|
|
Bazı şom ağızlı vatan hainleri bu sistemin aynı zamanda zavallı web yazarlarını baskı altında tutmak, örneğin iki hafta arka arkaya Top 10e yazı gönderemeyen yazarın itlafında delil olarak kullanılmak üzere kurulduğunu söylerlerse de, itibar etmeyin. DERVİŞ FETİŞİZMİ WEBANİ, her zaman gündemin peşinde olduğu için sıkı sık bu Top 10 listesine göz atar. WEBANİnin naçiz müşahedesi, bu günlerde başlıkta Derviş kelimesi geçen her makalenin Top 10e tırmandığı olmuştur. Bu yazı da toplumumuzun içine girdiği Derviş fetişizminin boyutlarını ölçmek amacıyla kaleme alınmıştır. Bu yazıda Sayın Derviş ile ilgili tek bir kelime bile bulamayacaksınız. Eğer, buna rağmen, oy verirseniz, Dervişizm kemiklerinize işlemiş. Yakında adresinize Derviş markalı ürünler postalanmaya başlarsa, şaşırmayın. Evet, belki de yazıda Sayın Dervişten bahsedilmeyeceği için hayal kırıklığı içindesiniz ama hemen gitmeyin. Bu yazıda ayrıca Para Programı ve Niyet Mektubundan da bahsedilmeyecek. NİYET MEKTUBU DETAY Şu sıralarda ikisinden de gına gelmiştir herhalde. Daha önce de defalarca vurguladığım gibi, para programı ve niyet mektubu detay, ortadaki temel sorun sene sonunda oranı GSMHnın yüzde 78ine varması beklenen kamu kesimi toplam borcu. Bunu ekonomiyi çökertmeden finanse etmenin yolu, en az IMF yardımı kadar özel yabancı sermaye yatırımı çekmek. Eğer bunu beceremiyorsak, önümüzdeki 3-5 yıl here sene en az GSMHnın yüzde 6sı kadar faiz dışı fazla, bir o kadar da yıllık reel büyüme sağlamak. Yüzde 6 faiz dışı fazla, Türkiyede yıllarca çivi çakılmayacak demek. 1990larda Türkiye ortalama yüzde 3.5 büyüdü, üstelik de bayağı enflasyon üretti bu süreçte. Yani, dışardan bol yatırım yağmazsa, bu işi uzun süre götüremeyiz. Onun yolu da Ankaranın gece-gündüz, 365 gün reform yapması ve uygulaması. Yeni program ve IMF yardımı sorunları pek azaltmıyor, sadece politikacılara bir iki ay zaman tanıyor. Peki onlar ne yapıyor? İÇERİ ALIP TASARRUF YAPIYORUZ Türkiyenin realitesini altıma kaçıracak kadar komik bulduğum için, ara-sıra gülme krizlerini engelleyecek ciddi bir şeyler okurum. Benim zevkim de uzay-fantazi-kurgu romanlar. Bunların içinde en sevdiğim Sayın Terry Pratchettin Discworld serisi. Romanların birinde, figüran kanguru, kahramanımıza Hapise gidip başbakanı ziyaret edeceğim der. Suçu neydi? diye sorar kahramanımız. Şimdilik bir suçu yok diye cevap verir kanguru, Ama nasıl olsa olacak, şimdiden içeri alıp tasarruf yapıyoruz. Bu Beyaz Enerji soruşturmasını takip ettikçe, gözlerimin önüne hep bu satırlar geliyor. TELEFON KORKUSU Ben kanundan çok anlayan bir vatandaş değilim, hukuk okumadım. Ama, bir vicdanım ve aklım var (keşke hukuk okusaydın, bunlar işe yaramıyor diyenleri telin ederim). Ben şahsen şu Beyaz Enerji iddianamesinde Sayın Ersümeri mahkum edecek bir kanıt bulamadım. Ayrıca, değerli milletvekillerinin ne sebeple olursa olsun telefonlarının dinlenmesini de korkuyla karşılıyorum. Acaba, sıradan vatandaş ve vergi mükellefi bendeniz bir gün devletin gözüne çarpsam, bana ne yaparlar diye terler döküyorum. Neyse, bunların hiç bir mühim değil, sonuçta yargının vereceği karar en doğrusudur. Beni asıl üzen, değerli basınımızın büyük bir kesiminin Sayın Yılmaz ve ANAPı şimdiden suçlu bulduğu, hatta infaz işlemine başlamış olması. Biz, Sayın Çilleri de böyle yedik. Örtülü Ödenek hortumlamaktan, CIA ajanlığına kadar herşeyi yıktık sırtına. Ama, hakkında alınmış tek bir Meclis veya mahkeme kararı yoktur. Korkarım, ANAP örneğinde de öyle olacak. Mahkeme beraat ettirse de, kamu oyu ve yatırımcı zihninde suçlu kalacaklar. Siz olsanız büyük bir kesimi basın tarafından haydut-hortumcu ilan edilen bir politik sisteme yatırım yapar mısınız? Türkiyede dış düşman arayışlarını hep komik bulurum. Biz varız ya. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||