Home page
Haber Menüsü


 
Niyet Mektubu üzerine notlar
 
2000’li yılların başında dünya ekonomisinde enflasyon olmayacaktır. Türkiye bir uydu gibi kalamayacağı için çok yakında enflasyon ile mücadeleye tekrar başlayacağımıza inanıyoruz.
 
Erhan Aslanoğlu
 
18 Mayıs—  Şubat krizinden sonra sabırsızlıkla beklenen ve Türkiye’nin güçlü ekonomiye geçiş programı olarak adlandırılan iktisat politikalarının detayları IMF’ye sunulan niyet mektubunun onaylanması ile açıklanmış oldu.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Yaklaşık 2 ay önce açıklanan programın genel stratejisi son niyet mektubunun başında tekrar vurgulanıyor; bankacılık başta olmak üzere ekonominin yeniden yapılandırılması, finansal istikrarı sağlamaya ve enflasyonla mücadeleye devam edilmesine ilişkin maliye ve para politikalarının uygulanması, makroekonomik istikrarın sağlanması ve sosyal diyaloğun gerçekleştirilmesi.
       
YENİDEN YAPILANMANIN MALİYETİ
       1999 Aralık ayından bu yana verilen niyet mektuplarında enflasyon ile mücadeleye yönelik olarak rakamsal performans ve endikatif kriterler çok ağırlıklı bir yer tutuyordu. Yeni niyet mektubunda enflasyon ile mücadele ve rakamsal hedefler ikincil plana düşerken, ekonominin yeniden yapılanmasına yönelik yasal ve kurumsal önlemler öne çıkıyor.
       Programda 2001 yılı için planlanan 27 tane yapısal politika listesi veriliyor. Bu politikaların 14 tanesi bankacılık sektörü reformuna, 9 tanesi mali şeffaflık ve kamu maliyesine, kalan 5 tanesi ise özel yerli ve yabancı yatırımların teşvikine ilişkin verilmiş. Bu liste, ekonomi yönetiminin sorunların kaynağında ağırlıklı olarak bankacılık sektörü ve öngörülemeyen kamu açıklarını tespit ettiğini ortaya koyuyor. Bu tespitlere katılıyoruz ve önceliğin bu alanlara verilmesini doğru buluyoruz.
       Kamu ve fondaki bankalara ilişkin operasyonlar devam etmektedir ve bundan sonrası için planlananlar da net bir şekilde ortaya konmaktadır. Fondaki bankaların satılamaması durumunda tasfiye sürecine sokulacağı belirtilmektedir. Sonuca bağlı olarak kamunun üsleneceği maliyette değişecektir. Mevcut özel bankaların yeniden yapılandırılmasına ilişkin önlemler açıklanmakta ve bu bankaların sahipleriyle görüşmelerin olduğu belirtilmektedir. Yönetim kamuda olmadığı için yeniden yapılanmanın hangi sürede gerçekleşeceği ve maliyeti hakkında belirsizlikler bulunmaktadır.
       
DALGALI KUR SİSTEMİ UZUN SÜRMEZ
       Niyet mektubunda enflasyon ile mücadeleye yönelik olarak enflasyon hedeflemesine geçileceği belirtilmektedir. Yüksek enflasyon varken enflasyon hedeflemesini uygulamak çok zordur ve bildiğimiz kadarıyla dünya’da böyle bir örnek bulunmamaktadır. Bizim gibi ülkelerde gelirler politikası ile desteklenmiş bir kur çıpasına ihtiyaç bulunmaktadır.
       Son yaşadığımız krizler nedeniyle Türkiye’nin “soft peg” olarak adlandırılan enflasyona hedefli kur sistemini tekrar uygulama şansı fazla bulunmamaktadır. Türkiye’nin önündeki alternatifler ya para kuruluna geçmek ya da Sayın Asaf Savaş Akat’ın öne sürdüğü gibi yakın bir gelecekte tamamen “Euro” kullanımına geçmektir.
       Türkiye’nin krizi aşmaya ve ekonomiyi tekrar işler bir hale getirmeye çalıştığı ortamda enflasyon ile mücadelenin birincil öncelik olmamasını normal buluyoruz. Fakat 2000’li yılların başında dünya ekonomisinde enflasyon olmayacaktır. Türkiye bir uydu gibi kalamayacağı için çok yakında enflasyon ile mücadeleye tekrar başlayacağımıza inanıyoruz. Türkiye’nin uzun süre dalgalı kur sisteminde kalamayacağını beklememiz gerekiyor.
       
DARALMA YÜKSEK BOYUTLARDA
       Programın makroekonomik hedeflerine baktığımızda, 2001 yılında yüzde 3’lük daralma hedefini biraz iyimser buluyoruz. Kredilerin daraldığı, işsizliğin ve tasfiyelerin arttığı bir dönemde ekonominin toparlanması zaman alacaktır. Elimizdeki veriler Şubat sonrası daralmanın çok yüksek boyutlarda olduğunu göstermektedir.
       Bizim tahminimiz en az yüzde 4-5’lik bir daralmadır. Buna bağlı olarak, program hedefinin aksine GSMH’nin yüzde1.5’i kadar cari işlemler fazlası vereceğimizi tahmin ediyoruz. TEFE enflasyonunun ise özellikle KİT zamları nedeniyle yüzde70’lere yakın olmasını bekliyoruz.
       
İKTİSATÇI ORTA VADEYE BAKAR
       Bu program, Türkiye ekonomisinde hastalık yaratan faktörleri önem sırasına göre tedavi etmeye çalışmaktadır. Daha önceden olduğu gibi vitamin ya da ağrı kesici alarak gerçek tedaviden kaçılmamaktadır. Bu nedenle hastalığın iyileşmesi de zaman alacaktır.
       Finans piyasasında çalışanlar ve siyasetçiler kısa dönemde sonucu görmek isterler. İktisatçılar ise orta ve uzun döneme daha çok bakarlar. Bir iktisatçı olarak bu programın (eğer uygulanabilirse ) gelecek için çok olumlu sonuçları olacağını düşünüyorum.
       Güçlü bir Türkiye’ye geçebilmek için bu programın ve aynı zihniyette hazırlanmış bunu takip eden yeni programların uygulanması gerekmektedir.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları