Konu: Beşiktaş Kaptanı Mehmet Özdilek

Gani Müjde: Efendim merhabalar. Atatürk çok güzel bir şey söylemiş; "ben, futbolcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim" demiş. Burda şuanda üçünü de barındıran bence, bir Fenerbahçeli olarak Beşiktaş'ta çok sevdiğim bir futbolcuyla beraberim. Şifo Mehmet burda. Mehmet Özdilek, hoşgeldin.
Mehmet Özdilek: Hoşbulduk, teşekkür ederim.

Gani Müjde: Niye Şifo Mehmet dendi? Çok bunu merak ediyorum..
Mehmet Özdilek: Şifo Mehmet, 1984 Avrupa Şampiyonası'nda ben Kahramanmaraşspor'a transfer olmuştum, o zaman Avrupa Şampiyonası vardı. Belçika Milli Takımında oynayan da E. Schifo vardı, onun oyun yapısını, karakterini, oyun stilini, tekniğini Maraşlı halkı bana benzetti. İkimizi birbiriyle çok bütünleştirdi.. O gündür bugündür de Şifo olarak gidiyor. Bazen Mehmet diyorum insanlar algılayamıyorlar..

Gani Müjde: Hangi Mehmet, Şifo Mehmet..
Mehmet Özdilek: Muhakkak Şifo'yu koyuyoruz, evet.

Gani Müjde: Peki E. Schifo ne oldu bu arada?
Mehmet Özdilek: Şuanda futbolu bıraktı sanıyorum. Biz onunla ilk devrenin sonunda Antalya kampında karşılaştık. O da kendi takımını getirmişti Belçika'da bir takımda hem teknik direktörlüğünü yapıyor, fırsat bulduğu zaman oynuyor hem de klüp başkanı, üçünü birden yapıyor..

Gani Müjde: İşte darısı başına.. Peki çok efendi bir futbolcusunuz gerçekten, ben bütün maçlarda...
Mehmet Özdilek: Teşekkür ederim..

Gani Müjde: Ama merak ettim, bu efendilikle ilgili çok laf dolaşırken acaba dedim Şifo Mehmet hiç kırmızı kart gördü mü?
Mehmet Özdilek: Yok, görmedim.

Gani Müjde: Hiç görmediniz mi?
Mehmet Özdilek: Hayır, görmedim.

Gani Müjde: Müthiş, ben bu soruyu sorarken mutlaka bir tane vardır diye düşünüyordum.
Mehmet Özdilek: Sarı kartlarım var ama kırmızı kartım yok Beşiktaş'ta top oynarken, yani resmi ligde yok.

Gani Müjde: Bir kere kutluyayım o zaman, gerçekten yani müthiş bir şey bu. Peki, bir Beşiktaşlı olarak ve uzun yıllar orada kaptanlık yapmış olarak biraz da Türkiye'de belki de fairplaye çok örnek olması açısından soruyorum, inşallah vardır.. Diğer takımlardan çok sıkı arkadaşlıkların oldu mu?
Mehmet Özdilek: Var, tabiki, dönem dönem hepsiyle oldu.

Gani Müjde: Kimlerle mesela.. Hani kanka derler ya..
Mehmet Özdilek: Galatasaray takımından Suat'ı olsun, Okan'ı olsun, Arif'i olsun, Kaptan Bülen'i olsun, saha içinde değil saha dışında da görüşüyorum zaten. Fenerbahçe'den de öyle, Fenerbahçe'ye bir gelen Ogün mesela Trabzon'dan benim çok iyi arkadaşımdır, Rüştü çok iyi arkadaşım.. Fenerbahçe genelde her sene yoğun bir sirkülasyon yaşadığı için her sene yakalamak çok zor. Ama neticesinde bu camianın içinde olduğunuz için hepsiyle dostluklar kurabiliyorsun.

Gani Müjde: Bunu da seyircilerimize örnek olması açısından söylemiş olalım.
Mehmet Özdilek: Biz saha içinde sadece mücadeleyi yapıyoruz, saha dışında dostuz, arkadaşız ve görüşüyoruz zaten.

Gani Müjde: Öyle olması gerekiyor..
Mehmet Özdilek: Öyle de olması gerekiyor, doğru söylüyorsunuz.

Gani Müjde: Kaç yıllık kaptanlık yaptınız Beşiktaş'ta?
Mehmet Özdilek: 4 yıldır kaptanlığını yapıyorum.

Gani Müjde: Peki bu kaptanlık sırasında en sıkıntılı olduğunuz bir zamanı hatırlıyor musunuz? Çok sıkıntı çektiniz bu kaptanlıktan dolayı...
Mehmet Özdilek: Şimdi şimdi 13 yıldır Beşiktaş takımında oynuyorsanız başarı gibi başarısızlık neticelerinde de tüm sorumluluğu siz alıyorsunuz. Ben kaptanlığı hiçbir zaman sahada taktığım bandla yapmaya çalışmadım. Bence saha içi kadar saha dışındaki çizeceğiniz çizgi de çok önemli. Ben buna çok dikkat etmeye çalıştım. Öyle veya böyle zor günler yaşadık ama keşke yapmasaydım dediğim hiçbir anım olmadı. Çünkü ben her zaman, yaşantımda da bu böyledir, sorumluluk almayı seven bir yapıya sahibim. Liderliği seviyorum, belki bu benim ruhumda var, bilemiyorum. Ondan dolayı keşke dediğim hiçbir an olmadı.

Gani Müjde: İyi ki böyle kaptan olduğum dediğiniz, iyi ki bu takımın kaptanıyım dediğiniz bir an..?
Mehmet Özdilek: Şimdi ben Beşiktaş takımına gelirken 88 yılında hedeflerim vardı, çünkü insanlar kendilerine hedefler seçmek zorunda. İlk hedefim Beşiktaş takımında kalıcı olarak 11'de oynamaktı. Onu başarmaya başladıktan sonra Milli Takım hedefini seçtim, Milli Takımda oynamam gerektiğine inandım. Onu başardım. Sonra dedim ki zaman ve yıllar geçtikçe ben bu takımın kaptanlığını yapmak zorundayım dedim, çünkü ben onu arzuluyorum, istiyorum. Onu yaptım ve ondan sonra da dedim ki futbolun zirvesindeyken futbol hayatıma nokta koymak istiyorum dedim. Şimdi onu da başardığım için çok mutluyum açıkçası.

Gani Müjde: Ne güzel, bütün istediklerin olmuş.
Mehmet Özdilek: Evet, şuanda oldu, şuraya kadar oldu, şuana kadar...

Gani Müjde: Sen bugünlerde çok güzel bir karar verdin, çok önemli bir karar verdin. Önce bu kararın için kişisel olarak, şahsen çok kutluyorum.
Mehmet Özdilek: Teşekkür ediyorum.

Gani Müjde: Jübile gelirini Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfına bağışlayacaksın. Bu kararı, yani bir benzinci açar genel olarak insanlar jübile paralarıyla. Böyle bir kararı nasıl verdiniz? Niye verdiniz?
Mehmet Özdilek: Şimdi ben biraz eskiye dönmek istiyorum. Ben futbola başladığım, sporculuk hayatıma başladığım dönem, liseyi bitirdikten sonra annem benim üniversiteye gitmemi istiyordu. Ama o günkü şartlarda bir tercih yapmam gerekiyordu. Ya üniversiteye gidecektim ya da sporun içine dalacaktım. Sporculuğu çok daha fazla istiyordum ve annem üzülmesin diye de üniversite imtihanlarına girdim. Ve sanıyorum yarım veya bir puanla kaybetmiştim. Neticesinde bu bende birinci olan düşünce. İkincisi, son,özellikleonunla ilgili kampanyayı da siz başlattınız sanıyorum, bir milyon çocuğa okul sonrası eğitim.. Bu ikinci neden. Profesyonel hayatımda bir çok vakıfta da aktivitelerinde çalışma imkanı buldum. Ondan dolayı vakıflara karşı da çok büyük bir sempatim ve ilgim var. Bu üçüncü neden.. Doğal olarak Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na gittim, benim böyle bir düşüncem var dedim. Ve onlar da beni sağolsunlar çok sıcak bir şekilde karşıladılar, kucakladılar. Ve 28 Temmuz'da yapacağımız jübileyi de onlarla birlikte organize etmeye çalıştık. Tabi burda bu vakfın kurucusu Sayın Suna Kıraç Hanımefendiye ve tüm kurucularına burdan teşekkürlerimi bir kez daha iletiyorum. Türkiye'de ilk olan bir şeyi yaptık, bir kapıyı açtık. İnşallah bundan sonra bu kapı ardına kadar açılır. Çünkü biz çok duyarlı bir milletiz, çok da güzel tepkiler alıyoruz. Çünkü aydınlık bir Türkiye'nin geleceği çocuklara emanet. Aydınlık bir ülkede de sorgulayan, konuşabilen, kazanmayı bilen, hırslı gençler yetiştirmemiz gerekiyor. Bu düşünce zarfında ben kendi üzerime düşen sorumluluğu yaptığıma inanıyorum. İnanıyorum ki Türk halkı da bu konuda çok duyarlı olacak.

Gani Müjde: Kesinlikle çok duyarlılar, çok büyük bir proje. Gerçekten sizin yaptığınız da çok güzel bir örnek. Umarım bu dediğiniz gibi aralanan kapıdan çok insan girer. Biraz da jübileye gelelim o zaman. Ne kadar bir gelir bekleniyor mesela?
Mehmet Özdilek: Şu kada veya bu kadar demem şuanda çok yanlış olur. Ama inanıyorum ki iyi bir gelir elde edilecek.

Gani Müjde: Çok büyük bir katılım olacağı çok belli. Şahsen ben de bilet alıp geleceğim.
Mehmet Özdilek: Teşekkür ederim.. Burda amaç tabiki ne kadar çocuğa eğitim, okul sonrası eğitime yönlendirebilirsek bu bizim için çok onur verici bir şey. Onunla ilgili sadece şunu söyleyebilirim, dünya karmasıyla oynayacağım 28 Temmuz'da. Onunla ilgili yoğun bir çalışmaya girdik.

Gani Müjde: Bir kutsal ittifak söz konusuymuş galiba..
Mehmet Özdilek: Evet, söylediğiniz gibi.. Çok güzel bir komite oluşturduk.

Gani Müjde: Diğer takımlar da dahil oldular buna..
Mehmet Özdilek: Hemen hemen çoğu takım başkanları da bu konuya sıcak bakıyorlar. Bununla ilgili görüşmelerimiz de var. Dünya karmasıyla ilgili organizasyonda Fatih hocamızla birlikte Şenes Erzik Bey yapıyor. Yani bu artık 28 Temmuz'daki maçı ben bir maç olarak düşünmüyorum ben, bir şölen olarak, bir şenlik olarak düşünüyorum. İnşallah bunu da başaracağız.

Gani Müjde: Peki jübileden önce konser veya bir sanatçımız olacak mı?
Mehmet Özdilek: Olacak, tabi.. Hatta 27'sinde de bir yemek organize ediyorum, onun da çalışmaları var. Hep şuanda çalışma aşamasındayız. Onunla ilgili geniş bir basın toplantısını da ilerleyen zamanda yapacağız.

Gani Müjde: Şuanda yurt dışından herhangi bir futbolcuya götürdüğünüz teklif oldu mu daha?
Mehmet Özdilek: Dediğim gibi burda görev bölümleri yapıldı. O görevleri de Sayın Fatih hocamızla Şenes Bey aldı, onunla ilgili çalışıyorlar.

Gani Müjde: Fatih hoca meydana getirir inşallah... Biliyoruz onu ama.. Peki bu paranın kullanımı nasıl olacak? Siz o parayı daha sonra vakfa bıraktıktan sonra takibinde olacak mısınız?
Mehmet Özdilek: Muhakkak ki..

Gani Müjde: Veya daha sonra katkılar devam edecek mi?
Mehmet Özdilek: Şimdi eğitmiin hiçbir zaman sonu yok. Neticesinde ben de futbolculuk hayatımda bir öğrenci gibi kendimi görüyordum. Neticesinde yeni bir sayfa açıyorum. Çünkü teknik drektörlük hayatına atılmak istiyorum. Bunun için ben de eğitim için 1 veya 1.5 sene bir yurt dışı eğitimi düşünüyorum. Onunla ilgili projelerim var, onlarla ilgili çalışıyorum. Neticesinde futbolculuk hayatımda çizdiğim çizgiyi teknikdrektörlük hayatımda da çizmek istiyorum. Çünkü orda da çıta baya yukarılara çıktı, baya yukarılara çıktı. İnsanlar artık yeni nesilden gelen insanlar istiyor, bekliyorlar. İşte onların bu düşüncelerine, bu isteklerine cevap vermeye çalışacağım. Ama işimin de zor olduğunu biliyorum. Ama yapı olarak da zoru seven bir insanım. Bunu başarmak için de tüm gücümle mücadele edeceğim. Sanıyorum toplanan paralarla ilgili jübileden sonra bir basın toplantısı yapılacak. Onunla ilgili de projelerimiz var. Belki bir Şifo Mehmet fonu kurulacak, ordan değişik düşüncelerim var, onları da tam şimdi burda açıklamak istemiyorum. Onlarla ilgili de detaylı bir bilgi vereceğim ilerleyen zamanda.

Gani Müjde: Çok iyi.. Peki teknikdirektörlüğe hemen gelelim, hakikaten çıta çok yükseldi, Fatih hoca çok yükseltti bunu yurt dışında.
Mehmet Özdilek: Onunla çok gurur duyuyorum açıkçası.

Gani Müjde: Türkiye'de de Fenerbahçe'nin başında yerli bir hoca var ve Mustfa hoca da çıtayı yükseltti. Şimdi üçüncü inşallah siz olursunuz ama Türkiye'de ben bakıyorum çok iyi yerli antrenörler var.
Mehmet Özdilek: Var, evet.

Gani Müjde: Bunlar arasında dikkatinizi çeken var mı sizin de?
Mehmet Özdilek: Şimdi bir Ertuğrul Yenal var bu sene Ankaragücü'nde gerçekten çok iyi bir grafik çizdi. Hüseyin hoca var Yozgatspor'da, iyi bir çizgi yakaladı. Hikmet hoca Kocaeli'de iyi bir çizgi yakaladı. Türk insanının ve Türk futbolcusunun, Türk hocasının ben yetenekli olduğuna inanıyorum zaten.

Gani Müjde: Evet, ben de çok inanıyorum ona.
Mehmet Özdilek: Ben kendimle ilgili bir örnek vermek istiyorum. Biz bundan önceki senelerde, 8-10 sene evvele gittiğimiz zaman, milli takımlar bazında olsun, klüp bazında olsun, gidip 2-0 veya 3-0 malup olduğumuzda bize başarılı gözüyle bakıyorlardı. Ben iki jenerasyonu da birlikte yaşayan insanım. Biz bu sene Barcelona'ya giderken Barcelona'yı yenmek için gidiyoruz, kafalarda mantalite o kadar değişti ki... Şimdi Real Madrid'e giderken, Barcelona'ya giderken yenmek için gidiyoruz ve yenildiğimiz zaman bizi eleştiri yağmuruna tutuyorlar.

Gani Müjde: Evet, ben çok şaşırdım mesela yenilince. Çünkü burdaki maçtaydım, bir Fenerli olarak gırtlağımı yırttım Beşiktaş için. Sonra artık çok umutluydum, mutlaka orda yeneceğiz demiştim.. Yenilince Beşiktaş, çok üzüldüm ben mesela. Eskiden olsa şey derdik yani; aslanlar gibi mücadele etti çocuklar..
Mehmet Özdilek: Artık çağ değişti tabiki..

Gani Müjde: Peki yabancı bir hocayla çalışırken bu motivasyonda problem oluyor mu oyuncularda?
Mehmet Özdilek: Şimdi ben bir Rasim hocayla, Türk hoca olarak Rasim hocayla çalıştım. Onun haricinde 7-8 tane yabancı hocayla çalıştım. Aslında futbolun dili bir. Ama Türk insanının ruhuna, kalbine inmek ço kadar çok kolay ki bunu yabancı olduğunuz zaman biraz zorlanıyorsunuz. O dili konuşmanız lazım. Fatih hocanın başarısı da bence burdan dolayı geliyor.

Gani Müjde: Seyircilerimizden gelen e-mailler var. Sana biraz onlarla ilgili sorayım.. "Galatasaray'ın nasıl bir takım ağabeyi varsa, Hagi'den bahsediliyor, sen de Beşiktaş'ın ağabeyi olur musun?" demiş Ata Keray.. Bir başka sorum ise "aktif futbol hayatından birden pasif futboluna geçiş seni nasıl etkiler?" Ayrıca jübilenden gelen geliri de eğitim için kullanacağın için teşekkür ediyor Ata Keray.. Evet, sırayla cevaplayalım..
Mehmet Özdilek: Beşiktaş takımı, gerçekten öyle.. Yıllardır burda hizmet etmekten dolayı da mutluyum. Dediğim gibi, demin de dediğim gibi kaptanlığını yaptığımdan dolayı o ağabey statüsüne giriyorum. İkinci soru.. Bu kararı ben verdim herşeyden önce, demek ki buna hazırım. Sezon başı da aynı düşünceyle yola çıkmıştım, bu sene hem benim performansım, hem de Beşiktaş takımının performansı bunda öncü olacak demiştim. Ve ilk devrenin sonunda da bu kararı verdim. Doğal olarak demek ki buna hazır hissediyorum ki bunun kararını verdim. Ama tabiki insan nasıl ailesinden, arkadaşından ayrıldığı zaman üzülüyorsa ben de üzülüyorum tabiki.

Gani Müjde: İkinci bir sorumuz var hemen, "menajer olarak Beşiktaş'ta kalmayı düşünür müsün?" diyor Aydın Caner, İstanbul'dan..
Mehmet Özdilek: Hayır. Dediğim gibi, teknikdirektörlük için bir yurt dışı eğitimi düşünüyorum. Neticesinde yine sporun içinde olacağım ama teknikdirektör olarak.

Gani Müjde: Evet, Nouma'yla ilgili bir soru gelmiş, Nauma benim adamım, çok seviyorum bu arada kendisini.. Çok renkli bir kişilik, evet Beşiktaş'a belki zaman zaman zarar verdi ama hakikaten seyri hoş bir kişilik. O yüzden de keşke o kırmızı kartları görmeseydi, biraz daha fazla kalabilseydi.
Mehmet Özdilek: Saha içinde biraz daha fazla olabilseydi Beşiktaş takımının konumu şuanda çok farklı..

Gani Müjde: Çok faydalı olurdu.. "Nauma neden bu kadar agresif? İlk geldiği zamanlar böyle değildi. Basın üzerine gidince mi böyle oldu?" diyor İbrahim Güler..
Mehmet Özdilek: Hemen hemen dünyanın her yerinde basın aynı. Yıldız futbolcuya ilgi her zaman olacaktır, bundan sonra da olacaktır. Tami Nauma değişik bir kişilik, onu yakından tanımak lazım. Saha içinde çok farklı, saha dışında çok daha farklı. Saha dışı çok keyifli böyle, oturup konuşabileceğiniz, şakalaşacağınız bir insan, ama saha içinde aşırı konsantreden dolayı dünyayla ilişkisini kesiyor. Bu hem kendine zarar veriyor hem de Beşiktaş takımına zarar veriyor. Yani belki Avrupa'da 5 maçımızda oynamadı bizim. Türkiye liginde çok önemli maçlarımızda oynamadı. Demek ki bunlarda görev yapabilseydi, demin dediğim gibi, çok farklı konumda olurdu Beşiktaş takımı.

Gani Müjde: Peki artık nasıl olsa futbolu bırakıyorsunuz, nazarla ilgili olarak bazı sorular var. Çünkü nazara çok inanıyorsunuz ve korkuyorsunuz nazardan. Ne yapıyorsunuz nazardan korunmak için?
Mehmet Özdilek: Arada kurşun döktürüyorum açıkçası. Onun haricinde...

Gani Müjde: Peki her futbolcunun vardır maça çıkmadan önce bir uğuru vardır.
Mehmet Özdilek: Benim uğurum var, ben her maçtan önce annem ve babamla telefonla konuşuyorum. Onlarla konuşmadığım zaman maçta çok başarılı olacağımı düşünmüyorum. Böyle bir içimde bir şeylik oluyor. Ve her maçtan önce ve sonra da ne olursa olsun her zaman ararım, onun duasını alıp öyle çıkarım..

Gani Müjde: Peki hiç aşık olmadım demişsiniz bir röportajında. Futboldan dolayı mı vakit kalmadı?
Mehmet Özdilek: Tabi çok yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Bu tempoda biraz fedakar olmak lazım. Tabi o fedakarlığı da açıkçası çok yapamadım. Neticesinde ama karşıma çıktığı zaman da bunda tereddüt etmeyecek bir insanım. Çünkü aile hayatını seviyorum, evi seviyorum. Ama neticesinde sonuç yine evliliğe geliyor. Evlenmek için de evlenecek bir yapıda değilim. Ama olduğu zaman da böyle bir kararım olduğu zaman da insanlarla paylaşmaktan mutluluk duyarım.

Gani Müjde: Belki şimdi daha çok boş vakit var, aşık olmak..
Mehmet Özdilek: Acaba olacak mı vaktimiz diye düşünüyorum, yine yoğun bir tempo devam edecek ama olmasını da istiyorum açıkçası. Yani olması da şart..

Gani Müjde: Umarım mutlu olabileceğiniz kızı bulursunuz..
Mehmet Özdilek: İnşallah, inşallah....

Gani Müjde: Peki çok teşekkür ediyorum, ayaklarınıza sağlık. Jübile tarihi 28 Temmuz'du. O gün inşallah ben de orda olacağım. Bir bilet alıp, basın kartım var ama bilet alıp geleceğim ve mutlaka Şifo Mehmet'in jübilesinde olacağım..
Mehmet Özdilek: Teşekkür ederim..

Gani Müjde: Siz de öyle yapın.. Çünkü başında da dediğim gibi, Türkiye her zaman çok rastlanan çok sık bir şey değil bu; Zeki, çevik ve ahlaklı futbolcu... Şifo Mehmet öyle, öyle biri ve öyleydi.. Hep biz onu öyle hatırlayacağız. Kendisine tekrar teşekkür ediyorum verdiği kararlar için ve buraya geldiği için..
Mehmet Özdilek: Ben de size teşekkür ediyorum..

Gani Müjde: Sizlere de diyorum ki, gülümsemeyi sakın ihmal etmeyin. Çünkü biliyorsunuz kahkahaya vergi yok.. Hoşçakalın...