklarını ve eski evlerini yok olmak üzereyken ele alarak onlara hayat verdiğini belirtti.
Talay, “Bir tarihi canlandırdı ve onu Türk ulusu adına yaptı. Bizim tarih bilincimizi, geçmiş değerlerimize bağlı olmak, saygı duymak, onlara layık olmak ve yaşatmak bilincini bu topluma ilk kez sayın Gülersoy aşıladı” dedi. Bir toplumda üretmek kadar, manevi değerleri yaşatmanın da çok önemli bir görev olduğunu vurgulayan Talay, “Gülersoy’un maddi mirasa yaptığı katkılarının yanında, hepimizde yarattığı bilinçle manevi değerlere olan inancımızı güçlendirmesi de onun en değerli katkılarından biri olmuştur” şeklinde konuştu.Kültür Bakanı Talay, Gülersoy’un aynı zamanda, Türkiye’de turizm hareketinin bilimsel ve kültürel tanıtımla birlikte yürümesi gereken bir alan olduğunu özümseyerek, Türkiye’de ilk kez uygulayan ve öncü rol oynayan bir kültür adamı olduğunu belirtti.
Talay, şöyle devam etti: “Onun yıllar önce başlattığı bu süreç, bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Turizmin sadece güneşi, denizi pazarlamakla değil, binlerce yıllık Anadolu medeniyetlerinin ve Türk tarihinin geçmişten gelen eserlerini dünyaya göstererek, kendi ulusal değer ve niteliklerimizi de tanıtmak anlamıyla eşdeğer olduğunu yıllar önce kavrayarak topluma sundu.” Gülersoy’un tarih bilincini, ulusa ve topluma olan inancını insan sevgisiyle bütünleştiren büyük bir aydın olduğunu belirten Talay, “Onunla hepimiz gurur duyuyoruz, övünç duyuyoruz” dedi. Talay, Gülersoy’un ödülleri aşmış, ödüllerin kendi açısından çok büyük anlamlar taşımayacak niteliklere ulaşmış bir insan olduğunu da kaydederek, “Topluma hizmet edenleri, bu ülke için emeğini, her türlü imkanını seferber edenleri toplum olarak kucaklayabiliyorsak, vefa ve ilgiyi ortaya koyabiliyorsak, bunu kendi adımıza bir gelişme olarak değerlendirmek zorundayız” şeklinde konuştu. Bakan Talay, konuşmasından sonra Çelik Gülersoy’a, Kültür Bakanlığı 2000 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü verdi.
ATATÜRK’E TEŞEKKÜR
Ödülü aldıktan sonra konuşan Çelik Gülersoy da, ödüllerin asıl anlamının ve rolünün, yeni yetişen genç nesillere örnek olması ve cesaret vermesi olduğunu ifade ederek, “Bir toplum hizmetlerin kadrini biliyorsa, o kişilere hayattayken ifade edebilme yeteneğine sahipse, bundan asıl paydayı gençler çıkaracaktır” dedi. Gülersoy, hükümete ve Kültür Bakanı Talay’a teşekkür ederek, şöyle devam etti: “İkinci borcum, belki en başa koymak lazım, Türklerin yetiştirdiği en büyük adama olacaktır. Kültürün ve sanatın bütün kapılarını ve pencerelerini bu ülkeye açmış olan ölümsüz insan Mustafa Kemal Atatürk’ü önce zikretmek, sonra teşekkür etmeyi bir borç sayıyorum. O büyük adamı minnetle anmak ve bana hangi ödül verilirse verilsin gidip ona sunmak ihtiyacı hissediyorum.” Gülersoy, son teşekkürünü de kendisinin hizmetler yapmasına izin veren en büyük güce sunduğunu kaydetti. Gülersoy’un konuşmasını, Talay ve davetliler ayakta alkışladı. Törende sonra İstanbul Senfoni Orkestrası bir konser sundu.
GÜLERSOY’UN HİZMETLERİ
Kültür Bakanlığı’nca 1979 yılından beri verilen Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne, kültür ve sanata yaptığı katkılardan dolayı geçen yıl işadamı Sakıp Sabancı layık görülmüştü. Bu yıl ödüle layık görülen Gülersoy, Gülhane Parkı’nda Tanzimat Müzesi’nin yapım ve donatımı, Sultanahmet Talatpaşa Konağı, Çadır Köşkü, Emirgan Parkı’ndaki Beyaz ve Pembe köşkler, Hidiv Kasrı, Sultanahmet Konağı yanındaki Cedid Mehmet Efendi Medresesi, Soğukçeşme altındaki Soğukkuyu Medresesi gibi birçok tarihi eserin onarımını ve çevre düzenlemesini gerçekleştirdi.
Gravür ve fotoğraflarla İstanbul arşivini kuran ve Türkiye’de ilk kez müzelerin ve ören yerlerinin yabancı dillerde ve renkli baskılı rehber kitaplarının yayınını yapan Gülersoy, yayınladığı yüzden fazla eserle Türkiye’nin tanıtılmasında büyük hizmetler verdi. Gülersoy, 1976 yılında İtalya Cumhurbaşkanı’nın Cavaliere Nişanı ve 1979 yılında Fransa Cumhurbaşkanı’nın Liyakat Nişanı’nı aldı.
|
|
