|
İlk küresel ısınma senaryoları 1900lü yıllara, endüstri devrimine kadar uzanıyor. O yıllarda yapılan araştırmalar, karbondioksit gazının yeryüzündeki miktarının arttığını gösteriyordu. Küresel ısınma ile bu artışın doğrudan ilişkisi olduğu, atmosferdeki karbondioksitin dünyaya daha çok güneş ışığı gelmesine neden olmasıyla açıklandı. Böylece atmosferin diğer katlarına gitmesi gereken radyasyon dünyada kalıyordu. Yani dünyanın yüzeyi olması gerekenden fazla ısınıyor, bu da fırtınaların ve kuraklıkların yoğunluklarını ve de sürelerini etkiliyordu. 1970 yıllarından bu yana yeryüzünde sistemli olarak yapılan ölçümler dünyanın her 10 yılda bir, 1-3 santigrat derece arasında ısındığını gösteriyor. Mevsimlerde yaşanan anormallikler de bu ısınmanın bir göstergesi. Bilimsel araştırmalara göre dünyada sıcak günler daha çok yaşanacak. Örneğin, 1998 yılı 1800lerden beri tutulan kayıtların içerisinde en sıcak yıl olarak gösterildi. bunun yanı sıra 1990 yılı yeni millenyumun en sıcak yılı olarak kayıtlara geçmişti. Yaz aylarındaki şiddetli yağışlar ve binlerce insanın ölümüne neden olan fırtınalar son 20 yıldır daha sık yaşanıyor. Ayrıca kış aylarındaki yazı aratmayan sıcak günler bilim dünyasını şaşırtacak şekilde. Dünyanın gittikçe ısınması, ekosistemi de olumsuz etkiliyor. Çeşitli hayvan türlerinin yeryüzünden silinmesi, salgın hastalık taşıyan pek çok hayvanın ortaya çıkması ve ormanların yokolması bunlardan bazıları.. Peki dünyanın hangi bölgelerinde ne gibi değişiklikler var? En çok dikkat çeken kıta tabii ki Antarktika ve Alaska. Burada kutupsal bölgelerde erimeler başladı. Buzullardan kopan büyük parçalar diğer kıtaları tehdit ediyor. Bu erimeler okyanusların yükselmesine de neden oluyor. Kıyılarda yapılan ölçümler su seviyesinin sürekli yükseldiğini gösteriyor. uzmanlar önümüzdeki yıllarda Batı Antartika buzulu üzerinde olabilecek erimelerden korkuyorlar. bu buzuldaki erimeler deniz seviyesinin 8 metre yükselmesine neden olabilir. Amerika, küresel ısınmanın en iyi izlendiği kıta. Bu kıtada çevresel incelemeler ve bilimsel programlarla ısınma sürekli takip ediliyor. Amerika kıtasından göze çarpan birkaç not: 1- 1998 yazında Texasta ölümcül sıcaklık dalgaları 100den fazla insanın ölümüne neden oldu. Dallasdaki hava sıcaklığı 15 gün boyunca 100 derece olarak seyretti. 2- Kanadanın Edmonton şehri 1998 yılının en sıcak bölgesi olarak kayıtlara geçti. 3 derecelik artışla şehir yüz yıllık kayıtlarında ilk defa 1998 yılında bu kadar sıcaklığa yükseldi. 3- Montana Eyaletinde sıcaklık ilk defa aralık 97 yılında sıfırın üzerinde seyretti. ortalama sıcaklık ise normalin 4 derece üstündeydi. 4- Chesapeake koyundaki suların yükselmesi sonucu bu bölgedeki küçük bir ada kayboldu. Yine bu koydaki bir bataklık aşırı sıcaktan kurudu. Koydaki deniz seviyesi kayıtların 3 kat üzerinde seyrediyor. 5- Costa Ricada 20 farklı çeşit kurbağa yokoldu. Buna sıcak ve kuru havanın neden olduğu ileri sürülüyor. Meksikada 2 milyon metrekare yeşil alan kuraklık nedeniyle yandı. Sıcaklık yaz boyunca 80 degrees fahrenheitın altına düşmedi. Güney Amerikada da durum pek farklı değil: 1- Brezilyanın Recife bölgesinde kıyı şeridi her yıl 2 ile 4 metre arasında geri çekiliyor. suyun yükselmesi ile sürkeli toprak kaybediliyor. 2- Perudaki And Dağlarının buzulları hızla eriyor. Yıllık erime oranı metreye adar ulaştı. 99 feete kolombiyada hastalık yayan yeni bir sinek çeşidi türedi. Küresel ısınmanın Afrikada sonuçları ise daha çok salgın hastalıklar, dağlarda eriyen buzullar, kuraklık, deniz seviyesinin yükselmesi ve de mercanların beyazlaması. Kıta son 10 yıldır tarihinin en kurak zamanını yaşıyor. Senegal körfezi sürekli toprak kaybediyor. 97 yazında yüzlerce insan sıtmadan öldü. Özellikle Kenyada nüfus önemli ölçüde azaldı. Dünyanın en büyük ve nüfusu en çok artan kıtası olan Asyanın ekosistemiyse şimdiden bozulmuş durumda. Artan nüfus oranı yer değiştirdikçe ormanlık bölgeler tahrip oluyor. Bu bölgeler de yaşayan canlılarda yok oluyor. Avrupa kıtası ve Rusya küresel ısınmanın en çok hissedildiği ve dramatik değişimlerin yaşandığı bölgeler. Alplerdeki buzullar hızla eriyor. Bitki ve hayvanlarda gözle görülür değişiklikler farkediliyor. İngilterede soğuk günler azalırken, sıcak günler artış gösteriyor. Ülke 1772den beri tarihinin en sıcak 10 yılını yaşıyor. 65 kuş çeşidini inceleyen uzmanlar, kuşların kuluçkaya yatışlarında ortalama 8,8 gün fark tespit etti. Rusyada geçtiğimiz 100 yıl içerisinde mevcut buzulların yarısı yok olurken bu oran İspanyada sadece son 20 yılda gerçekleşti. Uzmanlar küresel ısınmanın önümüzdeki 100 yıl içerisinde daha da artacağını belirtiyor. Ancak bütün bu gelişmeler bir facianın kenarında olduğumuzun kanıtı değil. Uzaydan alınan ölçümler bu göstergeleri adeta yalanlıyor. Bu ölçümlere göre son 19 yılda troposferde bir ısınma olmamış, aksine stratosferedeki ısıda da bir düşüş kaydedilmiş. Bu herkesin kafasında global ısınmanın gerçekçiliği üzerine soru işaretleri oluşturdu. Ama uzmanlar böyle bir ihtimalin olmadığını ve atmosfer yapısının zannediğilden çok daha karmaşık olduğunu savunuyor. Peki bu ısınmayı durdurmanın bir yolu var mı? Aslında şu andan itibaren küresel ısınmayı durduracak hiçbir yol yok. Ancak kömürün, yağların ve gazların yanmasını önleyerek havaya daha az karbondioksit karışması sağlanabilir. Yani sadece ısınmanın miktarı azaltılabilir. | ||||
İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||