|
Enerji darboğazı ve krizinden Türkiyenin nasıl çıkarılacağının plan ve programını yapması gerekenlerin, tüm gerçekleri bir kenara bırakarak bakanlıkta bulundukları süre içinde yolsuzluğun ve usulsüzlüğün plan ve programını yaptıkları iddia edilen önergede, bunun en somut örneğinin, Beyaz Enerji Davası iddianamesi olduğu kaydedildi. Enerji yolsuzluğunun boyutuyla ilgili olarak 60 sayfadan oluşan iddianamenin hemen her sayfasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümerin devlet malını zarara uğrattığı, ihaleye fesat karıştırdığı, yasadışılığı onaylayarak görevini kötüye kullandığı ve emrindeki bürokratları tehdit ettiği ifadelerine yer verildiği bildirilen önergede, bu gerçekler karşısında ayrıca, delil ve belge arayanların halen ne aradıklarını sormak zamanı gelmiştir denildi. GÖREVİ SUİSTİMAL Önergede, şu görüşlere yer verildi: Gerek DGM Savcılığı, gerekse Beyaz Enerji operasyonundan önce TEAŞla ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Bakanlık Teftiş Kurulu raporlarında yer alan açık ifadelere rağmen, 1999 yılından 2001 yılına kadar raporun gereğini yapmamış olması, Bakan Ersümerin ayrıca görevini suistimal ettiği gerçeğini de ortaya çıkarmaktadır. Nitekim, iddianame dışında Başbakanlık Teftiş Kurulunca hazırlanan 22 Mayıs 2000 tarihli soruşturma raporunun 55. sayfasındaki 3 nolu maddede (... raporun gereklerinin yerine getirilmesini sağlamayan sayın Ersümer hakkındaki değerlendirmenin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının takdirlerine sunulması) gibi çok net bir ifadenin yer almasına karşın, suçlanan bakan hakkında 7 ay süre ile herhangi bir işlem yapılmadığı ve raporun Başbakanlıkta bırakıldığı ve Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanına zorlayıcı ve doğruları yansıtmayan beyanlar söyletilmesine çalışıldığı bir gerçektir. MECLİS GEREĞİNİ YAPMALI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersümer hakkında, Anayasanın 99, İçtüzüğün 106ıncı maddesi gereğince gensoru açılması gerektiği ifade edilen önergede, şöyle denildi: Ortada bu kadar belge ve delil bulunduğu halde, siyasi teamül ve demokrasi gereği ve yapılan soruşturma sonucunda ortaya çıkan durum itibariyle sayın bakanın istifa etmesi zorunlu iken, halen ortada hiçbir şey yokmuşçasına ve bir sorumsuzluk örneği göstererek bakanlık makamını işgal ettiği gerçeği karşısında Yüce Meclisin ilgili bakan hakkında gereğini yapması bir zorunluluk haline gelmiştir. DYPnin, Bakan Ersümer hakkında daha önce verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması, TBMM Genel Kurulunda 23 Ocak 2001 tarihinde reddedilmişti. | ||||
Kutan: Ersümer istifa etmeli MHP'de Ersümer tavrı yarın Gözler Cumhur Ersümer'de Ersümer: Başsavcı net konuştu Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||