|
Öksüz: Telekom yasasının
hazırlığı uzun sürebilir |
|||
Devlet Bakanı Kemal Derviş, dışarıda Türkiyeye büyük bir destek bulunduğunu bildirdi. Derviş, ekonomik programı her Bakanın bütün gücüyle destekleyip, uygulaması gerektiğini söyledi. Derviş, Washingtonda Türkiye Büyükelçiliğinde düzenlediği basın toplantısında, IMF ve Dünya Bankası ile ayrıntılı müzakerelerin bu akşam sona ereceğini belirtti. Ne kadar miktarın, hangi tarihte geleceği gibi para konusundaki son bilgileri oluşturmakta olduklarını kaydeden Derviş, görüşmelerin gayet iyi gittiğini ve herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığını vurguladı. Uluslararası Para Fonuna verilecek niyet mektubu ile İcra Kuruluna sunulacak raporun kamuoyuna açıklanmasında bir sorun görmediklerini IMFye de bildirdiklerini anlatan Devlet Bakanı Derviş, bu şekilde şeffaflık konusunda çok ciddi olduklarını da gösterdiklerini ifade etti. GÜÇLÜ PROGRAM Büyük destek var Türkiyeye diyen Bakan Derviş, dün IMFnin toplantılarını yöneten komite ile yemek yediğini, büyük ilgi olan yemekte konunun yüzde 80inin Türkiye, yüzde 20sinin de Arjantine ayrıldığını söyledi. Yemekte herkesin Türkiyenin açıkladığı programı Güçlü bir program olarak nitelediğini anlatan Derviş, kendisine uygulamada güçlük olup olmayacağının sorulduğunu belirtti. Derviş, (Tabi olacak ama hükümet olarak programı uygulamakta kararlıyız) dedim şeklinde konuştu. Programın herhangi bir bakanın, hatta bir başbakan yardımcısının bir partinin veya diğer bir partinin programı olmadığını dile getiren Bakan Derviş, sözlerini şöyle sürdürdü: Bütün hükümetin programı. Bu hükümette yeralan her Bakanın bütün gücüyle, bütün samimiyeti ile desteklemesi ve uygulaması gerekiyor. Eğer bu olmazsa çok ciddi sorunlar yaşayabiliriz. Dolayısıyla artık bunun şakası yok. Bütün hükümeti, bütün arkadaşların kendi sorumluluk alanına giren konularda çok hızlı ve çok ciddi çalışmaları gerekiyor. Öyle de zaten başladık. Herhangi bir aksama Türkiyeye çok pahalıya malolur. Sanıyorum hiç bir arkadaşımız bunu istemez. Dolayısıyla bu konuda hep birlikte, elele, çok kararlı davranmalıyız. Özellikle ilk 2-3 hafta bu konuda çok önemli olacak. BU FIRSATI ÇOK İYİ KULLANIP BİR DAHA BÖYLE BORÇLANMAMAK GEREK Devlet Bakanı Kemal Derviş, Uluslararasi Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankasının sağlayacağı yeni destek kredisi çerçevesinde, ilk etapta, Mayıs ayı içinde 4 milyar dolara kadar kaynak geleceğini bildirdi. Derviş, Türkiyenin Washington Büyükelçiliğinde düzenlediği basın toplantısında, hazırlanan programın, Türkiyenin programı olduğunu ve sorumluluğun Türkiyeye ait oldugunu vurguladı. Derviş, Bu program IMFnin değil. IMF, ülkelerin programına destek verir. Sorumluluk tabii ki bize ait. IMFnin arkasında, bütün dünyanın güçlü hissedarları var. Avrupa, Japonya, ABD var. Eğer vaad ettikleri kaynaklar ki Mayısta 4 milyar dolara kadar kaynak gelecek, gecikirse, o zaman onların sorumluluğu olur. Tabii böyle bir aksama beklemiyoruz. Biz, programı uyguluyoruz. Yasalar çıkıyor dedi. Bakan Derviş, Türkiyede, programı uygulamada aksaklık olursa, düzeltmeye çalışacaklarını belirterek, ekonomide zaman zaman ayarlamalar yapmak gerektiğine işaret etti. Derviş, programın ilk aşamasında, birkaç bakanın öncülüğünün gerekmesine karşılık, programın, herkesin programı olduğunu ve bütün bakanlardan destek bekledigini söyledi. Derviş, Bir bakanın, bu program Dervişin programıdır, beni bağlamaz ya da ben ayrı fikirdeyim demesi güveni sarsar. Olmamasını dilerim dedi. Bir gazetecinin, siyasete girip girmeyeceği sorusuna karşılık Derviş, uzun süreli partisiz bir bakanın, Bakanlar Kurulunda kalmasının normal olmayacağını belirterek, kendi dünya görüşüne uygun çerçevede siyasette yerini alacağını söyledi. NİYET MEKTUBU Niyet mektubunun, İcra Kuruluna gidince yayınlanacağını, bunun için mektubun tam kesinleşmesi gerektiğini belirten Derviş, mektubun ne zaman verileceğine iliskin tarih belirtemeyeceğini ancak gizli bir tarafı olmayacağını kaydetti. Bankacılık ve Telekom yasalarının hazırlanarak Başbakanlığa sevkedildiğini belirten Derviş, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesinden sonra TBMM Genel Kuruluna geleceğini söyledi. Derviş, IMF İcra Kurulunun Mayıs ortasında toplanacağını belirterek, İnşallah bu sayfayı da burada kapatır, programın uygulamasına geçeriz dedi. Bakan Derviş, Telekom ve diğer yasaların hem Bakanlar Kurulu, hem de TBMMde destek göreceğine inandığını kaydetti. Derviş, Telekom yasası keşke bir buçuk yıl önce çıksaydı. Türkiye, 4-5 milyar dolar zarar etti. Ancak bu yasanın çıkmasiyla, inşallah Telekom güçlü sektör haline geçecek dedi. Türkiyenin programına olağanüstü destek verildiğini belirten Derviş, G-7 bakanları, Almanya, İtalya, Japonyanın şahsen destek verdiğini söyledi. Derviş, Bu fırsatı çok iyi kullanıp bir daha böyle borçlanmamak gerek. Bunalımı aşmak için kaynağa ihtiyacımız var. Yine de bu borçlanmadır. Bu kaynağı çok iyi kullanıp borçlanma durumundan çıkmalı, normal proje kredileriyle Türkiyenin ekonomisini döndürmeliyiz diye konuştu. DERVİŞTEN DSP KONGRESİNE MESAJ Devlet Bakanı Derviş, bir soru üzerine DSP kongresine mesaj gönderdiğini ve Başbakan Bülent Ecevite başarılar dilediğini söyledi. Derviş, Başbakan Ecevit ile telefon görüşmesi yaptıklarını da belirtti. Derviş, kendisinin de bir noktada Türkiyedeki siyaset yelpazesinin içine oturması gerektiğini belirtti ancak şimdi, gece-gündüz, programın son aşamalarının oluşturulmasına çalışıldığını kaydetti. Bir soru üzerine Derviş, Dünya Bankasından da, Haziran sonuna kadar 1.1 milyar dolar geleceğini söyledi. MAYIS, HAZİRANDA 6 MİLYAR DOLAR GELİYOR Derviş, Mayıs ve Haziran ayında IMF ve Dünya Bankasından 6 milyar dolar kaynak geleceğini kaydetti. Derviş, bu paranın, Mayıs ve Haziranda gelmesinin çok önemli olduğunu belirterek, gelecek 6 milyar doların, Türkiye ve piyasalar için büyük değer taşıdığını söyledi. DERVİŞ: EN FAZLA İŞÇİ, MEMUR, EMEKLİ, DAR GELİRLİ KESİMİ DÜŞÜNÜYORUZ Derviş, en fazla işçi, memur, emekli, dar gelirli vatandaşların düşünülmesi gerektiğini, en büyük zararı bu kesimin gördüğünü söyledi. Derviş, Ekonomiyi büyümeye götüreceğiz dediğimizde en fazla bu kesimi düşünüyoruz. Programın amacı da bu. Esas amaç büyümedir. Çünkü büyüme istihdam ve ücret artışı getirir. Mesaj, birlikte büyümek, gelir dağılımını düzeltmek, rekabete dayalı ekonomi ve Türkiyenin yararına şartlarda dış yardımla, daha iyi günlere ulaşmak diye konuştu. Derviş, Bunalım, Allah göstermesin, olmayacağını düşünüyoruz. Destek en fazla bu kesimden gelmelidir dedi. Bakan Derviş, bir yıllık bir kemer sıkmanın ardından, toplumun dar gelirli kesiminin de, ulaşılan iyileşmeden payını alacağını söyledi. Bakan Derviş, Türkiyeye yatırım çekme çalışmalarına bütün güçlerini vereceklerini belirterek, bu amaçla, yarın New Yorka geçeceğini ve oradan da Frankfurta giderek, bankacılarla görüşmelerde bulunacağını söyledi. Derviş, Biraz iyiye gidişimizle, yatırımcıların tekrar geleceğinden eminim dedi. Derviş, ihale yasası gibi yasaların, henüz hazır olmadığını, Ekim ayında sevkedileceğini ancak daha sonra niyet mektubuna gireceğini belirtti. Bakan Derviş, memur zamları konusundaki bir soruya karşılık, memurların durumunda, gelecek 12 ay içinde bir değişiklik olmadığını belirtti. Enflasyon yaratacak, olmayacak bir kaynağın verilemeyeceğini belirten Derviş, kamu sektöründen de zor durumu gözeterek, gereken sorumlulugu göstermelerini beklediğini kaydetti. Derviş, IMFnin denetleyici kuruluş işlevine bütün dünyanın destek verdiğini de söyledi. Bakan Derviş, bir ülkenin merkez bankasının olması gibi, dünyadaki gelismeleri denetlemeyi IMFnin üstlendiğini, global ortamda ulusal bir merkez bankasının ekonomiye çerçeveyi tek başına oluşturamayacağını belirtti. Ufak bir hissedar olsa da, Türkiyenin de IMF hissedarlarindan olduğunu belirten Derviş, Biz de sesimizi dinletmeliyiz dedi. Bakan Derviş bir soru üzerine, G-7 ülkelerinden Almanya ve Japonyanın, Türkiyeye krediyi ikili olarak verme fikrini başta belirtmesine karşılık, sonradan, kredinin tamamının IMF ve Dünya Bankası üzerinde olmasında anlaşıldığını kaydetti. Derviş, Önemli olan kaynağın miktarı ve hızlı gelmesiydi. Biz başta belki IMF yetmez, G-7 tamamlar demiştik. Ama IMF yeterli kaynağı tek başına sağladi dedi. Bir soru üzerine Derviş, IMF ile önceki anlaşmadan kalan 4.3 milyar dolar ve yeni gelecek 10 milyar dolarlık kredinin tamamının, 2001 yılı içinde gelmesinin öngörüldüğünü de söyledi. Derviş, Bu yıl çok zor bir dönem yaşıyoruz. Borç ödemeleri yoğun, faiz giderleri var. Herkesin maalesef kemerini sıkması gerek. Bunu yaparsak, gelecek yıl güçlü ekonomiye geçeriz ve herkes payını alır dedi. ABD DISİŞLERİ BAKANLIĞINDAN DESTEK Derviş, ABD Dişişleri Bakanlığı Müsteşarı Alan Larsson ile dün gerçeklestirdiği görüşmeye de değindi. Larssonın görüşmeleri çok yakından takip ettiğini belirten Derviş, Larsson ile aynı Hazine Bakanlığındaki gibi, programın ayrıntılarını ve zamanlamayı konuştuk. Programı desteklediklerini ve Türkiyenin başarıya ulaşmasında ABDnin çıkarı olduğunu söyledi. Larsson, Ortadoğu ve Balkanlarda Türkiyenin yapıcı işlevine ihtiyaç olduğunu belirtti dedi. Devlet Bakanı Derviş, New Yorka yarın geçeceğini de belirtti. Devlet Bakanı Derviş, bugün ayrıca ABD Eximbank Başkanı James Harmon ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Derviş, görüşmede yine program ve destek konusunu ele aldıklarını kaydetti. DERVİŞ YABANCI BASINI BİLGİLENDİRDİ Derviş, yabancı basın için düzenlediği basın toplantısında, Türkiyenin, dış borç geri ödemesinde, yeniden yapılanma, borç erteleme yöntemlerine başvurmasının söz konusu olmadığını söyledi. Derviş, Böyle bir şeyi reddediyorum. Gönülsüz olan hiçbir şeyi yapmayacağız dedi. Bakan Derviş Türkiyenin, borç yükümlülüklerini yerine getirecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi. Derviş, bu yılın ikinci yarısından itibaren Türk ekonomisinin düzelme yoluna gireceğini, özellikle turizmin bu iyileşmede büyük rol oynayacağını da kaydetti. Bir gazetecinin, Türkiyenin daha önce IMF ile pekçok kez anlaşma imzaladığını ancak bu programların uygulanmasında problem yaşadığını söylemesi üzerine Derviş, Biz programın güçlü olduğuna inanıyoruz. Çok derin yapısal reformların gerçekleştirilmesi söz konusu. Üstelik bu reformları gerçekleştirmeye başladık. Gelecekte yapacağımızı vaadetmiyoruz, şimdi yapmaya başladık. Bu yüzden de programa destek ve güven var. Gördüğünüz gibi, piyasalar da bu destek çerçevesinde hemen olumlu yanıt verdi dedi. Türkiyenin AB üyelik süreciyle ilgili bir soru üzerine Derviş, Türkiyenin geleceğinin Avrupa ile yakın bağlantılı olduğunu söyledi. Derviş, AB ile gümrük birliği ortaklığını hatırlattı ve Türkiyenin AB içindeki rolünün çok daha genişleyebileceğini söyledi. Bakan Derviş, Türkiyenin ABD ile yakın ilişkileri gibi, Avrupa ile de yakınlaşabilmesi gerektiğini belirterek, Bizim Ortadoğu ve Balkanlarda önemli rolümüz var. Ayrıca Avrupaya, Doğu Akdenize açılmasında yardımcı olabiliriz dedi. Bakan Derviş, IMF ve Dünya Bankasından gelecek krediler dışında, G-7 ülkeleriyle ikili bazı ek projelere girilebileceğini de belirtti. Bir gazetecinin, sorumlulukları yerine getirmek için Türkiyenin stres altına girdiği yolundaki sözlerine karsılık Bakan Derviş, Bize verilen bu destekle, bir stres altında olduğumuzu söyleyemem diye konuştu. Bir başka soru üzerine Derviş, Türkiyenin enflasyonla mücadeleyi bırakmadığını ve dezenflasyon sürecini yeniden kurmaya çalışacağını kaydetti. Ekonomik programa siyasi desteğe ilişkin bir soruya karşılık Derviş, koalisyonun parlamentoda çoğunluğa sahip olduğunu belirterek yanıt verdi. Bakan Derviş, Bu program benim programım değildir. Hükümetin programıdır. Zaten geçmiş deneyimlere bakarsak, liderler birşeyi yerine getirmeye söz verdi mi, belli bir disiplin içinde uygulanır diye konuştu. | ||||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||