Home page

Haber Menüsü


 
Baliç... Asalım !
 
Hıncal Uluç dün de Baliç’e verip veriştirmiş. ‘Dün de’ diyorum; çünkü Uluç, artık herkesin bildiği gibi, yazarlık faaliyetini kafasını taktığı birilerine saldırmak, yıpratmak, mümkünse ‘canına okumak’ biçiminde sürdürüyor.
 
Adnan Bostancıoğlu
NTV-MSNBC
 
27 Nisan—  Dün Daum, bugün Baliç... Bir Beşiktaş, bir Fenerbahçe... Tabii bu tutumun muhtelif nedenlerini kestirmek zor değil. Bilinir, basında yazarsanız ‘hadise olmanın’ en iyi yollarından biri, polemik yaratmaktır. Polemik yaratmanın en iyi yolu da medyatik kişileri tartışma konusu haline getirmek! ‘Hıncal Uluç’un gündemde kalmaya ihtiyacı mı var, o zaten hep gündemde’ denilebilir, doğrudur. Zaten sözünü ettiğimiz stilde bir insan olduğu için hep gündemde ya!

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  (Duyar gibiyim... “Sen de Hıncal Uluç’la uğraşarak gündem mi olmak istiyorsun bakiim?” diyenleri. Haşa! Şu yazıyı yazarken bile, umudum Uluç’un gözünden kaçması ya da önemsememesi... Bütün niyetim, çevremde yoğun biçimde tanık olduğum bir tepkiyi, bir hissiyatı dillendirmek. Hepsi bu!)
       İkinci bir neden, sanıyorum Hıncal Uluç, medyadaki ‘Fenerbahçe hegemonyası’ karşısında direnmek, karşı taarruz yapmak gibi bir misyon üstlendi (ya da bu misyona, ligde son beş haftaya girilmişken, hız verdi). Normaldir, çünkü o sıkı bir Galatasaraylı.
       Gelelim yazıya... 26 Nisan tarihli Sabah’ta ‘Baliç diye biri..’ başlıklı yazısı spekülatif polemiğin en kaba örneklerinden... Yazının başında, aslında Fenerbahçe’nin hayrına konuşur bir eda içinde... Mustafa Denizli’nin başarısını, yani Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu istemeyenler, takımın iç ahengini bozmaya çalışıyorlarmış. Bunun için de ‘çirkin ve ikiyüzlü’ (Hıncal Uluç’un yakıştırması) Baliç’i kullanıyorlarmış.
       Uluç, bu tatsız duruma müdahale ediyor.
       Şimdi burda duralım: Fenerbahçe’yi şampiyonluktan etmek için birileri uğraşıyorsa, buna müdahale edecek kişi Hıncal Uluç mu? Bu ne kadar inandırıcı olur? Yani bu ülkede yaşayan bir tek kişi ‘Hıncal Uluç, Fenerbahçe’nin ahengini bozmak isteyenlerle mücadele ediyor, onların maskesini düşünüyor’ lafına inanır mı? Öyleyse Uluç’un konuyla ilgili -neredeyse asabi- hassasiyeti niye? Mustafa Denizli sevgisi, Galatasaray’ın şampiyonluğuna galabe mi çaldı? Tabii ki değil. Sorulara tekrar döneceğiz; yazıyla devam edelim.
       Baliç ‘ikiyüzlü’ymüş. Niçin? İki nedeni var, Uluç’a göre.
       Birincisi, Dünya finallerinde yolu tutan Türk milli takımı dururken, o Bosna’yı seçmiş. Ama bu tercih Baliç’in iç sorunuymuş. Peki öyleyse niye yazıyorsun bunu? Malum, milliyetçiliği hafifçe gıdıklamak, girizgah babından... “Vay efendim, ekmeğini yediğin ülkenin milli takımı dururken, sen git Bosna’yı seç! Gözüne dizine dursun” duygusu yaratmak...
       İkincisi daha vahim! Formasının arkasına Türkiye’de ‘Baliç’, İspanya’da ‘Baljic’ yazdırıyormuş. Üstelik ‘Baljic’ Sırpçaymış! Gördünüz mü, Baliç’in yaptığını? Baliç, ismini Sırpça nasıl yazdırmış? Kiril alfabesiyle mi? Bizim bildiğimiz kadarıyla, Sırpça Kiril alfabesiyle yazılır; Baliç adını Boşnakça, yani kendi diliyle yazdırmak isterse Latin alfabesiyle ‘Baljic’ diye yazdırabilir. Yani adamcağız adını ‘kendi dilinde’ yazdırmış. Örneğin, Hıncal Uluç’un Real Madrid’de forma giydiğini varsayarsak adını formaya ‘Uluc’ diye değil ‘Uluç’ diye yazdırması gibi...
       Türkiye’de niye ‘Baliç’ diye sorulursa, bu ancak bir ‘jest’ olarak görülebilir. Yani biz nasıl telaffuz ediyorsak, öyle yazılmış.
       Lafı uzatmayalım... Baliç’in ‘iki yüzlülüğü’ konusunda Uluç’un her iki argümanı da saçmadır ve bu futbolcuya karşı milliyetçiliği kışkırtmaktan başka bir işe yaramaz.
       Devam edelim... Yazının bir sonraki bölümü Fener taraftarına yönelik... Baliç’in gönlünde yatan asıl takım Real Madrid’miş... Fener’e nekahet dönemini geçirmek için gelmiş. Uluç’un iddiası doğru olabilir. Kaldı ki, yine sorun yok, nekahet dönemi de olsa Fener’e yararlı olacaksa niye gelmesin ve hangi futbolcu Real’de oynamak istemez! Ama Uluç burada da bir ‘ince ayar’ yapmış. Kendi sözlerini Baliç’in ağzından çıkmış gibi tırnak içine almış ve araya bir de ‘ikinci sınıf bir takım Fener’ lafını katmış. Zevahiri kurtarmak için de ‘sözüm ona alıntı’nın sonunu “diyen, demeye getiren” diye bağlamış. Hiç kurnazca değil!
       Sonrası... Baliç’in “Galatasaray’da ancak cesedim oynar” demesi, Antep maçının devre arasında stadı terketmesi falan filan... Bu arada ‘yalaka’, ‘çirkin Bosnalı’ gibi yakışıksız sözcükler...
       Yazının başına dönelim. Hıncal Uluç’un sorunu neydi? Fenerbahçe şampiyonluğa giderken birileri takımın ahengini bozarak çelmelemek istiyor, diyordu. Değil mi? Şimdi soru şu: Kim acaba bunlar?
       
 
 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları