|
30 Mayıs Gaziantepte yapılan Paraşüt Operasyonuyla yeniden gündeme gelen hayali ihracat skandallarının boyutu ve işleyişini eski bir gümrük başmüfettişi anlattı. Uzun yıllar Gümrük ve Tekel Bakanlığında Başmüfettiş olarak görev yapan Necati Can artık serbest çalışıyor. NTVde yayınlanan Yakın Plan programına da konuk olan Necati Can, NTVMSNBCye, özellikle 1980den sonra tespit ettiği hayali ihracatları tarihleri ve boyutlarıyla ayrıntılı olarak anlattığı raporunu verdi. |
Altınbaş'a 3 koldan inceleme |
|||
Gümrük ve Tekel Bakanlığı eski Başmüfettişi Necati Can, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Bülent Ecevit, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve çeşitli bakanlıklara hitaben gönderdiği 17.08.1999 tarihli ve Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığındaki Yolsuzluklar Hakkında başlıklı raporunda, 1988 yılında dönemin Gümrük Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlunun hayati ihracatlara göz yumduğu ve yolsuzluk olaylarını ortaya çıkaran müfettiş Mehmet Yıldırımı tehdit ettiği iddia ediliyor. Raporda ayrıca Yıldırımın tehdit edildiği, öldürüleceği veya intihar edeceği resmi makamlara bildirildikten bir süre sonra trafik kazasında ölmesi de dile getiriliyor. | ||||
Eski Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu, hayali ihracatlara göz yummakla suçlanıyor. |
Can, en çok hayali ihracatın hayali ihracatlara bilerek yardımcı olmakla suçladığı eski Bakan Serdaroğlu ve bürokratlarının döneminde gerçekleştiğini belirtiyor. Necati Canın Cumhurbaşkanına hitaben gönderdiği raporda özetle şu iddialar yer alıyor: 07.071998 tarihli raporda adı geçen Mehmet Yıldırımın anlattığı yolsuzluk olayları ile ilgili belgelerin ve iddiaların doğru olduğunu bilen ve hayali ihracat yaptırmaya kararlı olan Gümrük Müsteşarlığından sorumlu Devlet Eski Bakanı Rifat Serdaroğlu, önce Mehmet Yıldırımı makamına davet ederek tehdit etmiş, verdiği bilgilerin gerçekdışı olduğuna dair İstanbuldan Ankarayaü getirttiği müfettişe bu şekilde ifade vermesini istemiş, kendi gözetiminde Teftiş Kurulu Başkanının da yardımıyla, hukuk ve teftiş kurulu teamüllerini çiğneyerek ifade değiştirtmiştir. 15.07.1998 tarihinde ifadesi tehditle değiştirilerek alınan Mehmet Yıldırım ifade sonrası hemen cep telefonundan arayarak ağır baskı altında olduğunu, tehdit edildiğini, çocuklarının veya kendisinin öldürtüleceğini, bu baskıdan dolayı intihar etmeyi bile düşündüğünü söylemiştir. Bakanın memuruna yönelik ölümle tehdidi aynı gün tedbir alınması için başbakanlık dahil ilgili makamlara yazı ile intikal ettirilmiştir. (Ek.2) Mehmet Yıldırım, bu şekilde ifadesi değiştirtilerek alındıktan bir müddet sonra, Ankara-İzmir yolunda normal bir kaza mı, yoksa intihar mı olduğu anlaşılamayan bir şekilde, otomobil çarpması sonucu hayatını kaybetmiştir. (Ek.3) Hayali ihracat sisteminin Türkiyede nasıl işlediğini Necati Can şöyle anlatıyor: Sahte belgelerle devlet hazinesi soymak için devlet çatısı altında çeteler oluşturuldu. Yolsuzluğa açık bürokrat ve denetçiler kendilerine yakın siyasi güçle birleşiyor. Devlet memurunun maaşını ödeyemezken, hayali ihracat yapanlara milyonlarca dolar ödeme yapıyor. Yargıya intikal ettirilen davalar uzatılıyor. 15 yıl süren hayali ihracat davaları var. 80li yıllarda giderek gelişen bir çete sistemi oluştu. Tespit ettikleri yolsuzlukları rapor eden dürüst müfettişlerin tehdit edildiğini belirten Necati Can, Müfettişlere dokunmayın, sizi yakarız diyorlar. Onlar da rapor yazmaya bile korkuyor diye anlatıyor, denetim sisteminin nasıl tıkandığını. Hayali ihracat soygunun boyutunun sadece İstanbulda 1,5 katrilyon TL olduğunu kaydeden Can, yolsuzluk yapabilmeleri için İzmirden firmaların İstanbula taşındığını söylüyor. Hayali ihracatların sadece İstanbuldan değil, Trabzondan ve Paraşüt Operasyonunda olduğu gibi Gaziantepten de yoğun olarak yapıldığını belirtiyor Necati Can. Eski başmüfettiş Can 17.08.1999 tarihli raporunda, yapılan tüm uyarılara rağmen, hayali ihracatın nasıl göz göre göre yapıldığını şöyle ifade ediyor: ... İzmirden İstanbula Muharrem Karaduman tarafından hayali ihracat yapmak için davet edilen ve 07.07.1998 tarihli rapordaki belgelerde ismi geçen firmalardan birinin hayali ihracat yaptığını ihbar alan İstanbul Gümrükler Muhafaza Başmüdürlüğü, Kaçak İstihbarat ekipleri, hayali ihracat belgelerini düzenleyen gümrükleme bürosuna 14.02.1999 günü baskın düzenlenmiş, burada hayali ihracatta kullanılan çok sayıda fatura ve kaşe ele geçirmiştir. Resmi belgeler ve ifadelerden, İzmirin başarılı Muhafaza Başmüdürü olarak Bayındır Holdingin hayali ihracatını ortaya çıkardığı için Bakan tarafından sürgün edilen rahmetli Mehmet Yıldırımın iddialarının tamamen doğru olduğu, rüşvetle İstanbula tayin edilen Muharrem Karadumanın, sahte faturalar kullandırarak, hazineyi aynı hayali ihracatçı firmalara soydurduğu bir kere daha ispatlanmıştır. (EK. 8,9,10,11,12) ... Eski Bakan Rifat Serdaroğlunun ve bürokratlarının bilerek yardımcı oldukları hayali ihracata dayanılarak çalınan 15 milyon dolarlık KDV iadesi ile ilgili Defterdarlık Belgelerinin incelenmesi: Muharrem Karadumanın organize ettiği hayali ihracata dayanılarak, sadece bir firma için ödenen 15 milyon dolarlık KDV iadesinin resmi ödemeleri ile ilgili, İzmir Defterdarlığı Hasan Tahsin Vergi Dairesi Başkanlığının 2284 sayılı, 09.02.1999 tarihli yazısı (10 nolu ek) tetkik edildiğinde, hayali ihracatın Rifat Serdaroğlu ile başlayıp, yine onunla bittiği, olayların ihbar edildiği ve inceleme yapılan dönemlerde para çalınamadığı, hükümetin düşeceğinin ve Bakanın gideceğinin anlaşıldığı son 4 ayda, görülmedik bir şekilde 10 milyon dolardan fazla para çalındığı, dolayısıyla hayali ihracatın Bakanın bilgisi ve desteği ile gerçekleştiğinin tespit edilmesi... | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||