Home page
Haber Menüsü


 
Harıl harıl çalışıyoruz...
 
Siyaset ile ekonominin ayrıştırılmasını amaçlanıyor. Siyaset, devletin elindeki kurumları kendi amaçları için kullanamadığı noktada rant ekonomisinden verimli üretim ekonomisine geçiş sağlanmış olacak.
 
Burçin Mavituna
 
16 Mayıs—  IMF Icra Direktörleri toplantısı Washington’da devam ederken Sn Derviş basın karşısında her zamanki yalın ve samimi uslubu ile “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı”‘nın deyim yerindeyse tanıtımını yaptı.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Böylece program, para politikalarının açıklanması ve IMF’nin Washington’da ek niyet mektubunun kabulü ile son halini almış oldu. IMF’nin niyet mektubunu onayı ile kullandırılacak kredinin 3.9 milyar dolarlık bölümü hemen serbest bırakılıyor.
       Şubat ayında yaşanan krizinden bu güne kadar geçen zamana geri dönüp baktığımızda derin bir “ohh” çekmeyi heralde toplum olarak hepimiz hak ettik. Şimdi rehavete kapılmadan harıl harıl çalışmaya devam edelim.
       
RAKAMSAL HEDEFLER ARKA PLANDA
       Öncelikle, programda rakamsal hedefler arka planda kalıyor, daha çok yapısal hedefler üzerinde duruluyor. Programın işleyişi yapısal değişim, hatta, uygulamanın kalitesi üzerine kurulu. Yönetim kalitesini, takım çalışmasını, yöneticiyi ve insanı öne çıkartarak istikrarlı büyüyecek bir Türkiye ekonomisini hedefliyor.
       Bunu yapmak için de siyaset ile ekonominin ayrıştırılmasını amaçlanıyor. Siyaset, devletin elindeki kurumları kendi amaçları için kullanamadığı noktada rant ekonomisinden verimli üretim ekonomisine geçiş sağlanmış olacak. Programı bir süreç olarak kabul etmeliyiz. Değişim akşamdan sabaha olmayacak, zamana yayılacak ve rakamsal hedefler zaman içinde revize edilebilecek. Ama, yapısal reformlar çok kararlı bir şekilde südürülecek ve kredinin diğer dilimleri yine yapısal değişim hızı ve kalitesine gore serbest bırakılacak. Bu programla tek öğünde karnımızı doyurmak yerine balık tutmayı öğrendiğimizi ispat etmek zorundayız.
       
PROGRAM İLE GELENLER
       1. Bankacılık desteklenecek:
       Kamu ve Fon kapsamındaki bankaların yeniden yapılanması en geç yıl sonuna kadar tamamlanacak. Birleşen bankalar ya satılacak yada tasfiye edilecek. Tasfiye yoluna gidilirse mudilerin alacakları başka bankalara devredilecek. Bu operasyon sırasında bankaların bilançoları hazine kağıtlarının geri alınması suretiyle küçültülecek.
       Kamu ve Fon bankalarının gecelik borçlanma ihtiyaçları Mayıs sonuna kadar 7 katrilyon liraya düşürülecek. Ayrıca özel bankaların da sermayelerinin yükseltilmesi ve yeniden yapılanmalarını teşvik edecek düzenleme ve anlaşmalar yapılacak. Bankacılık sektörünün rehabilitasyonu öncelikli olarak sağlanacak.
       2. Merkez Bankası Hazine’yi destekleyecek:
       Merkez Bankası gelen dövizlerin bir kısmını Hazine’ye kullandıracak. Tabii borç olarak. Programda net iç varlıklar artarken, net döviz varlıklarının düşecek olması bize bunu düşündürüyor.
       3. Faizler düşecek:
       Hazine, Kamu ve Fon bankalarının görev zararlarına karşılık ihraç ettiği borçlanma senetlerinin yükü ile borçluluk oranını GSMH’nın yüzde 61’ine kadar taşıdı. Bu kadar yüklü borç yapısını mevcut vadelerde sürdürmek nerdeyse imkansız. Ekonomi yönetimi topluma ve yatırımcılara güven vererek yaz döneminde faizi düşürmeye çalışacak.
       Kamu ve Fon bankalarının likidite ihtiyacı sağlanacağı için Merkez Bankası piyasa üzerinde daha hakim olacak. Haziran ile birlikte fonlama maliyetlerinde gerileme yaşanacaktır. O/N oranlar yüzde 50’lere kadar gerileyebilir. Bono faizlerinde oranlar yıllık bileşik yüzde 60 seviyelerini hedefleyebilir.
       4. Kurlar serbest dalgalanacak:
       Kur hedefi yok. Arz ve talebin etkisinde serbest dalgalanan kurlara Merkez Bankası sadece kısa süreli müdahele hakkını elinde tutacak. Diğer bir deyişle Merkez Bankası kurlar için kuvvetli bir piyasa yapıcısı olarak davranacak.
       5. Enflasyon hedeflemesi:
       Toptan eşya fiyat endeksi bu yıl sonunda 57.6 olarak hedeflenmiş. 2002 ve 2003 senelerinde sırasıyla 16.6 ve 12.4 amaçlanıyor. Bu yıl hedefi iyimser algılanabilir, çünkü hesaplamalar normal şartlarda yıl sonu enflasyonunu 70’e yaklaştırıyor.
       Ne var ki, krizin hasarından arınmamız ve ekonominin tekrar rayına oturması yaz aylarını bulacak. Yaz ile birlikte aylık enflasyon çıpa olarak kullanılmaya başlanabilir ve disiplin sağlanır.
       Merkez Bankası faizlerle iç talebi kontrol etmeyi hedefliyor. Bu uygulamanın riski kurlara tekrar bir atağın yaşanması. Kur riski olmadığı sürece Merkez Bankası para politikaları ile enflasyonda düşüşü temin edebilir.
       6. Büyüme:
       Türkiye’nin içinde bulunduğu borç sarmalından çıkması ve istihdamı arttırabilmesi için istikrarlı bir büyüme temposunu yakalaması gerekiyor. Programda bu sene yüzde 3 küçülecek ekonomiye, 2002 ve 2003 için sırasıyla 5 ve 6 büyüme hedefi konmuş. Yapısal reformların temel amacı istikrarlı büyümeyi sağlamak için gerekli alt yapıyı oluşturmak.
       Yapısal reformların tamamlanması siyasetçinin ekonomi yönetimi üzerindeki etkisini disipline ediyor. Denetim mekanizmalarını arttırıyor. Programla birlikte “seçim ekonomisi”nin tahribatı da kontrol altına alınmış oluyor.
       
DEĞİŞİM BİR SÜREÇ…
       Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chibber gerçekçi bir tahminde bulunuyor ve yakın vadede telekomun satışının mümkün olmadığını söylüyor.
       Satışın zor olmasının nedeni uluslararası piyasaların telekominikasyon sektöründe tam bir doygunluk içine girmesi. Teknoloji yoğun sektör ciddi sermaye yatırımını zaten yutmuş durumda. Henüz yatırımların karlılıkları da cebe konmadı. Peki satışın zor olduğunu bilmesine rağmen IMF ve Dünya Bankası’nın telekom konusundaki ısrarı neden? Chibber bunu da net bir şekilde açıklıyor.
       Amaç Türk Telekom’un yönetim kalitesini ve verimliliğini artırmak. Özelleştirme öncesindeki hazırlık döneminde profesyonel yöneticilerin kontrolünde şirketin değerini korumak. Politika’dan arındırmak!
       “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı”, telekom gibi diğer faaliyetlerde de aynı amacı taşıyor. Rekabetçi bir Türkiye ekonomisi yaratmak. Özel sektörün üretken ve verimli çalışmasıyla tekrar yakalanan istikrarlı büyüme. Politize ekonomiyi kurutmak, kuvvetli devleti yaşatmak.
       
SİYASİ HIRSI GERİDE BIRAKMAK
       Yapısal reformlar, işgüvencesi, görev zararlarının kaldırılması, fonların kapatılması, kamu ihaleleri, borçlanma ve tütün yasalarının çıkartılasıyla devam edecek. Meclis olağan üstü bir tempoda çalışıp 15 öncelikli yasanın 9’unu kanunlaştırmayı başardı.
       Şimdi gözler aynı hızda olmasa bile kalan yasalarında çıkması üzerinde olacaktır. Meclis’in harıl harıl çalışmaya devam etmesi gerekiyor. Yinede gerginleşen ortam rahatlayabilir.
       Yapısal reformların devamı programın ve dış desteğin teminatı olduğu için Sn Derviş bu konudaki hassasiyetini dile getiriyor. Teminat kalkarsa koltuğu doldurmanın anlamı olmadığını düşünüyor. Siyasi hırsı geride bırakarak TÜRKİYE için çalışmanın önemini vurguluyor.
       
PEKİ PROGRAM MEYVELERİNİ VERİYOR MU?
       Türk Hava Yolları (THY), son Yönetim Kurulu toplantısında iç hat biletlerinde ücret çeşitlendirmesine geçmek için karar aldı. Ayrıca maliyetlerin kontrol edilmesi için personel indirimine gidilecek.
       THY uzun süredir zarar eden bilançosunu düzeltmeye çalışıyor. Program çok kısa vadeli destekler üzerine kurulu değil. Yapısal değişikliği hedefleyen bir süreç. Bu sürecin içinde birçok çalkantı ile karşılaşılacağını tahmin etmek falcılık olmasa gerek.
       İlerki safhalarda Sn Bahçeli’nin kabine değişimi üzerine söylemini dikkate almak gerekecektir.
       Zira, hükümetin kriz süresince yıpranmış olması bakanların da performanslarını etkiliyor. Dere geçerken at değiştirilmez misali hükümet değişimi rahatsız edici olsada kamuoyu kabine değişikliği ile güven tazeleyebilir.
       
FAİZLER AŞAĞI…
       Hazine 3 ay vadeli bono ihalesinde yine tek fiyat sistemi uygulayarak 15 Ağustos 2001 tarihinde ödenecek 2 ve 3 yıl vadeli devlet tahvillerinin kupon faizini belirleyen ihalede yıllık bileşik yüzde 89.78 faiz ile 754 trilyon lira satış gerçekleştirdi.
       İhale öncesinde kısa vadeli hazine bonolarında faizler yüzde 95 seviyesindeydi, ancak Merkez Bankası’nın ihale sabahı O/N oranlarını yüzde 75 indirmesi alıcıları cesaretlendirdi.
       Yaz aylarında O/N oranların daha düşük seviyelere inmesi bekleniyor. Düşen oranlar kadar önemli bir diğer gelişme de kamu ve fon bankalarının gecelik repo (O/N) piyasasında yüksek oranlar vermekten kaçınması oldu.
       Önceden, fonlama ihtiyacı ile piyasada faizleri yükselten kamu ve fon bankalarının faizi düşürmesi özel bankaların önünü açıyor. Diğer taraftan Hazine Bonoları’nın elde edilen faiz ve sermaye kazancının beyan dışında kalması için çalışmalar da başladı.
       
FED DE FAİZ İNDİRDİ…
       Dün Washington’da yapılan diğer bir toplantıda Açık Piyasa Komitesi, ABD ekonomisini canlandırmak için beşinci kez faiz indirdi. Faiz oranları piyasa beklentileri doğrultusunda yarım puan geriledi. Faiz indirimi gelişmekte olan piyasalara tatlı bir meltem esintisi yaratacaktır.
       
TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ…
       Şimdi gözler toplu iş sözleşmelerinde sağlanacak uzlaşmaya döndü. Mehmet Keçeciler Çarşamba veya Perşembe günü Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral ile yeniden görüşecek.
       İşci ücretlerinde birinci altı ay için yapılan zammın kök ücretlere yansıtılması tartışılıyor. Üç yarıyıllık dönemde hedeflenen enflasyon oranında zam yapılması konusunda anlaşıldı. Ama hedef enflasyon ile gerçekleşen enflasyon arasındaki farkın yüzde 80’i ücretlere eklenecek.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları