| | |
Peki, Pişkinsütün şansı olabilir mi? Hayır. Bu aşamada Ecevit karşısında sadece Pişkinsütün değil hiç bir adayın şansı olmayacağı biliniyor.
Hal böyle olunca, Ecevit karşısında yeni bir adayın varlığı önemsiz görülebilir. Oysa öyle değil. Aksine, Pişkinsütün adaylığı gayet önemli. Şöyle ki...
DSPnin, gerçek bir parti olup olmadığı konusu öteden beri tartışılageldi. En sık yapılan eleştiri, partinin esasen ideolojik ve politik birliğe dayanmadığı, Ecevitin kişisel karizmasının biraraya getirdiği bir topluluk olduğuydu. Bir diğer yaygın eleştiri konusu da, DSPnin sol bir parti olmadığı, ekonomide liberal çizgiye dayandığı, siyasette ise zaman zaman en uç milliyetçi söylemlere yöneldiği şeklindeydi.
Tabii burada bir noktanın altını çizmezsek haksızlık olur. Ekonomide liberal anlayış -sözde bile olsa- FP ve MHPden CHPye kadar, artık bütün partilerin ortak argümanı. Dünya sistemine karşı açıktan tavır almayı göze alamayan hiç bir partinin farklı bir iddiada bulunması da zaten mümkün değil; dahası tutarlı olmaz. Neyse, konumuz bu değil.
Son dönemde DSP üzerine yürütülen tartışmaların ana konusu Ecevitten sonra ne olacak noktasına geldi. Başbakanın sağlık durumunun endişe verici olduğu bilgileri duyulunca, ister istemez böyle bir tartışmanın da önü açıldı. Çünkü Ecevitten sonrası sadece DSPyi değil, Türkiyenin yakın siyasal geleceğini ilgilendiren bir mesele. Yani DSPnin ne olacağı ile Türkiyenin ne olacağı birbirinden bağımsız sorular değil.
İşte DSP kongresi ve Sema Pişkinsütün adaylığı burada önem kazanıyor. Pişkinsütün kongredeki performansı DSPnin geleceğine dair önemli işaretler verecek. Kongrede dikkate değer bir destek bulması, DSPnin parti içi demokrasi, insan hakları, değişim vb. konularda -sanıldığının aksine- hassasiyet taşıyan bir yapı olduğunu gösterecek; dahası parti tabanı liberalizm, milliyetçilik vb. eleştiriler karşısında sol bir tavır sergilemiş olacak. Aksi durumda ise, DSP eşittir Ecevit denklemi bir kez daha kanıtlanmış olacak ki, bu da DSPnin kendi sorunu diyemiyoruz; çünkü DSPnin ne olacağı ile Türkiyenin ne olacağı birbirinden bağımsız sorular değil!
| |