| | | |
|
|
| "Aşkın Büyüsü" filminde George Sand'ı Juliette Binoche canlandırıyor
| | 
Aurore Dupin veya Barones Dudevant ya da herkesin bildiği isimle George Sand. 1804 yılında Paris’te doğdu. İmparatorluk ordusunda subay olan babası ölünce, çocukluğunu babaannesi ile köyde geçirdi. Bir kaç yıl zorlukla geçen manastır yaşantısı oldu. 1822’de bir baronun oğlu olan Casimir Dudevant ile evlendi. Bu evlilik sırasında iki çocuğu oldu. Ancak bu evlilikte umduğunu bulamadı ve uzun süren mücadele sonucu eşinden boşanmayı başardı. 1831 yılında Paris’e giden genç kadın, Le Figaro’da yazmaya başladı. Ardından başka dergi ve gazetelerde editörlük yaptı. Bu onu, dünyanın önde gelen yazar, şair, besteci, filozof ve ressamlarıyla fikir alışverişlerinde bulunduğu bir ortama yöneltti. Birlikte olduğu Jules Sandeau ile birlikte ‘Jules Sand’ adıyla ‘Rose et Blanche’ adında bir roman yayınladı. Aurore, kendi adıyla romanlarını yayınlatamayacağını anlayınca George Sand takma adını kullanarak çeşitli romanlar yazdı (İndiana, Valentine ve Lelia gibi).
|
|
| Aşkın Büyüsü filmi Alred de Musset ile aşkını konu alıyor.
| | 
1833 yılının başında genç şair Alfred de Musset ile bir aşk ilişkisi yaşadı. Ancak bu ilişki fazla uzun sürmedi, 34’de sona erdi. George Sand, bir İtalyan hekime tutularak Musset’yi terk etti. Bu ilişkinin bitmesi şair Musset’yi fazlasıyla etkiledi. Ancak Sand, romanlarını yazmaya devam etti. Bu ilişkiyi yıllar sonra 1859 yılında yayınladığı “Elle et Lui- O Kadın ve O Adam” romanında üstü örtülü biçimde anlattığı biliniyor. Hep aşk üzerine yazan Sand o sıralarda Jacques, Andre, Mauprat adlarındaki eserlerini yayınlattı. Erkeksi giysileri lesbiyen olduğu yönünde dedikodulara yol açtıysa da buna kimse rağbet etmedi. Çünkü aşk hayatı ünlü sanatçılarla doluydu. Çeşitli konulardaki görüşlerini, yolculuk hatıralarıyla birleştirdiği ‘Bir Yolcunun Hatırları’ adlı kitabını 1834-36 yıllarında yayınladı.
1835 yılında yeni sevgilisi Michel de Bourges’in iteklemesiyle siyasete de bulaştı. İnsani mistisizmi, kadınların eşitliği fikri onu idealist sosyalist saflarda mücadeleye itti. Bu dönemde yazdığı romanlarında da bu fikirlerini işlediği görülür.
1838 yılında sanat dünyasını yüzyıllarca etkileyecek olan Chopin’le aşkı başladı. Mallorca adasında başlayan ilişki, fırtınalı bir biçimde 1847 yılına dek sürdü.
1848 devriminde düşlerinin gerçekleştiğini sanıyordu, ancak bir süre sonra hareket istenilen biçimde sonlanmayınca George Sand, siyaseti de bırakarak köye çekildi. Artık sadece kibar çevre insanlarının aşklarını yazıyordu. 1876 yılında öldü. | |
| 
George Sand'ın portresi pulda | |
|
Sadece yaşadığı dönemi değil, kendinden sonra gelenleri de etkileyen George Sand, çağının çok önünde giden bir kadındı. Birçok eser vermesine rağmen edebiyat dünyasında eserlerinden çok, yaşam biçimi ile ünlenen bir isim oldu. Erkek ismi kullanması, pantolan giymesi, toplu yerlerde sigara içmesi, romanlar yazması, siyasette aktif olarak yer alması, evlilik dışı ilişkilerini çok rahat yaşaması, elbette 1800’lü yıllar için devrim niteliğindeydi. Özgürlüğe düşkünlüğü, toplumun kadını baskı altında tutmaya çalışan kurallarına her zaman karşı çıkması ve yazarlığın sadece erkeklere özgü bir uğraş olmadığını göstermesi ölümünden sonra da anılmasını sağlayan en önemli etmenlerdir.
“Dünya bir gün beni anlayacak. Ama bu gerçekleşmese bile çok önemli değil. Ben diğer kadınlara yol göstermeye devam edeceğim” diyordu bir yazısında. Bunda ne kadar haklı olduğun geçen yıllar gösterdi.
| |
| |
Aşkın Büyüsü
