|
Serdengeçti: Dövize müdahale yok 2001 YILI PARA POLİTİKASI |
|||
BDDKdan yapılan açıklamaya göre, Ziraat ve Halk Bankalarının 3 yıl içerisinde özelleştirilmesi ve Emlak Bankasınında tasfiye edilerek Ziraat Bankasına devredilmesi kararlaştırıldı. Açıklamada ayrıca Vakıfbankın özelleştirileceğide belirtildi. Kuruldan yapılan açıklamada ayrıca, kamu bankalarının Merkez Bankası ile yapılanlar dışında gecelik yükümlülüklerinin ortadan kaldırılacağı ve Merkez Bankası ile olan gecelik yükümlülüklerin kaldırılacağı belirtildi. Açıklamada dikkat çeken bir diğer önemli gelişmede kamu bankalarının şube ve personel sayılarının en kısa sürede rasyonel hale getirileceği oldu. BDDK açıklamasında ayrıca, fondaki bankaların mali ve mali olmayan iştirakleri ile araç ve taşınır mallarının da satılacağı belirtildi. Türkiyenin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı (Word dosyası) PROGRAMIN AYRINTILARI Programın mali ve operasyonel yeniden yapılandırma bölümünde kamu ve fondaki bankalar ile özel bankalarla ilgili politikalar yer aldı. Programa göre, kamu bankalarında şu düzenlemelere gidilecek: Merkez Bankası ile yapılanlar dışında gecelik yükümlülüklerin ortadan kaldırılması, Merkez Bankasına olan gecelik yükümlülüklerin sınırlandırılması. Bu yükümlülüklerin geri ödenerek kamu bankalarının bilançolarının küçültülmesi. Görev zararlarının tamamen tasfiye edilmesi ve verilebilecek yeni görevler için bütçeye önceden ödenek konulması. Sermaye yapılarının güçlendirilmesi için ek kaynak aktarılması. Kamu bankalarının ortak ve profesyonel yönetim kurulunca yönetilmesi. Emlak Bankasının tasfiye edilerek Ziraat Bankasına devredilmesi. Vakıflar Bankasının özelleştirilmesi. Verimsiz şubelerin kapatılması ve personel azaltımı için emekliliğin teşvik edilmesi. Ziraat ve Halk bankalarının 3 yıl içinde özelleştirilmesi. FONDAKİ BANKALARA YÖNELİK ÖNLEMLER Diğer yandan, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesindeki bankalar için çeşitli önlemler de belirlendi: Fon bankalarının ortak yönetiminin sağlanması ve birleştirilmesi. Merkez Bankasıyla yapılanlar dışında gecelik yükümlülüklerin ortadan kaldırılması ve Merkez Bankasına olan gecelik yükümlülüklerin sınırlandırılması. Bilanço yapısının düzeltilmesi ve sermayelerinin güçlendirilmesi. Şube ve personel sayısının rasyonalizasyonu. Mali ve mali olmayan iştiraklerin, araç ve taşınır malların satışı. Kötü aktiflerin Fon bünyesindeki tahsilat dairesine devredilmesi. TMSF bünyesindeki bankaların alacaklarının tahsil kabiliyetinin arttırılması. 2001 sonuna kadar Fon bankalarının satış ve tasfiye yolları ile çözümlenmesi. Açıklamada, bankaların piyasa koşulları içinde özvarlıklarını ve bilanço yapılarını güçlendirmeleri amacıyla, BDDK, Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankasının bankacılık sisteminin önünü açmayı hedeflediği kaydedildi. Ülkenin ve mali sistemin içinde bulunduğu darboğazın süratle aşılması için reel sektör ile bankacılık kesimimin karşılıklı anlayış ve işbirliği içinde sorunlara ortak çözüm üretmelerinin büyük önem taşıdığına dikkat çekildi. ÖZEL BANKALAR Kriz döneminden bu yana özel bankaların tümünden günlük bazda bilgi alındığı ve bankaların faaliyetlerinin yakından takip edildiği ifade edilen açıklamaya göre, BDDK bankalarla yaptığı seri görüşmelerle sektörün sorunlarını, krizden etkilenme derecelerini ve çözüm önerilerini tespit etti. Bu çerçevede sermaye yeterliliği kriteri de dikkate alınarak özel bankalardan sermaye artırımı veya sermaye benzeri kredi temini ve yeniden yapılanma stratejileri içeren taahhüt mektupları alındı. Özel bankalar, sermaye artırımı, sermaye benzeri kredi temini, birleşme, şube ve personel sayısının rasyonelize edilmesi, maliyetlerin düşürülmesi, yoğunlaşmış kredilerin yeniden yapılandırılması, iştirak ve gayrımenkul satışı, hisselerin bir kısmı ya da tamamının yabancı ve yerli ortaklara satışı konularında önlemler alacakları taahhüdünde bulundu. DÖNEM KARLARI SERMAYEYE EKLENDİ Aynı şekilde, sermaye artırımı programı kapsamında BDDK, bankaların dönem karlarını sermayeye ilave etmelerini sağladı. Bu şekilde Nisan sonu itibarıyle özel bankalar, 1 katrilyon 437 trilyon lira tutarında sermaye artışına gideceklerini taahhüt eden ana sözleşme değişiklikleri için BDDKya başvurdu. Sermaye artırımlarının belli bir kısmı gerçekleştirilirken, taahhüt mektuplarında belirlenen performans kriterlerini yerine getirmeyen bankalara her türlü müeyyide zamanında ve kararlılıkla uygulanacak. HUKUKİ DÜZENLEMELER Diğer yandan, açıklanan programda, yasal ve kurumsal düzenlemelere de yer verildi. Buna göre, Gözetim ve denetim çerçevesinin güçlendirilmesine yönelik Bankalar Kanununda yapılan değişiklikle, 2009 yılına kadar bir geçiş süreci tanınarak, bankaların mali kurumlar dışındaki bir ortaklığa iştirakleri, kendi özkaynaklarının en fazla yüzde 15i, bu iştiraklerin toplam tutarı ise banka özkaynaklarının yüzde 60ı ile sınırlandırıldı. Ayrıca konsolide özkaynak tanımı getirilirken, konsolide esasa göre uygulanacak kredi sınırları ile standart oranların hesaplanmasında bu tanımın esas alınması sağlandı. Kanun değişikliğiyle, vadeli işlem, opsiyon sözleşmeleri ve benzeri diğer türev ürünler, kredi tanımına dahil edildi. Özel karşılıkların, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider sayılması konusuna da açıklık kazandırıldı. BDDKNIN DÜZENLEMELERİ Programda, BDDK tarafından yapılacak düzenlemelere de yer verildi. Buna göre, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmek üzere, Muhasebe Uygulama Yönetmeliği yayınlanacak. Yönetmelikle repo işlemlerinin bilanço içine alınması, finansal araçların değerlemesine, sınıflandırılmasına ve riske karşı korunma amaçlı finansal işlemlere ilişkin esasları içeren 39 Nolu standart da dahil olmak üzere, Uluslararası Muhasebe Standartlarının temel ilkelerinin benimsenmesi amaçlanıyor. Kredilerde risk yoğunlaşmasını önlemek üzere, bir gruba kullandırılacak kredi limitlerinin hesabında, doğrudan ve dolaylı krediler birlikte dikkate alınacak ve risk grubu tanımı yapılacak. 1 Ocak 2002de işlerlik kazanması öngörülen Bankaların İç Denetim ve Risk Yönetim Sistemi oluşturma süreci yakından izlenecek. Sermaye yeterliliği hesabında 1 Ocak 2002den itibaren solo bazda, 1 Temmuz 2002den itibaren de konsolide bazda piyasa risklerinin dikkate alınması ile ilgili uygulamaya başlanacak. Bankaların iç ve dış denetimi önemsemeleri, bağımsı dış denetimler sırasında iç kontrol ve risk yönetimi sistemleri ile kredi portföyü ve piyasa risklerinin de incelenmesi özendirilecek. Diğer ülkelerin denetim birimleri ile yapılmakta olan anlaşmalar ve sağlanacak işbirliği ile bankalar veya hakim ortakları tarafından kurulmuş olan Off-shore bankalar sıkı denetim altına alınacak. Bankaların yurtdışı şubeleri de yerinde denetime tabi tutulacak. REKABET GÜCÜ ARTIRILACAK Öte yandan programda, bankacılık sektöründe etkinlik ve rekabet gücünü artırmak amacıyla yapılacaklar da şöyle sıralandı: Uzun vadeli tasarrufları özendirecek şekilde, gelir vergisi stopaj oranları ve munzam karşılık uygulamalarının gözden geçirilmesi, Banka iştiraklerinin birleşmelerinde de, 4605 sayılı kanunda yer alan vergi avantajlarının uygulanması, Gayrimenkul ve iştirak hissesi satışından doğan kazançlarla ilgili istisnadaki asgari iki yıl elde tutma şartının kaldırılması ve istisna edilen tutar üzerinden yapılan gelir vergisi stopaj kesintisinin düşürülmesi konularında, ilgili kuruluşlarla ortak çalışmalar yürütülüyor. BDDK açıklamasında, hazırlanan bu programla, bankacılık sektörünün sağlıklı bir yapıya kavuşacağına ve ekonomik istikrarın sağlanmasında kendisinden beklenen işlevi etkin şekilde yerine getireceğine inancımız tamdır görüşüne de yer verildi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||