| | | Dünyada ekonomik bunalım içinde olan çeşitli ülkelerden örnekler veren O’Neill, Türkiye’nin gereken reformlar yönünde adımlar attığına dikkat çekerek, IMF’nin, bu reformlar karşılığında Türkiye’ye kredi sağlamasına, Başkan George W. Bush yönetiminin destek verdiğine işaret etti.
Hazine Bakanı O’Neill, “önce reform, sonra para” tezi dışında, IMF’nin gerçekleştirmesini istedikleri ikinci reform konusunun, krizlerin önceden sezilmesi olduğunu söyleyerek, “IMF’nin bu yönde çalışmaları var ve krizlerin önceden belirlenmesi konusuna ABD hükümeti olarak biz çok büyük önem atfediyoruz. Bunun başarıyla yapılması durumunda, daha krizler çıkmadan gerekli önlemler alınır ve krizden çıkmanın faturası küçültülür” dedi.
O’Neill, IMF’nin sağlayacağı büyük boyutlu kredilerin faiz oranının artırılması ve ödeme süresinin kısaltılmasını da önerdi.
BUSH YÖNETİMİ KREDİLERİN DARALTILMASINDAN YANA
Washington’daki uzmanlar, ABD’nin IMF’ye katkısının, Amerikan vatandaşlarından toplanan vergilerden karşılanması konusunda çok duyarlı olan Bush yönetiminin, bu nedenle, IMF’nin ülkelere sağladığı kredilerin boyutlarının mümkün olduğu kadar daraltılmasından ve reformlara koşullu hale getirilmesinden yana olduğunu belirttiler.
Uzmanlar, Türkiye’ye en son sağlanan IMF paketinin de, Türkiye’nin bir dizi reformu gerçekleştirmesinin ardından geldiğine işaret ettiler.
O’Neill, IMF’nin yanısıra, Dünya Bankası’nın da reformdan geçmesi gerektiğini belirterek, bu reformların amacının Dünya Bankası’nın, dünyada yoksullukla mücadelede etkisinin en üst düzeye çıkarılması olduğunu söyledi.
Paul O’Neill, bu çerçevede Dünya Bankası kredilerinin verimliliği artıracak sektörler ve projeler üzerinde yoğunlaştırılması gerektiğini kaydetti. O’Neill, IMF ve Dünya Bankası’nın kendi içlerindeki işlemleri çerçevesinde şeffaflıklarını artırmalarını da istedi. | |