|
| | 
Elde edilen ilk bulgular uçağın düşüş nedeniyle ilgili ağırlıklı ihtimali de ortaya çıkarmaya başladı. Buna göre, Diyarbakır’dan kalkan uçak Malatya Erhaç Havaalanı kulesiyle irtibata geçtiğinde her şey normaldi. Pilot, kuleden iniş izni istedi ve uçak Erhaç kulenin radar kontrolüne girdi.
PİLOT ELİNDEN GELENİ YAPTI
Uçak, iniş için alçalmaya başladığında, Erhaç’a üç mil kala, 14 bin feet yükseklikteyken havacıların korkulu rüyası olan “oraj bulutuna” girdi. Bu sırada yoğun dolu yağışı vardı. Bulut içindeki çok güçlü dikey hava akımları uçağı, uçuş kontrolünü tehlikeye düşürecek şekilde sallamaya başladı.
Uçak bu sırada “durum cayrosu” kontrolünde uçuyordu. Ancak pilot en doğru seçeneği değerlendirdi ve Esenboğa kuleyle irtabata geçerek 18 bin feete çıkmak için izin istedi. Amacı oraj bulutundan çıkmaktı. Kule izni verdi.
HAVA AKIMI FACİAYA YOL AÇTI
Pilot, güçlü dikey akımları rağmen tırmanışa geçti. 17 bin feete geldiğinde ise uzmanlara göre, havacılıkta perdo vites adı verilen kontrolsüz uçuş durumuna geldi. Yani uçak normal yükselme açısındayken, güçlü bir hava akımı, sarsıntı nedeniyle meydana gelen teknik bir arıza ya da kanatlardaki buzlanma yüzünden ileri yerine geriye doğru kaymaya başladı. Bu noktada pilotla kule arasında irtibat koptu.
Uçak sağ kanadına doğru yan yatarak, “viril’e girdi” yani dönerek burun aşağı düşmeye başladı ve yere çakıldı.
 Şehitler uğurlandı
| |
